Hamd; Alemleri yoktan var eden, Rahman ve Rahim, Din günün sahibi, kendisinden başka bir ilah bulunmayan, yarattıklarını rızıklandıran, yegâne Hakimiyetin sahibi olan Allah (c.c)’ya mahsustur.
Salat ve Selam; Alemlere rahmet olarak gönderilen, kendisine itaat edilmedikçe kurtuluşun asla mümkün olmayacağı, Allah (c.c)’ın dininden asla taviz vermeyen, , müminlere karşı şefkatli, kâfirlere karşı ise şiddetli olan Rasulullah(sav)’a, aline, ashabına ve onun izinden giden müminlerin üzerine olsun inşaAllah.
Yüce Allah’ın(cc) açıkça ifade ettiği bir hakikattir ki O, Kuran’ı sağlam ve kusursuz bir kitap olarak indirmiş ve onda hiçbir bozukluğa yer vermemiştir.İnsanları karanlıklardan aydınlığa, dalaletten hidayete kavuşturan, iman ve İslam’ı öğreten, dünya ve ahiret mutluluğu için gerekli olan Allah’ın emir ve yasaklarını, dinin hükümlerini, sevap ve cezayı bildiren; eğrisi, yanlışı ve çelişkisi bulunmayan dosdoğru bir kitabın indirilmesi hiç kuşkusuz bütün insanlık için en büyük nimettir. Bu gerçeği anlayabilmeleri için Yüce Allah insanların Kuran’ı inceleyip üzerinde düşünmelerini istemekte, şayet Kuran Allah(cc) tarafından indirilmemiş bir kitap olsaydı onda birçok tutarsızlık ve çelişkinin bulunacağı bildirilmiştir.
“Bunlar Kur’an’ı hiç incelemiyorlar mı? Eğer o Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı, içinde mutlaka birçok çelişkiler bulurlardı.”[Nisa-82]
Birtakım ön yargılı ve mesnetsiz iddialar dışında tarih boyunca onda herhangi bir hata, kusur, eksiklik veya çelişki olduğuna dair kabul edilebilir, gerçekçi ve bilimsel bir delil ortaya koyulamamıştır. Kur’an-ı Kerim yaklaşık yirmi üç yıl içinde, farklı zaman ve mekânlarda parça parça indirilmiştir. Muhtevasında insanın ve canlı cansız varlıkların yaratılışından kâinatla ilgili bilimsel hakikatlere, ahlaki erdemlerden fert ve toplumla ilgili kurallara, tarihte yaşamış olan toplumların ve peygamberlerin kıssalarından kıyamet ve ahiret hayatına değin pek çok konu yer almaktadır. Buna rağmen ne üslubunda ve eşsiz ifade gücünde ne de temas ettiği konular, getirdiği hükümler ve verdiği bilgiler arasında bir tutarsızlık, bir çelişki ve farklılık vardır. İnsafla düşünen herkesin Kur’an’ı inceleyerek ulaşabileceği bu sonuç, onun Allah’tan geldiğinin reddedilemez bir delilidir. Şu hâlde onun Allah kelamı olduğunu inkâr eden, onda kusur ve hata arayanların bu tutumları bir delil ve bilgiden ziyade kökleşmiş peşin hükümlere ve beşerî zaaflara dayanmaktadır. Zira Kur’an üzerinde gereğince düşünüp tefekkür edenler için onda herhangi bir kusur ve çelişki söz konusu değildir.
Allah (cc) ayette buyuruyor ki;
Bu kitabın indirilmesi, güçlü ve her şeyi en iyi bilen Allah katındandır.[Mümin-2]
Bu kitabı Aziz ve Alim olan Allah indirmiştir.Bu kitap öyle bir makamdan, öyle bir merciden gelmiştir ki, o Allah Azizdir. Her şeye güç yetiren mutlak güç sahibi, her konuya hakim olan mutlak hâkimiyet sahibi, mutlak otorite sahibi bir Allah’tır. Hiç kimsenin kendisine galip gelemeyeceği, hiçbir şeyin kendisini âciz bırakamayacağı, yenilmez ve yanılmaz bir Allah… Öyle bir Aziz ki, sahasına kimse giremez… Öyle bir Aziz ki, aldığı kararları hiç kimse gözden geçiremez… Öyle bir Aziz ki, yönetimine hiç kimse karışamaz…İşte böyle Aziz ve Alim, yenilmez ve yanılmaz bir Allah’tan(cc) gelmiş bir kitap dururken ey insanlar siz nasıl oluyor da bu kitabı, bu kitabın size sunduğu mesajları bırakıyor da başkalarının mesajlarına kulak veriyorsunuz? Böyle bir kitabın hükümlerini bırakıp, kimin arzularını gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz? Hayat programınız, kılık-kıyafetiniz, hukuk, eğitim konusunda kimlere müracaat ediyorsunuz? Hayatınızın problemlerini kimlere arzediyorsunuz?
Bu hakikati bırakıp da birtakım yanlış akımların, moda söylemlerin peşine düşmek suretiyle Kur’an’da eksikler, hatalar, çelişkiler aramaya çalışmak ömrü heba etmektir.Bunun yerine rahmet ve şifa kaynağı olan Kur’an’ın hidayetinden ve rehberliğinden istifade edebilme gayretinde olmak Müslümanca bir duruşun gereğidir.
Allah(cc),Kuranın rahmetinden faydalanabilmeyi nasip etsi inşaAllah..
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN