ÖZEL MAHİYETLERİNE GÖRE; SUÇLARIN AYRIMI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, Cebbar, kahhar olan Allah azze ve celle’ye Salat Rasulune Selam ise hidayete tabi olan tüm Mü’minlerin üzerine olsun inşaAllah.
- Özel mahiyetlerine göre suçlar, topluluk veya kişiler aleyhine işlenen suçlar diye ikiye ayırt edilir.
- Topluluk aleyhine işlenen suçlar:
İster fert ister cemiyet isterse genel âsâyiş ve toplum düzeni aleyhine işlenmiş olsunlar, cezaları toplum menfaatini korumak için konulmuştur. İslâm hukukçuları bu çeşit suçların cezalarının Allah’ın hakkı olarak konulduğunu söylerler(33). Bu ifadenin mânası, cezalar toplumu korumak için teşrî kılınmış, yasallaşmıştır. Fakat İslâm hukukçuları, bu cezaların af, tahfif ve infazının durdurulmasının caiz olmadığına işaretle, onları Allah’ın hakkı olarak telakki etmektedirler.
- Fertler aleyhine işlenen suçlar:
Cezaları kişilerin yararlarını korumak için konulmuştur. Kişi menfaati için zararlı olan şey, aynı zamanda toplum menfaati yönünden de zararlıdır. Fakat kişi menfaati daha ağır basmaktadır.
Genellikle belirli kişiler aleyhine işlenen, menfaatlerine büyük oranda zararlı olsa da hadd suçları cemiyet menfaatine zararlı suçlardır; hırsızlık ve zina iftirası gibi. Bunların topluma zararlı sayılışı, fertlere zararlı oluşlarını inkâr mânasına gelmez. Fakat bu düşünce, cemiyet menfaatini kişilerin menfaatlerinden daha üstün tutma demektir. Bu fikirledir ki, eğer kişi suçluyu bağışlamış olsa bile bu affın suç ve cezaya hiçbir etkisi yoktur. Kısas ve diyet cezasını gerektiren suçlar ise fertler aleyhine işlenen suçlardandır. Bunun mânası, topluma zararlı olmayışları değil, fert hakkının toplum hakkından daha üstün tutuluşudur. Şöyle ki, suç için esasen tespit edilmiş cezadan yani kısas ve diyetten, mağdur kişi feragat edebilir. Ona vazgeçme hakkı tanınmıştır. Çünkü suç, doğrudan doğruya kendisine zararlı olmaktadır. Mağdur, ceza isteme hakkından vazgeçerse, suçlu salıverilmez, Fakat dolaylı olarak zarar verdiği, toplum menfaatini korumak için suçlu ta’zîr cezasıyla cezalandırılır.
Ta’zîr suçlarının bazıları toplum yararlarına, bazıları ise, daha önce açıklandığı üzere, fert ve toplum menfaatlerine zarar vermektedir.
Esasen toplum yararına zararlı her suç, sonunda kişilerin yararlarına da zararlı, kişilerin menfaatine zararlı her suç da, özellikle kişinin hakkını ihlâl eylemişse de sonunda toplumun menfaatine zararlıdır. Bu konuda bir, İslam hukukçusu şöyle diyor; “İnsanoğlunun her hakkında mutlaka Allah hakkı vardır. Çünkü her mükellef başkalarına zarar vermekten kaçınmakla görevlidir. Bu, onun üzerinde Allah’ın bir hakkıdır.”(34). İslâm hukuku, bazı suçları toplum menfaatine zararlı saydıysa, bu zararın, fert menfaatine olan zarardan daha ağır oluşundandır. Bazı suçları kişi yararına zararlı saydıysa, bu zararın cemiyetin menfaatine olan zarardan daha ağır bir mahiyet taşımasındandır”(35)
33) Bedâiu’s-Sanâî, c.7/33. Fethü’l—Kadîr. c.4/12.
34) Zurkanî Muhammed b. Abdilbâkî Şerhu’z-Zurkânî, C-8/115, Kahire l936.
35) Bugünkü kanunlarda. Mesela TCK da cürümler bu yönüyle takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar (kamu davalarına konu suçlar) ve takibi şikayete bağlı suçlar (şahsi davalara konu suçlar) şeklinde ikiye ayrılır. Mesela TCK. md.143 ve 163 deki suçlar birer kamu suçu, md.440. 441, 442 veya 448 veya 492 deki suçlar birer şahsi dava konusu suçlardır (m).