NEDEN VARIZ…?

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah(cc)’a mahsustur. O’na hamd eder O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. Salat ve selam O’nun habibi, öderimiz, kendisine uyulmadığı, takip edilmediği, tabi olunmadığı sürece kurtuluşun mümkün olmadığı son resul Hz. Muhamamed (sav)’a, ashabına, ehli beytine ve On’a tabi olanların üzerine olsun inşaAllah

Dünya hayatında koşuşturmalar ve meşguliyetler içerisinde sıkışıp kalmış ,vaktini, gayretini, azmini makam, mevki, ev, araba vs. peşinde tüketen insanoğlu hiç ölmeyecekmiş gibi arzularına, heva ve heveslerine boyun eğmiş nefsinin kölesi haline gelmiş bir şekilde hüsrana doğru gitmektedir. ”Asra Andolsun ki. İnsan mutlak hüsrandadır”(Asr 1-2) içerisinde bulunmuş olduğu durum ona asıl gayesini unutturmuş kendi muhasebesini yapmaktan gaflete düşürmüştür. Oysaki Allah(cc)’u, evimizin başköşesinde muhafaza edip lafzına itibar ettiğimiz kadar, mana ve mesajına itibar etmediğimiz Kur’an’ı Kerim’in’de; ”İnsanların hesap verme günü yaklaştığı halde onlar halâ gaflet içinde gerçeğe yüz çeviriyorlar.”(Enbiya-1) buyurmaktadır. İnsanın gafleti yaratılış gayesinin zıddına hareket etmesine, kendisine fayda vermeyecek malayani işlerle meşgul olmasına dolayısıyla Hakk’ı idrak etmesine engel olmuştur. Nefsin isteklerinin dayattığı hayat şeklini kabul eden insan ölümü unutur, kendisine yakıştırmaz tul-i emellerinin boyunduruğu altında ezilir kalır. Tirmizi de (2387) geçen hadis-i şerifte; İbn Mes’ud şöyle demektedir ” Rasulullah’ın (sav) yanına girdiğimde hasır üzerinde uyumuştu ve yan tarafında izler oluşmuştu. Ya Rasulullah bir döşek (yatak) alsak da hasırın üstüne sersen ve seni hasırdan korusa dedim. Rasulullah(sav) şöyle dedi; ” Dünyadan banane! ben dünyada ağaç altında gölgelenen sonra giden ve orayı terk eden yolcu gibiyimdir.”

Bu benzetmede insan binekli yolcu, ağaç da dünyadır. Ağacın altında gölgelenmek bu yeryüzünde insanın yaşam müddetidir. Bazı kimseler bir saat gölgelenmekte sonra ağacı terk etmekte ve ahirete gitmektedir. Buna rağmen bazıları sanki ölüm hiç ulaşmayacakmış gibi dünya için çalışmaktadır. dünyada amel var hesap yoktur. Âhirette hesap var amel yoktur..?” Oysa dünya hayatı, ahiretin yanında basit bir metadan başka bir şey değildir.”(Ra’d 26)

Allah cc, zerreden kürreye yaratmış olduğu mahlukatı bir hikmete binaen yoktan var etmiştir.

Güneşin doğup batışına, yağmur suyunun birbirinden (taat, renk, koku, fayda..)farklı saymakla bitiremeyeceğimiz nimetlere sebep olmasına, ağaçlara, bitkilere, karıncaya, örümceğe görev, gaye, kanun ve kural koymuştur ki, kendilerine verilen görevi isyan etmeden yerine getirmektedirler. ”Güneşin ve ayın konumları ve hareketleri belirli bir hesaba dayanır. Bitkiler ve ağaçlar O’nun buyruğuna boyun eğerler.”(Rahman 5­-6)

Allah(cc)’nun Mülkünde O’nun verdiği nimetlerden faydalanarak yaşayan insanoğlu ”Sizi boşuna yarattığımızı ve huzurumuza döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”(Mü’mi’nun 115)  ya da ”İnsanoğlu, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” (kıyamet-36)Ayet’i kerimeleri’nin merkezinde ,

Boşu boşuna yaratılmamış ve başıboş bırakılmamışsa

bir an durup! Düşünelim! şu soruyu soralım ” Neden varız!… Niçin yaratıldık?”

