MUSİBETLERİN SEBEBİ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Alemlerin Tek Sahibi, yöneticisi, terbiye edicisi olan Allah’a, Salat O’nun seçtiği ve uyulmasını emrettiği kulu Muhammmed’e (sav), Selam önderi, lideri Muhammed (sav) olan tüm Mü’min ve Müslüman kardeşlerimizin üzerine olsun inşaAllah…

Sizlerle bu yazımızda bu aralar çok duyduğum “musibet” kavramından bahsedeceğim. Anneler, babalar, kadınlar, erkekler, çocuklar, gençler nereye gitsem musibetlerden bahsedilmekte. Birbirlerini özleyenler, tatile gitmek isteyenler, evladını sevip okşamak, sarılmak isteyenler, hastalar, doktorlar, hemşireler, aşçılar, işçiler, patronlar…

Hepsi birden “Şu musibet bir geçse de bizde rahata ersek” demekteler. Depremler, fakirlik, kuraklık, adaletsizlik, zulümler ve gündemimizde Covid-19 oldu musibetin adı. Covid-19 bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olarak yayıldı ve insanlar bundan dolayı hayatlarını değiştirmeye başladılar. Kimisinin işine geldi bu değişim, kiminin de zoruna gitti. Ama sonuçta bir musibetle karşı karşıyayız.

Peki bu hep böyle mi sürecek, bu musibetlerin başımıza gelmesinin sebebi kim? Başımıza getiren kim? Çözümü nedir? Bu musibet ve nice musibetler başımızdan nasıl gider?

Gelin hep beraber anlamaya ve uygulamaya çalışalım…

Musibet; diğer ismi bela; “Allah’ın (c.c.) insanları denemek için verdiği maddi ve manevi sıkıntı, dert, külfet.”

Sözlükte “ansızın bastıran yağmur” anlamındaki ‘savb’ kökünden türeyen ve bir şeyin hedefine ulaşması, birbirinin payına düşmesi manasına gelen isabet mastarından isim olan şekilde karşılaştığı durum demektir. Daha çok hastalık, kıtlık, zarar, ziyan, yangın, deprem gibi afetler, sevilen birinin ölümü vb. ağır sıkıntı veren şeyler için kullanılır. (Ragıp el-İsfahani)

Cürcani musibeti insanın tabiatına uymayan şey diye tanımlamış ve bana ölümü örnek göstermiştir.

Musibet kelimesi Kur’an’ı Kerim’de on (10) ayette geçmektedir. Bu ayetlerden bazısını anlamaya çalışalım.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse de derler ki; biz daha önceden tedbirimizi almışızdır. Ve sevinerek dönüp giderler.

De ki: Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize erişmez. O bizim Mevlamızdır. Onun için Mü’minler Allah’a tevekkül etsinler.” (Tevbe 50-51)

Bu ayetlerin münafıklardan Ceyd b. Kayş’a Rasulullah (sav):

“Ey Ced, Bizanslılarla mücahede hakkında ne dersin? Dedi. O: “Ey Allah’ın Rasulu! Ben kadınlara düşkün bir kimseyim; Bizans kadınlarını görünce dayanamam. Bana izin ver, beni fitneye düşürme dedi.” Bunun üzerine bu ayetler nazil oldu.”

Allahu Teala münafıklardan bahsederken Müslümanların başına musibet geldiğinde eğer onlar da gitmemişlerse biz tedbirimizi aldık o yüzden bu bizim başımıza gelmedi deyip sevinirler. Allah (c.c.)’ın onlara cevabı; “Allah’ın yazdığından başkası olmaz”

Münafıklar mücahededen geri kalıyor, bahaneler sunuyorlar. Müslümanlar kazanınca üzülüyorlar, kaybedince seviniyorlar ve kendi tedbirlerinden dolayı başlarına gelmedi zannediyorlar. Halbuki asıl musibet ve büyük bir bela ahirette onları beklemektedir. Müslümanlar ise bu dünyada sıkıntının Allah(c.c.)’dan olduğunu bilir şükreder ve yalnız Allahu Teala’ya dayanır.

Şimdi akıllara şöyle bir soru gelmekte. Hadi kafirlere bela Allah(c.c.)’a isyanlarından dolayı da Müslümanların musibetlere uğramasının sebebi nedir?

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Allah’ın izni olmadıkça hiçbir; musibet gelmez. Kim Allah’a iman ederse onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Teğabun-11)

Bu ayetin tefsirinde şöyle anlatır. Vehbe Zuhayli;

Rivayete göre bu ayetin nuzül sebebi şudur; Kafirler şöyle dediler; Müslümanların gittiği yol hak olsaydı Allah onları dünyada felaketlerden korurdu. Deyince cahiller, Allah(c.c.) izni ile bu ayet nazil oldu. Dolayısıyla insan düşen hayır olanı elde etmek, şer olanın da def’i için çalışıp gayret etmek sonrada Allah’a iman edenlerin Allahu Teala kalbini doğruya iletecektir. İşte Müslümanlar Allahu Teala’ya iman ettikleri için bu dünyada ne kadar musibet görürse görsün sonunda hayra nail olacak. Bunun şuurunda Allahu Teala’ya dayanır.

Demek ki musibetlerin sebebi ne olursa olsun insanlara gönderen Allahu Tealadır. De ki Allahu Teala adaletlidir. Kuluna zulmetmez. Allahu Teala musibetleri neden yazar ve neden yaşatır? inşaAllah bir daha ki yazımızda devam edeceğiz.

Hamdin tamamı yüce olan, Alemlerin Rabbi Allahu Teala’ya mahsustur.