sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

NEFİSLER İMTİHANDADIR

21.03.2019
708
A+
A-

NEFİSLER İMTİHANDADIR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah azze ve celleye mahsustur. Salât ve selam nefis terbiyecisi, terbiye edilenin terbiyecisine teslimiyet gösterenlerin mükâfatlandırılması isyan edenlerin ise cezalandırılmasına sebep olan son önder Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) e âline ve ashabının üzerine olsun.

‘’Hükümranlık elinde olan Allah, yücedir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir. O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.’’ (Mülk 1-2)

Denemek, tecrübe etmek, sınamak anlamlarına gelen imtihan; İslâmî bir terim olarak Cenab-ı Hakk’ın insanları dünya yaşamında hayır ve şerle imtihan ederek, sabır ve teslimiyet gösterenleri ahirette mükâfatlandırması, isyan edenleri ise cezalandırması demektir.
Allâhü Teâlâ, insanoğlunu yeryüzünde bir imtihan devresi geçirmek üzere yaratmıştır. Temelde insan ve cinlerin yaratılması Allah’ı bilmeleri ve O’na kulluk etmeleri içindir (Zâriyât,56) İnsanı, diğer varlıklardan ayıran ve bu büyük imtihana ehil kılan; akıl, irade ve sorumluluk bilincine sahip olmasıdır. Seçkin bir varlık olarak yaratılan insan, peygamberler ve kitaplarla uyarılmış, (İsra, 15) insan boş yere yaratılmamıştır. (Mü’minûn, 115) İnsan, böyle bir imtihana muhatap olabilmek için gerekli olan sorumluluk ve emanet bilincine sahiptir. Bu emanet göklere, yere ve dağlara sunulmuş ama insan bu emaneti kabul etmiştir. (Ahzab 72) 
Müslümanlar zaman zaman şu üç soruyu kendi kendilerine sorup, bu sorulara cevap vermeleri gerekmektedir. Nerden geldik? Ne için varız? Nereye gideceğiz? Bu soruların cevaplarına gelince; Allah’tan geldik, imtihan için varız ve tekrar Allah’a gideceğiz.
Allah Teâlâ Mülk suresi ikinci ayeti kerimesinde “sizden hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur” buyurmakla bu dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğunu beyan etmektedir. İnsanoğlu maişet ve geçimleri için geçici olan bu dünyadaki bir sınav için bazen geceler boyu uyku uyuyamamaktadır. Dinimize göre insana düşen görev dünyayı ve dünyadaki nimetleri terk edip, sadece ahiret için çalışmak değil, her ikisini dengede tutarak kişinin hem dünyasını, hem de ahiretini kurtarabilmesi, dünyaya verdiği önem kadar ahiretine de önem vermesidir. Çünkü dünya hayatı geçici, ahiret hayatı ise kalıcıdır. (A’la, 87/16-17) Ama İnsanlar bazen hayatın karmaşasına dalarak bu dünyanın sadece bir imtihandan ibaret olduğunu unutarak asıl olanın bu dünya olduğu duygusu ile hareket etmekte hayatlarını buna göre sürdürmektedirler. 
Hayatın bir imtihan olduğuna inanan Müslümanların yaşadığı süreçte imtihan aşamalarında başarılı ya da başarısız olmaları inandıkları değerler sistemine bağlılıkları ile alakalı bir olaydır. Allah Kitabı’nda imtihanın temel kurallarını belirlemiş, inananların bunlara uymasını tavsiye etmiştir. Kur’an-ı Kerim inananların mutlaka sınanacaklarını, sınandıktan sonra ortaya çıkan sonuca göre konumlarının belirleneceğini belirtir. Her sınamada kazanmak ve kaybetmek gibi iki sonuç vardır. Kur’an-ı Kerim dünyadaki kazanç ve kaybın asıl olmadığını, asıl olanın ahiret yurdundaki kazancın olduğunu belirtir. Müslüman dünya ve ahiret dengesini kurabilen kişi olabilmelidir. 
Şayet kişi, şu geçici dünya hayatını nefsin bitmez tükenmez gayri meşru istekleri peşinde koşarak, şeytana ve onun arkadaşlarına boyun eğerek geçirir ise, ahiret hayatında çeşit çeşit sıkıntılara, çeşit çeşit azaplara duçar olur, hüsrana uğrayanlardan olur. İnsanlar hem bela ve musibetlerle hem de mal ve zenginlikle imtihan edilmektedir. İşte hakiki kulluk bu imtihanlarda muvaffak olmaktan geçmektedir.
Bela ve musibetlerinde birer imtihan olduğunu bilerek büyük bir sabır ve tahammül gösterirse, her şey Rabbimizin takdiri ile oluyor diyerek razı olmak, isyan etmemek, nimetlerle imtihan olduğu zaman da, şımarmadan, küfranı nimet yapmadan, imkânları masiyete vesile kılmadan, Allah Teâlâ’nın lütfettiği nimetleri Allah yolunda harcamak temel hedef olmalıdır. Allah insanların İmtihan olunmadan kolayca bırakılmayacağını, önceki ümmetlerin de imtihan edildiğini beyan etmektedir. (Ankebut/1-5) Hz. Âdem (as) den zamanımıza kadar, başta Peygamberler olmak üzere, sadık, salih, muttaki insanlar çeşit çeşit bela ve musibetlere duçar olmuşlardır.
Belli bölümlerden oluşan insanoğlunun hayat yolculuğu ilk durak olan dünya yaşantısını Allah Teâlâ’nın istediği şekilde bir kulluk yaparak geçirirse, ahiret âleminde nice nimetlere, nice mutluluklara ulaşır. Çünkü Kur’an-ı Kerim iman edenlerin mutlaka ama mutlaka sınanacağını belirtir. Bundan kaçış yoktur. Bu hakikat karşısında bizim yapacağımız imtihanı kazanma gayretidir. Zaten önemli olan da sınanma ile karşılaşınca inananların ortaya koyacağı tavırdır. Herkes kendi seçiminden sorumludur. Her insanın ebedi hayatı, kendi amelleriyle şekillenir. (Necm, 39)
Sonuç olarak insanlar dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğu bilincine varıp hayatlarını ona göre düzenlemelidir.

Nefislerimizi Kur’an ve Sünnet ışığında terbiye edebilmek ümidiyle…

Selam ve dua ile…

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.