sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

MÜ’MİNİN ÖLÜMÜ

A+
A-

Hamdolsun âlemlerin Rabbine, Yöneticisine, Yaratıcısına.

Salat Önderim, Örneğim, Liderim, İzinden gittiğim, Son Nebi Hz. Muhammed’e Selam; Canını malını Allah’a satmış derdi davası, gayesi Allah(C.C)’ın rızası olan ashabının ve onlardan sonra gelen ve bugün de yaşamakta olan tüm Müslümanların üzerine olsun. Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, “Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir.” denir.(Kaf- 19)

Geçen yazımızda ölümden ve özellikle kafirin ölümünden bahsetmiştim. Gördüğümüz üzere Kafir bu dünyasını ne kadar istediği şekilde yaşıyormuş gibi görünse de psikolojik olarak mahvolmuş bir hayat yaşayıp ölürken de bu acısı ve sonsuz hayatta da bundan daha beter acıları devam edecektir. Vehbe Zuhayli: Ölüm sarhoşluğu” ölümün aklı gideren dehşeti “artık gerçeği” işin hakikatini “getirmiştir. İşte bu” yani ölüm “senin öteden beri kaçtığın şeydir.” Yani bu ölüm senin feryad ederek kaçtığın ve kendisinden uzaklaştığın şeydir.

Müminlerin ölümü ise acı çekse dahil artık onun için son kefaret olur. Müminin vefatından bahsederken Müminlerin önderi, örneği Son Resulün vefatıyla başlayalım ve örnek alalım. Hz. Aişe validemizden rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (asm)’in son hastalığında yanlarında bir kap içerisinde su vardı. Rasulullah (asm) mübarek ellerini suya daldırıp yüzüne sürüyor ve şöyle diyordu:

“Allah’tan başka ilah yoktur. Muhakkak ölümün sekeratı vardır.” sonra ellerini kaldırıp: “Refiku’l- A’la’da” diyor, ta ki ruhu kabzolunup eli aşağıya düşünceye kadar. (Buhari)

Başka rivayette ise;

“Allah’ım, sekeratı-ı mevtte (ölüm zahmeti ve baygınlığında) bana yardım et.”(İbn Mace) dua

ediyordu.

Hz. Aişe validemiz diyor ki;” Ben Hz. Peygamberin, vefatında çektiği ızdırabı gördükten sonra, kolay ölmesinden dolayı kimseye gıpta etmem (imrenmem)”(Tirmizi)

Görüldüğü gibi Önderimiz dahil ölümü anında acı çekmiştir ama bu acı onun için hem son acı olmuş hem de bizlere Peygamber bile o acıyla öldüyse sen neyine güveniyorsun da ölüm gibi bir hakikatle karşı karşıyayken bu kadar rahat yasayabiliyorsun? Sorusunu düşünmemiz gerektiğini anlatmıştır.

Hz. Musa: Kendisine ölümü nasıl bulduğu sorulmuş ve şöyle demişti;

“Kasabın elinde derisi yüzülen koyun gibi.” (bk. Hasan İdvi, Meşarik, Mısır, 1316, s. 15)

Hz.Ömer(ra); “Mü’minin üzerinde günahlarından hayatta iken -iyi amelleri ve tövbesiyle silinmemiş- bir şey kalacak olursa, Allah ona sekerat-ı mevti şiddetli kılar. Böylece ruhu cennete ulaşır. Kâfir de dünyada iyi bir iş yapmışsa, onun karşılığı olmak üzere, Allah ona ölümü kolaylaştırır ve yaptığı iyiliğin karşılığını dünyada almış olarak onu cehenneme atar.”

Ömer b. Abdülaziz: “Bana ölüm sekeratının kolaylaştırılmasını istemem, arzu etmem. Çünkü o,

mü’minin günahlarını örten ve derecesini yükselten son kefarettir.”(İbn Hacer, Fetu’l-bari, 11/365)

Ölümü özüne sindiren salih kulların ölüme bakışı buydu. Onlar ölümden de acısından da korkmadılar, bizim gibi ölümü konuşmaktan çekinmediler.

Çünkü onlar zaten ÖLMEK İÇİN BU DÜNYAYA GELDİKLERİNİ BİLİYORLAR VE YAŞAMAYI DA ÖLMEK İÇİN YAŞIYORLARDI.

Bizlerin de bu şuurla yaşaması için ilim, amel ve ihlaslı bir şekilde gayret etmeye ihtiyaç vardır.

MADEM ÖLÜM TEK BİR DEFA GELECEK

O DA NEDEN ALLAH(C.C) İÇİN OLMASIN.

Rabbim şehadet şerbetini tadarak bu dünyadan ayrılmayı tüm müminlere nasip etsin.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.