Hani Rabbin, meleklere “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Melekler “Ya Rabbi sen yeryüzünde kargaşalık çıkaracak, kantar dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor, takdis ediyoruz” dediler. Allah meleklere “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim’ dedi.(Bakara 30) Ayet-i kerime’ de cevaplandığı üzere insan yeryüzünde halife olarak yaratılmıştır.

Halifelik; Kur’an’ın tatbik edildiği yürürlükte olduğu yerlerde uygulamak ve uygulanmasına yardımcı olmak, tatbik olunmadığı yerlerde ise tebliğe görevli bir memur olmak demektir”. Bu görevi ifa edebilmek için Allah(cc) ‘nun Lütfu gereği Gökte olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.”(casiye-13)  Gökte ve yerde ne varsa insanın hizmetine boyun eğdirmiş, insanın da kendi hizmetine Ram olmasını emretmiştir!!!! insan bu kapasite ve fıtratta meyilli olarak yaratılmıştır ”Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık”(tin-4) bunu kabul etmemek, önemsiz görmek ,hafife almak neticesinde ”Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.”(tin-5) fıtratından ve gayesinden sapmakla misyonunu kaybeder ilahi rahmetten, nimetlerden mahrum kalır.

 Seyyid kutup (R.a) Ayetin tefsirinde;’ Allah’ın yüce iradesi şu yeryüzünün dizginlerini kâinatın bu yeni varlığına teslim etmek, burayı onun eline vermek istiyor. Yani yüce Allah yaratıp, düzene koyduğu şu yeryüzüne kendi temsilcisi sıfatıyla gönderdiği insana; buradaki varlıklardan yararlanma, onların özelliklerini tanıyıp araştırma, onları değiştirme, gizli olan yönlerini bulup açığa çıkarma, çeşitli yeraltı kaynaklarını bulup gün yüzüne çıkarma ve bütün bunları yaparken de Allah’ın halifeliği gibi son derece ağır bir görevi yerine getirirken yeryüzünün bütün imkânlarını onun hizmetine sunma kararındadır. Şeklinde açıklamıştır

”Biz göğü, yeri ve ikisi arasındaki varlıkları oyun olsun diye yaratmadık. Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, özümüzden kaynaklanan bir eğlence edinirdik.”(Enbiya 16-17)

”Biz dünyadaki her şeyi yeryüzünün süsü yaptık. Amacımız, insanları sınavdan geçirerek hangilerinin daha iyi işler yapacaklarını görmektir.”(kehf-7)

hayat boş eğlen coş gibi şuursuzca söylenilen cümleler dünya hayatına bakış açımızın oyun eğlence edinişimizin  durumunu ortaya koymakta  bir daha mı gelicez dünyaya derken  tabi tutulduğumuz sınavın imtihanın farkında olmadan savruk bir hayat yaşamaktayız. Oysa;

”Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”(Zariyat-56) varoluş gayemizin mihenk taşlarını bildiren Allah(cc)’u, hangi minval üzere olacağımızı da bildirmiştir. Elmamlılı H.yazır* Ayet’in tefsirinde

‘Cin ve insan cinsinin yaratılmasının hikmeti Allah’ı tanıyıp ona ibadet ve kulluk etmektir. Bunun dışında başka şeylere tüketilen ömürler, ameller zayi edilmiş olur, onun için azabı hak eder. Bazıları “bana ibadet etsinler diye…” ifadesinde “beni tanısınlar  Beni Tevhid etsinler” şeklinde açıklama yapmıştır..

insan başka bir maksat ve gaye üzerine değil ancak Allah cc kulluk etmek için yaratılmıştır. Kulluk boyun eğerek teslimiyet göstererek yönünü tamamen Allah cc dönmek O’nun dışındakileri kayıtsız şartsız red etmektir. Kulluğunun nasıl olması gerektiğini de yine yaratıcısının hayat programının belirleyicisinin razı olacağı şekilde yerine getirmesidir ki bir sonraki yazımızda devam edeceğiz inşallah

Rabbim Hakk’ı hak bilip Hakk’a sarılan, batılı batıl bilip batıldan uzaklaşan kullarından eylesin inşallah

Elhamdülillahi Rabbil Âlemin