BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd sabırla şükreden, Yüce Âli, İşiten, Gören, her şeyi bilen kudreti tüm mahlûkatı kapsayan, Kadir, mahlûkatı hakkındaki dilemesiyle işleri yöneten, vaat olunan günle ilgili davetini kabir ashabına işittiren, mahlûkatın kaderlerini ve ecellerini takdir eden, eserlerini ve amellerini yazan maişetlerini ve mallarını aralarında taksim eden Allah’a mahsustur.
“Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.”(Bakara 153)
Allah azze ve celle sabır ve namazla yardım dileme yollarını gösteriyor. Kul ya bir nimet içerisinde bulunacaktır ona şükretsin veya bir imkânsızlık içerisinde bulunacaktır ona sabretsin.
Hadisi Şerifte şöyle buyrulur;
“Ne gariptir Mü’minin hali ki Allah onun için ne hüküm verirse muhakkak bu kendisi için hayırlıdır. Ona bir bolluk gelecek olursa buna şükreder ve bu kendisi için hayır olur. Bir sıkıntı değecek olursa buna sabreder ve bu kendisi için hayırlı olur. Kulun musibetlere dayanabilmesi için yardım isteyebileceği en geniş kaynak sabır ve namazdır.”
Said ibn Cübeyr derki;
“Sabır kulun Allah’tan geleni ondan bilip kabullenmesi ve bu hususta Allah’ın sevabını ummasıdır. Bazen kişi sıkılarak feryad eder ama bundan ancak sabırla kurtulabilir.”
Abdurrahman İbn Zeyd İbn Eslem der ki;
“Sabır iki konudadır. Birisi ruhlara ve bedenlere ağırda gelse Allah’ın hoşnut olacağı şeylere sabırdır. Diğeri de arzu ve istekler ona tutkun olsa da Allah’ın hoşlanmadıklarına karşı sabırdır. Kim bu durumda olursa o kimse Allah’ın izniyle kendisi selamete ermiş olan sabinin zümresindendir.”
Acıya katlanma sıkıntı ve meşakkatlere karşı soğukkanlılıkla dik durmak Aklın ve dinin gösterdiği yolda sebat etmeye denir. Sabır İslam’a davet yolunun azığıdır. Çünkü bu yol uzundur. Zorludur dikenlidir bu yolda birçok şeye sabretmek gerekir. Şeytanlaşmış nefsine şehvetine arzlarına çıkar ve tamahına zaaf ve kusurlarına insanların şehveti noksanlık cehalet kötü niyet bencillik gurur. Kaypaklık ve aceleciliklerine karşı sabır.
Sabır ruhun bir melekesidir. Güzel bir huydur. Tahammülü zor ve nefse ağır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Sabır her faziletin üstünde bir değer taşır. Sabrın sonu selamettir. Başarıdır sabır, acıdır fakat sonu tatlıdır. Hz. Peygamber (sav) sabreden başarıya ulaşır sabır başarının anahtarıdır. Sabır bir ışıktır, sabır cennet karşı sabretmende birçok hayır vardır. Buyurarak sabrın faziletini anlatmıştır.
“Müslümanın haline şaşılır. Ona bir musibet geldiğinde sabreder kazanır. Bir nimet geldiğinde şükreder kazanır.” (Hadisi şerif)
Hz. Peygamber (sav); “sabır acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür.” (Buhari, Cenaiz 32) sözüyle bir felaketle ilk karşılaştığı zaman ki sabrın önemini vurgulamıştır. Sabretmek mahkumiyete zillete razı olmak haksız tecavüzlere insan haysiyetine gölge düşürecek saldırılara katlanmak ve bunlarla mücadele etmek gerekir. İnsanın kendi gücü ve iradesiyle üstesinden gelebileceği kötülüklere katlanması ya da karşılayabileceği ihtiyaçları karşısında gevşemesi sabır değil acizlik ve tembelliktir.
Rasulullah (sav); “Ya Rabbi acizlikten ve tembellikten sana sığınırım diye dua etmiştir.” (Buhari, Cihad 25)
Mü’minler çoğu zaman sırf inandıkları için Allah düşmanlarının Zulüm ve kötülüklerine hedef olurlar. Çeşitli işkencelere uğrar onlarla savaşmak zorunda kalırlar. İşte bu durumda sabır Mü’minin güç kaynağı imanın koruyucusudur.
Evet, bazı sıkıntılar imtihanlar vardır ki kişinin irade ve gücünü aşar. Ama bunlara sabretmek karşılığını Âlemlerin Rabbinden beklemek mükâfatını düşünerek razı olup sabretmekte Mü’minlerin özellikleridir.
Sabır dayanılamayacak kadar zor bitmesini bekleyemeyeceği kadar acı ve çaresizi hissedeceğin kadar yalnız bırakan bir sınavdır. Ama ne olursa olsun umudun olacağı karanlığın bir gün sona ereceği ve aydınlığı olacağını bilmek insana zor olsa da dayanma gücü veriyor.
“Andolsun biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele”(Bakara 155)
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur;
“Müslüman bir erkek veya Müslüman bir kadın bir musibete duçar olurda onu hatırlarsa oradan ne kadar süre geçmiş olursa olsun der ki geçmişte de olsa bunun için yeniden (İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun) derse Allah Teâlâ onun mükâfatını yeniler ve tıpkı o musibete duçar olduğu günkü kadar ecir ve mükâfat verir.”
“Şu halde güzel bir sabır göstererek sabret”(Mearic 5)
Bizlere düşen bu din üzerinde sabit kalıp Allah’ın dini için başımıza ne musibet gelirse gelsin sabredip sebat etmektir. Rabbim sabreden kullarından olmayı nasip etsin inşaAllah…
VELHAMDULİLLAHİ RRABBİL ÂLEMİN