İNSANIN KAZA VE KADER İLE İLGİLİ BAZI ÖZELLİKLERİ | Akaid Programı – 54. Bölüm
İNSANIN KAZA VE KADER İLE İLGİLİ BAZI ÖZELLİKLERİ
- Akıl Sahibi Olmak:
Akıl; insanı diğer canlılardan ayıran temiz gücü, düşünme ve anlama melekesi olarak tanımlanmaktadır.
Her şeyden önce insan akıl sahibi olduğu için iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırabilen ve bu özelliğinden dolayı da dinin emir ve yasakları karşısında muhatap ve mükellef olan bir varlıktır.
“Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık(şimdi) şu alevli cehennemin mahkumları arasında olmazdık! diye ilave ederler.”[1]
“Rabbin’den sana indirilen hak olduğunu bilen kimse, (inkar eden) kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.”[2]
- Teklife Muhatap Olmak:
Akıllı olan her insan; Allahu Teala’nın Kuran-ı Kerim’deki bütün emir ve nehiyleri ile Allahu Teala’nın bütün tekliflerine muhataptırlar.
“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara arz (talep) ettikde onlar bunu yüklenmekten çekindiler, bundan endişe ettiler. İnsan ise onu yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.”[3]
- İrade Sahibi Olmak:
Allahu Teala insana akıl nimetini vererek cüz’i iradesini kullanmasını istemiştir. İnsan da akıl melekesini kullanarak iyi ile kötüyü ayırt edebilir. İnsan cüz’i iradesini kullanarak iyiyi seçerek ahseni takvime gidebilir. Aksi takdirde cüzi iradesiyle heva ve hevesiyle kötüyü seçerek esfeli safiline gidebilir.
“Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici ister nankör.”[4]
- Sorumlu Olmak:
İnsan yaratılış gereği dünyaya geliş sebebi Kuran’a karşı sorumluluğudur.
İnsan iman eder iyi iş yaparsa Cennette mükafatlandırılacaktır.
İnsan iman etmeyip kötü işler yaparsa Cehennemde cezalandırılacaktır.
“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.[5]
KAZA VE KADERE İMANIN HAYATIMIZDAKİ TECELLİLERİ
Kaza ve Kader inancı; insanda ye’sin ümitsizliğin ve kederin en büyük ilacıdır. İnsan, başına gelen felaket ve musibetlere, kadere olan inancı sebebiyle Allah’ın takdiri gözüyle bakıp kendini teselli eder. O nun takdirine rıza gösterir. Kudreti sonsuz bir Rabbin murakebesi altında olduğunu hisseder. O bela ve musibetin Allahtan geldiğini bildiğinden kurtulmak için yalnızca ona iltica eder. Ona yalvarır. Gelen musibetin kendisi için keffaret ve afv sebebi olduğunu düşünür, sabır ve metanet gösterir.
[1] Mülk – 10
[2] Rad – 19
[3] Ahzap Suresi – 72
[4] İnsan – 3
[5] Zülzad Suresi – 7-8