sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

KIYAMETİN DEHŞETİNDEN KORUNMAK İSTEMEZ MİSİN-2

28.04.2020
674
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd alemlerin sahibi, gücü her şeye yeten, vaadini yerine getiren, güvenlerin dayanağı olup güvenleri boşa çıkarmayan, kulluğunu acizliğini bilen kullarına merhametle muamele eden Rahman ve Rahim, Mü’min, Müheymin, el-Vekil, olan Allah’a mahsustur.

Salat; yarattıklarının içinde en şerefli kıldığı ve yolundan gidilmesini emrettiği Allah Teala’nın kulu ve elçisi Hz. Muhammed’e (sav) selam, bu kutlu Nebi’nin ayak izinin tam üstüne basarak onu takip etmeye gayret eden Mü’minlerin üzerine olsun.

Geçen ki yazımızda kıyametin tanımını yapmış ve dehşetini bizlerin gözlerinin önüne seren bir ayetle sonlandırmıştık. inşaAllah devam edelim bir başka ayeti kerimeyle…

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Ey insanlar!

Rabbinizden korkun!

Zira kıyametin sarsıntısı büyük bir şeydir.(olaydır)

Onu gördüğünüz zaman her emzikli kadın emzirdiği çocuğundan vazgeçer. Her hamile kadın çocuğunu düşürür. Sen insanları sarhoş görürsün. Aslında onlar sarhoş değillerdir. Fakat Allah’ın azabı şiddetlidir.” (Hac 1-2)

Bu ayetlerin nüzul sebebiyle alakalı Tefsirul Munir’de şöyle geçmektedir;

“Bu ayetler Beni Mustalik gazvesinde geceleyin nazil olmuş, Peygamberimiz(sav) de bu ayetleri ashabına okumuştu Rasulullah (sav) bu geceden başka bir gecede bu kadar çok ağlar halde görülmemişti. İnsanlar ise ya ağlıyorlar ya da oturmuş düşünceli ve mahzun bir halde idiler.”

İbni Kesir (Rh.a.);

“Allahu Teala kullarına kendinden sakınmalarını emreder ve onlara ilerde başlarına gelecek kıyamet gününün korkularını, sarsıntılarını ve durumlarını haber verir. Bu ayeti destekleyen birkaç ayette vardır.”

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Yer bütün dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı zaman. Yer bütün ağırlıklarını çıkardığı zaman”(Zilzal 1-2)

“Yer ve dağlar kaldırılıp, bir vuruşla birbirine çarpıldığında, işte o gün olan olmuş kıyamet kopmuştur.” (Hakka 14-15)

“Yer sarsıldıkça sarsıldığı zaman, Dağlar ufalandıkça ufalanıp, dağılmış toz haline gelmiştir.” (Vakıa 4-6)

Alimlerden bazıları bu sarsıntının dünya ömrünün sonunda kıyamet hallerinin başında olduğunu söylemişlerdir.

Yine bu ayetlerin tefsirindeki bir hadis rivayetinde şöyle geçmektedir; Ebu Hureyre’den rivayet edilir ki; Allah Rasulu şöyle buyurmuştur: Allah Teala gökler ve yerin yaratılmasını bitirdiğinde Sur’u yarattı, onu İsrafil’e verdi. İsrafil onu ağzına koymuş, ne zaman emredileceğini beklemktedir. Ebu Hureyre;

Ey Allah’ın elçisi, Sur nedir? Diye sorunca Efendimiz(sav);

  • Bir boynuzdur, buyurdu. Ebu Hureyre! O nasıldır deyince Rasulullah (sav);
  • Büyük bir boynuzdur. Ona 3 kere üfelencektir.
  1. Korku üfürmesidir: Korku ve heyecana sebep olur.
  2. Yıkılma üfürmesidir: Bütün canlılar ölür.
  3. Alemlerin Rabbi için kalkış üfürmesidir: Bütün canlılar tekrar diriltir. (İbni Kesir, Hac 1-2 ayet tefsiri)

Yine başka bir hadiste bu ayetlerle ilgili şöyle anlatılır: İmam Ahmed der ki; Allah Rasulu seferlerinden birinde yüksek sesle;

“Ey insanlar Rabbinizden sakının…(Hac 1-2) ayetlerini okumuş, ashabı etrafında toplanmıştı. Allah Rasulu buyurmuştur ki; bilir Rasulullah (sav) anlatmaya devam ediyor:

  • Adem (as)’a nida olunacağı gündür. Rabbi ona nida eder ve Ey Adem Cehennemlikleri çıkar buyurur. Rabbim onlar kimlerdir? der. Allah Teala: Her binden dokuz yüz doksan dokuzu cehennemde birisi cennettedir buyurdu.”

