KELİMELER VE KAVRAMLAR (39) FİTNE
FİTNE
“Fitne” sözlükte, denemek ve imtihana tâbi tutmak, sınamak, maddî ve mânevî sıkıntı, üzüntü, belâ ve felâketle imtihan etme gibi anlamlara gelir.Aynı kökten gelen “meftûn”; aklından zoru olmak anlamından hareketle, deli gibi tutulmak, âşık olmak, çok beğenmek anlamları kazanmıştır. Fitne; Allah yolunda uğranılan her türlü zorluk ve sıkıntı, delirmek pahasına müminin Allah’a bağlılığının imanda sadakatinin sınandığı imtihanlara denmektedir. ‘Fetn’ kelimesinin asıl anlamı sağlam olanın çürüğünden ayrılması için altının ateşe sokulmasıdır. Bu kelime insanın ateşe sokulması anlamında da kullanılmıştır.[1]
“Fitne kelimesinin buraya kadar sayılan mânaların birçoğuna delalet ettiğini Kur’an-ı Kerim’de görmekteyiz, mesela:
Saptırma: “İşte kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne aramak (ötekini berikini saptırmak) için (Kur’an’ın) müteşabih âyetlerine tabi olurlar” (Âl-i İmran 7, İsra 73).
İmtihan: “Biz onlardan (insanlardan) kimini kimi ile.. işte böyle imtihan ettik” (En’am 53. Ayrıca Bak. Taha 85; Sâd 34, Ankebut 3.)
AZAB: “Davud sandı ki, biz kendisine bir azab hazırladık…” (Sad 24)
Yakmak: “Mü’minler, münafıklara: “…Siz kendinizi kendiniz yaktınız” derler” (Hadid 14)
İşkence: “Rabbin, işkence edildikten sonra hicret edip sonra cihad ve sabır edenlerin lehindedir” (Nahl 110).
Fenalık Yapmak: “Kafirlerin size fenalık yapmalarından korkuyorsanız…” (Nisa 101).[7]
Belaya Uğratmak: “Hakikat, erkek mü’minlerle kadın mü’minleri belaya uğratanlar…” (Bürûc 10).
Delilik: “Delilik hanginizde imiş?” (Kalem 6).
Şirk Ve Tefrika: “Fitneden yani (şirk ve tefrikadan) eser kalmayıncaya din de (şunun bunun değil, yalnız) Allah’ın (dini tanınmış) oluncaya kadar onlarla savaşın…” (Bakara 193).
Kargaşa (Ölümü Temenni Ettiren Hal): “Onları (size harp açanları) nerede bulursanız öldürün, onları, sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) çıkarın. Fitne (ölümü temenni ettiren hal) katilden beterdir” (Bakara 191).
İman Zayıflığı-Küfür: “Kafir olanlar bile birbirlerinin yardımcılarıdır, eğer siz bunu yapmazsanız, yeryüzünde bir fitne (iman zayıflığı, küfür) ve büyük bir fesad olur” (Enfal 73).
İsyan-Muhalefet: “Onlardan kimi de: “…Bana izin ver, beni fitneye (isyana, muhalefete) düşürme” diyecektir. Haberin olsun ki, onlar zaten fitne çukuruna düşmüşlerdir” (Tevbe 49).
Hadislerde fitne kavramı;
Üsame İbnu Zeyd (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Medine’nin Ütüm denen (eski ve yüksek) binalarından birine yaklaşmıştı: “Benim gördüklerimi siz de görüyor musunuz?” buyurdular. Yanındakiler: “Hayır” deyince, açıkladı: “Ben, şu evlerinizin arasında bir kısım fitnelerin yerlerini görüyorum, tıpkı yağmur yerleri gibi.” [2]
Ebû Mûsel-Eş’arî (r.a)’den; Rasûlullah (s.a)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Şûphesiz kıyametin hemen önünde karanlık gecenin parçalan gibi büyük fitneler çıkacaktır. O fitnelerde, kişi, mümin olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlayacak; mü’min olarak akşamlayıp, kafir olarak sabahlayacaktır. O fitnelerde; oturan, ayakta durandan; yürüyen, koşandan daha hayırlıdır. (O zaman) siz yaylarınızı kırınız, kirişlerinizi (yay iplerinizi) parçalayınız, kılıçlarınızı taşa vurunuz. Eğer sizden birinizi (öldürmek için) evine girilse, o Adem’in iki oğlundan hayırlısı gibi olsun.[3]
Modern toplumlarda ortaya çıkan ve giderek bütün dünyaya yayılan; Şirk, İlhad, ahlaksızlık, sapıklık, sapmalar,isyan ve günah rüzgarları birer fitnedir.Müslüman nesillerin karşı karşıya kaldığı inkarcılık düyalıklara aşırı derece bağlanma dinin emirleri karşısındaki duyarsızlıklar birer fitnedir.Müslümanların bölünmüşlüğü fırka fırka olmaşları aralarındaki çekişmeler birer fitnedir.Kısaca herhangi bir Müslüman bulunduğu zamanın ve şartın elinde olmasına ulaştığı nimete ve karşılaştığı güçlüğe göre fitneye uğratılır,yani denemeye tabi tutulmuş olur.Müslümana düşen ise varlık tablosundaki ayetlerden oluşlardan ve karşılaştığı denemelerden ibret alması Allah(svt) gelen Fitneyi kazanmaya çalışması bizzat kendisinin fitnelere sebep olmamasıdır.
“Ey mü’minler! öyle bir fitneden sakının ki, o, sizden yalnızca zulmedenlere dokunmaz. Bilinki gerçekten Allah(cc) (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.(Enfal 25)
[1] Ragıp el isfehani(El müfredat) Çıra yay.Sh 778
[2] Buhârî, Fezailu’l-Medine 8, Mezalim 25, Menakıb 25, Fiten 4; Müslim, Fiten 9, (2885)
[3] Ebu Davud kitabul Fiten, 4259