sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

İSLAM’İ HUKUK İLE BEŞERİ HUKUK ARASINDAKİ KARŞILAŞTIRMA NASIL OLABİLİR?

A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Alemlerin Rabbi rahman ve rahim din gününün sahibi bütün noksan sıfatlardan münezzeh kemal sıfatlarla muttasıf olan yaratan yaşatan yöneten öldürecek diriltecek, hesaba çekecek olan Allah Celle Celaluhu’ya sonsuz, sınırsız hamd ve senalar olsun.

Son Resul yaşayan Kur’an Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vessellem’e onun ev halkına ashabına ve onların izinden giden ihsan üzere onlara tabi olan bütün müminlere salat ve selam olsun.

Okuyucularımızın göreceği gibi ben; önemli önemsiz her konuda İslam hukuku ile, beşeri hukuku karşılaştırmayı hedef almış bulunuyorum. Hem nazariyeler hem de prensipler üzerinde durmaktayım. Maksadım; okuyucularımızın büyük küçük her konuda islam hukukunun hükmünün neler olduğunu göstermek ve muazzam hukuk sisteminin beşeri hukuk sistemleriyle nerelerde birleşip nerelerde ayrıldığnı belirtmektir. Böylece içlerinde rahatsızlık hisseden ve beni; neden bu konuları ele almış ta, şunları almamış diye tenkide yeltenenlerin önüne almak istiyorum.

İslam hukuku ile beşeri hukuk arasında karşılaştırmalar yaparken, beşeri hukukun ilk merhaleri ve gelişmeleri üzerinde duracak değilim. Miladın yedinci yüzyılındaki beşeri kanunlarla, aynı yüzyılın başlarında Hz. Muhammed (s.a.v.)’ e Allah tarafından indirilmiş olan hukuk sistemi arasında da karşılaştırmalar yapacak değilim. Zira o devirlerde beşeri hukuk sistemi henüz gelişmiş değildi. Hele islam hukuku ile kıyaslanabilecek bir seviyeye hiç gelmemişti. Bunun yerine karşılaştırmamızı islam hukuku ile günümüzdeki beşeri hukuk arasında yapacağız. Bunu yaparken çok iyi bilmekteyim ki -onların söyledikleri gibi- her gün gelişip ilerleyerek mükemelleşen bir hukuk sistemiyle -yine onların dediği gibi- eskiden beri hiç değişmemiş ve gelecekte de değişme ihtiyacını duymayan on üç şu kadar yüzyıllık bir hukuk sistemi arasında karşılaştırma yapmaktayım. İslam  hukuku Allah katından gelmiş bir hukuk sistemi olduğu için katiyyen değişip tebeddül etme gereği duymaz. Şüphesiz ki Allahın kelamı tebdilata uğramaz. Allahın sanatının eseri olan hangi nesne de bir iksiklik olabilir ki, onun yaratıkları düzeltmeye kalkışıp değişme gereği duysunlar.

Şu halde biz İslam hukukuyla beşeri hukuk arasında karşılaştırma yaparken, beşeri hukukun en son ve en modern prensipleriyle, islam hukukunun en eski prensipleri arasında bir karşılaştırma yapmaktayız. Veya şöyle de diyebiliriz; her gün değişip gelişmeye müsait olan bir hukuk sistemi arasında karşılaştırma yapmaktayız. Bu araştırmanın sonunda göreceğiz ki o eski denilen hukuk sistemi yeni ve gelişebilir denilen hukuk sisteminden çok daha üstün ve çok daha mükemmeldir. Beşeri hukuk sistemiyle kıyas kabul etmeyecek kadar ileri bir üstünlüğe sahiptir. Beşeri hukuk her an değişen ve gelişebilen görüşlere ve esaslara sahip olmasına rağmen İslam hukukunun seviyesinden çok hem de pek çok gerilerde ve aşağılarda bulunmaktadır.

Bu sözümüzü isteyen istediği gibi değerlendirsin ve garip karşılasın. Çünkü günümüzde gerçekler anlaşlımaz olmuştur. Bunun için de bir çokları gerçekleri garipsemektedirler. Ama düşünebilen, kafasını çalıştıran, iyi ve kötü arasında mukayese yapabilen takdir sahipleri için bu hayret ve garipseme katiyen sürüp gitmeyecektir.

İnsanların eski günlerde yaptıkları şeylerle yeni zamanlarda yaptıkları şeyler arasında bir karşılaştırma yapıldığında yeni eskiden çok iyi olabilir. Ama bu karşılaştırma insanları yaptıklarıyla insanların Rabbinin yaptıkları arasında yapılacak olursa, yeni eskinin topuğuna bile ulaşamaz.

Hz. Musayı, İsayı ve Muhammed (s.a.v.)’yı yaratıp gönderen ve onları Tevratı, İncili, Kur’anı vahyeden Allahdır. Onlardan sonra veya önce onlarla beraber bir karşılaştırma platformuna oturtulabilecek kimse -peygamber olmayan- gelmiş midir?. Beşeriyet onların getirdiği gerçekler gibi bir gerçek getirebilmiş midir? Gökleri ve yeryüzünü yapıp inşa eden Allahtır. Güneşi ve ayın bizim buyruğumuza o vermiştir. Biz insanları da yaratan Allahın yaratışına eş güzellikte ve üstünlükte insanlar bir şey yaratıp inşa edebilirler mi? Bırakın insanların böyle bir şey yapmasını, onu anlayabilmeleri dahi çok zordur. İnsan zekasının kendi cinsinden olan bir başka insan zekasının eserine benzer veya daha üstün bir eser meydana getirmesi mümkündür. Ama bütün insanların zekası toplanacak olsa yaratıklardan hiç birisi yaratanın yaptığı eserlere denk bir eser meydana getiremez. Çünkü, her iki sanat eseri arasındaki fark hemen anlaşılır ve her iki sanatkarın birbirine denk olmadığı görülür. Şüphesiz ki bu gerçeği idrak eden kafaların Allahın sanat eseri olan islam hukukuyla, insan zekasının mahsulü olan beşeri hukuk arasındaki farkı çok daha iyi kavramaları gerekir.

Allah Celle Celaluhu dinlediğini anlayan, anladığını yaşayan kullarından olmayı hepimize nasip etsin. İmanının kendisine hayrı, teslimiyeti emrettiği kullarından olmayı bizlere nasip etsin. Selamun Aleyküm ve Elhamdülillahi Rabbil Alemin. (Amin)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.