sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FATIR SURESİ 40. AYET

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FATIR SURESİ 40. AYET
05.06.2023
380
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

40- Ey Muhammed, müşriklere de ki; “Baksanıza, Allah’a ortak koşarak imdada çağırdığınız, O’nun dışındaki düzmece ilahlarınız var ya. Onların yeryüzünde neyin yaratıcıları olduklarını bana göstersenize. Yoksa onların göklerin yaratılmasında payları, katkıları mı var? Yoksa onlara bir kitap indirdik de ondaki kanıtlara mı dayanıyorlar?” Hayır, o putperest zalimler birbirlerini sadece asılsız vaadlerle aldatıyorlar.

Deliller açık, kanıtlar ortada. Meselâ şu yeryüzü canlı-cansız bütün varlıkları ile gözlerimizin önünde duruyor. Bu gezegenin hangi bölümünün, hangi varlığının, yüce Allah’dan başkası tarafından yaratıldığı iddia edilebilir. Kim ortaya çıkıp böyle asılsız bir iddiayı ileri sürebilir? Eğer böyle bir iddiayı ileri sürmeye yeltenen çıkarsa, yeryüzünün tüm varlıkları karşısına dikilir, davasının asılsız olduğunu yüzüne vururlar. Yeryüzünün bütün varlıkları yaratıcılarının, yoktan var edicilerinin yüce Allah olduğunu haykırıyorlar. Her şey bu “yaratma sanatı”nın göz kamaştırıcı izlerini üzerinde taşıyor. Hiç kimse bu sanatın izlerini sahiplenemez. Çünkü bu izler, hiçbir zavallı ve ölümcül sanatkârın sanat eserlerine benzemez. Evet; “Yoksa onların, göklerin yaratılmasında payları, katkıları mı var?”

Böyle bir şey de kesinlikle söz konusu değil. Çünkü bu müşriklerin hiçbiri gökler ile yerin yaratılışında ya da sahipliğinde düzmece ilahlarının ortak olduklarını ileri sürmeye cüret edememişlerdir. Cinleri ve melekleri Allah’a ortak koşanlar da dahil olmak üzere hiçbir müşrik, hiçbir düzmece ilah hesabına böyle bir iddia seslendirmemiştir. Bu konuda en ileri gidenler, şeytanların kendilerine gökten mesaj getirdiklerini ya da meleklerin yüce Allah ile aralarında aracılık ettiklerini söylemişlerdir. Yoksa ne şeytanların ve ne de cinlerin göklerin egemenliğine ortak olduklarını iddia etmemişlerdir. Devam ediyoruz “Yoksa onlara bir kitap indirdik de ondaki kanıtlara mı dayanıyorlar?”

Bu düzmece ilahlara yüce Allah’ın bir kitap, bir belge verdiği ve o yazının kanıtlarından güç aldıkları biçiminde bir iddia da yok ortada. Bu olumsuz sorunun müşriklerin 1. udilerine yönelik olması da muhtemeldir. Bu yoruma göre onların ısrarlı müşrikleri şu ihtimali akla getirebilir: Onlar bu sapık inançlarını yüce Allah tarafından kendilerine iletilen bir yazınım kesin kanıtlarına dayandırıyorlar. Böyle bir şey ne doğrudur ve ne de onlar tarafından ileri sürebilir.

Fakat böyle bir yorum bize şöyle bir mesaj verir. İnanç konusunda mutlaka yüce Allah’ın Kitab’ına, O’nun ilettiği açık bir belgeye dayanmalıdır. Bu alanda güvenilecek tek kaynak budur.

Fakat dediğimiz gibi, müşriklerin elinde iddialarına dayanak yapacakları böyle bir belge yoktur. Oysa Peygamberimiz onların karşısına yüce Allah’dan gelen bir Kitap’la, kesin bir belge ile çıkıyor. İnanç ilkelerini elde etmenin tek yolu bu iken, müşrikler Peygamberimizin sunduğu Kitab’a ne gerekçe ile yüz çeviriyorlar? Ayetin son cümlesini okuyoruz:

“Hayır, o putperest zalimler birbirlerini asılsız vaadler ile sadece aldatıyorlar.”

Bu zalimler, yoldaşlarına kendi yollarının en doğru yol olduğunu ve sonunda zafere ulaşanların kendileri olacağı propagandasını yapıyorlar. Onlar, elebaşları ile, yandaşları ile bir bütün olarak aldanmışlar, yanılgı tuzağına düşmüşlerdir. Birbirlerini yanıltıyor, aldatıyorlar. Kendilerine hiçbir yarar sağlamayan bir aldatmaca ortamında yaşıyorlar.

Düzmece ilahların göklerde ve yeryüzünde hiçbir izleri, hiçbir belirtileri olmadığı vurgulandıktan sonra, üçüncü bir geziye çıkılıyor. Bu gezide yüce Allah’ın güçlü ve kahredici eline dikkat çekiliyor. Gökleri ve yeri dengede tutan, yok olmaktan koruyan ve yöneten gücün bu “el” olduğu vurgulanıyor.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.