sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

İNANCIN BENİMSENMESİ

A+
A-

Hamd, sena ve övgülerin en güzeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri yaratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Allah (cc.)’a mahsustur.

Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanıyıp, idrak edebilme nisbetînce sevebildikleri, efendimiz, önderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav)ya, a’line, ashabına ve onun yolunu izlemeye çalışan ümmetin üzerine olsun.

Şehadet kelimesinin gerçek anlamı; hakimiyetin her konuda Allah (Subhabehu ve Tealâ)‘ya ait kılınmasıdır.

Bu inancın, kalbte, duygularda, pratik hayatta ve yönetimde gerçekleşmesi demektir. Çünkü ilk İslâm davetinin temel çıkış noktası da bu olmuştur. Mekke’de inen Kur’an’ın onüç sene boyunca üzerinde durduğu nokta buydu. İşte İslâm nizamını toplumsal hayatında uygulayacak kimseler, bu dini bu köklü özelliğiyle kabullenen topluluğun insanlarıdır. Çünkü bu topluluk, hayatını bu ilkeye göre düzenleyeceğine ve Allah (cc)‘dan başkasını hayatına hakim kılmayacağına dair kendi kendisine söz vermiştir.

Ne 13 ‘ler gitti. Yıllar boyu kendimizi İslam’a atfettik. Her konu da İslam’ı yücelttik, ama iş İslam’ın gerektirdiği yaşantıya gelince…

İslam dışarıda konuşulunca bizden iyisi yok. Ama iş yaşamaya gelince… Bunun sebebi ise müslümanların bir çok şeyi benimsemelerine rağmen İslam dinini gerektiği şekilde benimseyememeleri. Müslümanlar (!) batıyı ve batı kültürünü benimsedikleri kadar, İslam’ı ve İslam’ın gerektirdiği hayatı benimseyebildiler mi?

Onlar neredeyse, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı düzüp uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi; o zaman da seni dost edineceklerdi. (İSRA 73)

Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, sen onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin. (İSRA 74)

O dönemde Resulullah (sav) meyletmemişti, ama bugün O’nun ümmeti sadece “batıla ve batıya” meyletmekle yetinmemiş, batıllaşarak daha da ötesine gitmiştir.

Evet bugün insanlar İslam dinini benimşemiş ama “İslam’ın istediği hayatı yaşamak” yerine “yaşadığı hayata İslam’dan kılıf bularak” benimsemiş.

İslam Akidesinin sadece bilinmesi değil, aynı zaman da benimsenmesi de gerekir.

İslam’ın doğru bir din olduğunu kabullenmek ayrı bir şeydir, İslam’ı benimsemek ayrı bir şeydir.

O yüzden öncelikle İslam akidesini benimsemek gerekir. İnsanlar müslüman olduklarını iddia etseler bile, nüfus cüzdanlarında “müslüman” oldukları yazılsa bile işe başlangıç noktası bu olmalıdır. Bilinmesi gerekenlerin en başında da İslâm’ın; “La ilahe illallah” şehadetini kabullenmekten ibaret olduğunun bilinmesidir.

İslam’ı benimsemek; belli gün ve gecelerde Rabbimizi hatırlamak veya sıkışınca Rabbe yönelmek değildir. İslam’ı hayatının baş tacı yapmak ve hiçbir şeyi onun önüne geçirmemektir.

İslam’ı benimsemek; lailahe illallah demekle düşünce, fikir ve eylemlerine kısacası hayatının hiçbir alanına Allah’tan başka hiç kimsenin hükmedemeyeceği, aynı zaman da illallah diyerek de birtek Allah’ın  hükmedeceğini belirtmiş oluyoruz.

Mekke’de inen Kur’an’ın onüç sene boyunca üzerinde durduğu nokta buydu. İşte İslâm nizamını toplumsal hayatında uygulayacak kimseler, bu dini bu köklü özelliğiyle kabullenen topluluğun insanlarıdır.

Rabbim bizlere de dinini sahabe gibi benimsemeyi ve İslam nizamı altında yaşamayı nasip etsin. (AMİN)

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.