SEÇME HAKKIN MI VAR?

Hamd Âlemlerin Rabbi Rahman ve Rahim, din gününün sahibi ALLAH Azze ve Celle’ ye mahsustur. Salat ve Selam sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav)’ ya O’nun aline ve ashabına, gayesi ALLAH(Celle Celaluhu)’ ın rızası, derdi ALLAH(Celle Celaluhu)’ın davası olan tüm mü’min ve müminelerin üzerine olsun İNŞAALLAH.

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ اِذَا قَضَى اللّٰهُ وَرَسُولُهُٓ اَمْراً اَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ اَمْرِهِمْۜ وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُب۪يناً

“Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âşi olursa açık bir sapıklık etmiş olur. ”

(Ahzâb – 36)

Şu iyi bilinmelidir ki biz insanoğlu Allah (Celle Celaluhu)’ın yarattığı yeryüzünde O’nun verdiği rızıklarla hayatımızı sürdürmekteyiz. Allah (Celle Celaluhu)yaratmış olduğu insanların neye ihtiyacı olduğunu en iyi bilendir ve hayatımızı sürdürebilmemiz için gerekli ihtiyaçlarımızla bize sunulan nimetleri karşılaştırırsak ihtiyaçlarımızın çok daha fazlasının bizlere verildiğini görürüz.

Mesela: İnsanın yemeye ihtiyacı vardır bir çeşit yemek bizim ihtiyacımızı karşıladığı halde Allah azze ve celle çeşit çeşit yiyecekleri istifademize sunmuştur. Bir tek su olsa idi ihtiyacımızı karşılayacağı halde diğer ihtiyaçları yaratmış ve istifademize sunmuştur.Zaten Allah azze ve celle kendi lütfundan olduğu ayeti kerime de net olarak zikredilmektedir;

وَاِنْ تَعُدُّوا نِعْمَةَ اللّٰهِ لَا تُحْصُوهَاۜ اِنَّ اللّٰهَ لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ

“Hâlbuki Allah’ın nimetlerini teker teker saymaya kalkışsanız, onları sayamazsınız. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.”

(Nahl – 18)

Bu ayeti kerimeyi okuyup da Allah azze ve celle’ye muhtaç olduğunu hissetmemek o insanın aynı zamanda duygu ve anlayıştan uzak kalpsiz bir insan olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.Allah azze ve celle bizlerin hayatlarını nasıl devam ettireceğimizi ve nelere ihtiyaç duyduğumuzu en iyi bilen olduğunu kabul ediyoruz da,bizlerin hem bu dünyada hem ahirette ancak nasıl mutlu olabileceğimizi bilmediğini mi (haşa) sanıyoruz. Allah azze ve celle bizlere indirdiği hayat nizamı Kuran’ı Kerim de uymamızı emrettiği ilahı hükümler bizleri hem dünyada hem ahirette ebedi saadete sebep olacak hükümlerdir. Bu meselenin üzerinde iyice düşünmeli ve anlamaya çalışmalıyız.

Bir çamaşır makinesi üreticisi makineyi ürettiğinde onun için bir kullanma kılavuzu hazırlar onu nasıl kullanırsak daha uzun ömürlü olur ve makineden nasıl istifade edebiliriz diye işte Kuran da insanlar için kullanma kılavuzudur. Çünkü insanı Allah azze ve celle yaratmıştır. Onun nasıl yaşarsa daha mutlu ve huzurlu hem dünya hem de ahiret hayatının saadet içinde olacağını en iyi bilendir.

اَفَمَنْ يَخْلُقُ كَمَنْ لَا يَخْلُقُۜ اَفَلَا تَذَكَّرُونَ

” Hiç yaratan (Allah), yaratmayan gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz? ”

(Nahl – 17)

Ayeti Celile de bizi bu konu üzerinde düşünmeye çağırmaktadır. Gerçekten sadece ama sadece Rabbine kulluk yapmak isteyen bir insanın kadın olsun erkek olsun kendisi için belirlenmiş hudutlara samimi bir şekilde dikkat etmesini emreden bir ayeti kerime ile karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Kendisinin yaratıcısı kabul ettiği Allah azze ve celle’yi aynı zamanda hüküm koyucuda olduğunu kabul etmeden mü’min olamayacağını ve ebedi saadete değil ebedi azaba müstahak olacağını iyi bilmesi gerekir. Bu hakikat bütün Peygamberlerin mücadelesinin temelini oluşturmaktadır. Bizler de bir mesele ile karşılaştığımız da Allah ve Resulünün bu mesele hakkındaki hükmünü öğrenmeden adım atmayacağız. Bu La ilahe İllallah inancının bir gereğidir.

Ve şu çok iyi bilinmelidir ki hayatımızın siyasi, sosyal, evlenme, boşanma, yemek, içmek, yatmak, kalkmak, hukuki, lavaboya girmek, çıkmak vs. gibi ya Kur’an da ya da Sünnette bir hüküm vardır. Bizler apaçık bir şekilde sapıtmak istemiyorsak İslam olmalı yani İslam’a teslim olmalı yani Müslüman olmalı ve inancımızın gereği çizilen sınırlara riayet etmeliyiz. Allah azze ve celle okuduklarımızın öğrendiklerimizin üzerinde düşünüp tefekkür edip fıkh edebilmeyi ve harekete geçebilmeyi nasip eylesin.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

SELAM VE DUA İLE