KALBİN MÜHÜRLENMESİ
“Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azab onlar içindir. “[Bakara-7]
Kalblerin mühürlenmesi, kilitlenmesi ve perde çekilmesi gibi hususlar, insanın kendi seçimi olan şüphe, kibir, küfür ve inat gibi eylemlerin doğal bir sonucudur. ayetin ifadesinden; “inkâr etme” fiilin insanlara; mühürleme ve perde çekme fiillerinin ise Allah’a ait olduğu anlaşılmaktadır. Demek insan, inkârı kendi tercih etmekte ve bunda ısrar etmekte, bunun neticesi olarak da Allah kalbini mühürlemektedir. Böyleleri dünyâda Allâh’ın mülkü ve nîmetleri içinde yaşadıkları hâlde, bu nîmetlerin sâhibini inkâr etmek, O’nun emir ve yasaklarını çiğnemek gibi büyük bir nankörlük içindedirler. Kalp mühürlenmesi, bir kalbin küfür ve isyanla katılaşmak ve kararmak suretiyle imanı kabul edemez hale gelmesi şeklinde tarif edilir. Eğer insan samimi bir şekilde doğruyu bulmak için çaba harcarsa, Allah(cc)ın onu hidâyete erdirmemesi diye bir şey söz konusu olamaz. Nitekim bu husus şu âyetlerde açıkça belirtilmektedir:
“De ki: Allah, dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola iletir.”[Ra’d 27]
“Onunla Allah, rızasının peşinde gidenleri esenlik yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp dosdoğru bir yola iletir.”[Maide 16]
Allah(cc)ın hidâyet veya dalâleti, tamamen kulun istek ve tutumuna göre belirlenir:
“De ki: “Hak (bu Kur’an), Rabb’inizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin.”[Kehf 29]
Ayetleri araştırdığımızda kalbin mühürlenmesinin sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:
Boş arzuları ilâh edinme:
“Heva ve hevesini ilah edinen ve Allah’ın bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi ona Allah’tan sonra kim doğru yolu gösterecek, düşünmüyor muşunuz?”[Casiye 23]
Allah’ın nimetlerine karşı nankörlük:
“O ülkeler; sana onların haberlerinden bir kısmını (onların hasma gelen bazı olayları) anlatıyoruz. Andolsun, elçileri onlara açık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıklarından ötürü, inanmak istemediler, işte Allah, kâfirlerin kalblerini böyle mühürler”[A’raf 101]
Azgınlık, zulüm:
“Sonra onun ardından birçok elçileri kavimlerine gönderdik; onlara; belgeler getirdiler. (Bu kavimler) önce yalanlamış oldukları şeye bir türlü inanmıyorlardı, iste haddi asanların kalblerini böyle mühürleriz.”[Yunus 74]
Bilgisizlik:
“Ancak o kimselerin kınanmasına yol vardır ki zengin oldukları halde (geri kalmak için) senden izin isterler. Geri kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Allah da onların kalblerini mühürledi; artık onlar bilmezler [Tevbe 93]
Kibir ve zorbalık:
“Onlar ki kendilerine gelmiş bir delil olmadan Allah’ın âyetleri hakkında tartışırlar. (Bu hareketleri) gerek Allah yanında, gerek inananlar yanında (onlara karşı) ne büyük bir kızgınlık (doğurur)/ işte Allah, her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler.”[Mü’min 35]
Gerçeklerden yüz çevirip nefsi arzulara uyma:
“Onlardan gelip seni dinleyen vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman kendilerine bilgi verilmiş olanlara (seni çekiştirmek, dinlediklerini küçümsemek amacıyle): “Demin ne söyledi?” derler. Onlar Allah’ın kalblerini mühürlediği keyiflerinin ardına düşmüş kimselerdir,”[Muhammed 47]
Ayetlerden açıkça anlaşıldığı üzere insan kalbinin mühürlenmesi, sebepsiz yere olmayıp, bizzat onların yaptıkları birtakım eylemlerin sonucunda meydana gelmektedir. İlâhî emirlere uymakta gevşeklik gösterip isyana yönelme kalbin hakka ve hayra karşı daralmasına sebep olurken bâtıla ve şerre karşı genişlemesine yol açar, böylece kalp kararır. Bu davranışı sürdüren kişinin gözlerine ve kulaklarına perde çekilir, ardından kalbi mühürlenir.
”Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah’ın ayetlerini inkar etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve ”kalplerimiz muhafazalıdır” demelerinden dolayı (başlarına türlü belalar verdik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), tam aksine inkarları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Artık onlar inanmazlar. Bir de inkarlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve ”Biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük.” demelerinden dolayı kalplerini mühürledik…” (Nisa Suresi, 155, 156)
“Bu, onların önce iman edip sonra inkar etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.” (Münafikun Suresi, 3)
F.Razî’nin belirttiği gibi, onlar Allah’ın kalblerine mühür vurmasından dolayı gaflete düşmüş değildirler, aksine kendi iradeleriyle kötü eylemlerde bulunmalarından ve Hakk’tan yüz çevirmelerinden dolayı kalblerine mühür vurulmuştur. Bununla Yüce Allah adeta onları cahil nefisleriyle ve sapık arzularıyla baş başa bırakmıştır.[F.razi xxx,14]
Her işi hikmetle yapan Allah (cc), bir hikmeti olmadan bir kulunun kalbini mühürlemez.mühürleme olayı sebepsiz yere yapılmış bir müdahale değildir. Allah’ın (cc) kuluna zulüm olsun diye yaptığı bir şey de değildir. ”kalbin mühürlenmesi” o kişinin tercihini ısrarla inkardan yana kullanmasının ve hayatında da buna göre davranmasının sonucudur. O kişi iradesini kullanmış ve sonucu bu olmuştur.
Selam Hakk’a tabi olanların üzerine olsun…