Bunu duyan Müslümanlar ağlamaya başladılar da Allah Rasulu (sav); Orta yolu tutun, doğru olun, hiçbir yükseliş yoktur ki hemen önünde bir cahiliyyet olmasın. Bu sayı (999) kişi cahiliyet devri ehlinden alınacak. Eğer tamamlanırsa ne ala, değilse münafıklardan tamamlanacak siz ve diğer ümmetler hayvanın iki kolunun iç kısmındaki tüysüz buğumun misali veya bir devenin böğründeki bir ben misali gibisiniz, buyurdu. Başka bir rivayette aynı hadiste çalışın ve ferah olun buyurmuştur. Sonra şöyle devam etti. Ben öyle umuyorum  ki sizler cennet ehlinin dörtte biri olacaksınız buyurdu, ashab tekbir getirdi. Sonra yine umuyorum ki siz cennet ehlinin üçte biri olacaksınız buyurdu, tekrar getirdiler. Yine muhakkak siz cennet ehlinin yarısı olacaksınız buyurdu yine tekbir getirdiler. (Tirmizi – İbni Kesir)

Başka rivayette de; Müjdeler olsun size çalışın buyurmuştur. Bu daha kıyamet sahnelerinin başı henüz dehşetini görmedik daha. Ahh!

Bizler de bu olayın vahametini bir anlasak da ashab gibi titresek, ürpersek ve ağlasak, hiç olmazsa da hüzünlenip düşüncelere dalsak.Ne çok uğraşımız var değil mi? üzülecek, kederlenecek o kadar çok şeyimiz var ki buna sıra gelir mi ? biz oturalım, kızıma oğluma iyi bir gelecek bırakmamaktan korkuyorum, çocuğuma üzülüyorum, eşime üzülüyorum vs vs. Biz bunları dert ederken kendimizi, aslımızı unutuyoruz.”

Artık özümüze dönme vakti gelmedi mi?

Ne zaman kendimizi düşüneceğiz. Sen de varsın; sen de insansın!

Haydi biraz da kendimizi düşünelim… Hep başkaları için yaşıyormuş havasından kurtulalım. Kabirde başkaları olmayacak, tek başımıza bizi Yaratan’ın huzurunda olacağız. “Dost dediğin acı günde belli olur” deriz tepe de, en acı günümüze “Kıyamet, hesap gününe” dostumuz var mı hiç düşünmeyiz.

Şuan hangi acı içerisinde olursan ol…

Evlatsız kalmış olabilirsin, hasta yatağında inliyor ve gecelerin uykusuz geçiyor olabilir, en sevdiğini kaybetmiş olabilirsin, eşin yok belki de sevdiklerini görmüyorsundur, özlem çekiyor olabilirsin, çok yalnızsındır, belki de hiç beklemediğin çiylerle karşılaşmışsındır ve çok korkmuşsundur…

Ve daha birçok aklına gelebilecek kötü bir durumdasındır. Ne kadar kötü durumda olursan ol, muhakkak ki kıyamet gününün dehşeti yanında bu günler doğumdan sonraki kadının hali gibi olacaktır.

Dehşet büyük, tehdit büyük, azap büyük, yaratan ve yaşatan büyük…

Peki ey insan, ey kul, bunca büyüğün yanında ya sen nesin?

Nerdesin?

Şimdi sıra bizde… Hadiste belirtilen o azınlık içerisinde biz de var mıyız? Yoksa çoğunluktan mı olacağız?

Bunlar bizlerin gayreti ve çalışması gösterecek. Sadece Muhammed (sav)’in ümmetiyiz nasıl olsa her türlü kazanırız, diyemiyoruz. Unutmayalım ki Ebu Cehil de Muhammed (sav)’in ümmetiydi ama cehenneme gitti.

Bizler çalışmalıyız, çünkü; Rasulullah (sav): “Çalışın!” dedi.

Bir daha ki yazımızda devam etmek duasıyla…

Velhamdulillahi Rabbil Alemin

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.