sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FURKAN SURESİ 53. AYET

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FURKAN SURESİ 53. AYET
07.07.2022
481
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

53- O, birinin suyu tatlı ve içmeye elverişli ve öbürününki acı ve tuzlu olan iki denizi birbirine saldı, fakat bu iki tür suyun birbirine karışmasın önleyen bir engel, aşılmaz bir set koydu.

Yüce Allah birinin suyu tatlı ve içmeye elverişli, öbürünün suyu acı ve tuzlu iki denizi birbirine saldı. Bunlar akıyor ve birbirleriyle karşılaşıyorlar. Ama birbirlerine karışıp yok olmuyorlar. Çünkü yüce Allah’ın yarattığı şekliyle herbirisinin özlerinden kaynaklanan bir engel, aşılmaz bir duvar vardır aralarında. Bilindiği gibi nehir yatakları genellikle deniz yüzeyinden yüksekte olur. Bu yüzden tatlı su ırmakları suyu tuzlu olan denizlere dökülür. Bazı istisnalar dışında bunun tersi görülmemiştir. Bu ince planlama sayesinde daha büyük ve daha geniş olan denizler, insan, hayvan ve bitkilerin hayat kaynağı olan nehirlere taşmazlar. Böylesine düzenli ve sürekli işleyen bu planlama kendiliğinden ortaya çıkmış bir tesadüf olamaz. Bütün bunlar evreni bir amaç için yaratan ve evrene hükmeden ince ve sağlam yasaları, bu amacı gerçekleştirecek özelliklere sahip kılan yüce yaratıcının iradesi ile meydana gelmektedir.

Evrene hükmeden yasalarda okyanusların tuzlu sularının nehirlere ve karaya taşmaması gözönünde bulundurulmuştur. Bu husus, yeryüzündeki suları etkileyen ve büyük ölçüde kabarmalarını sağlayan ayın çekim gücünün neden olduğu (med-cezir) gel git olayı için de geçerlidir.

“İnsan yalnız değildir” (İlim iman etmeye çağırıyor) kitabının yazarı şöyle der: “Ay bize 240.000 mil uzaklıktadır. Günde iki kere gerçekleşen med olayı bize ayın varlığını gayet latif bir şekilde hatırlatır. Ayın çekim gücü sonucu okyanuslarda meydana gelen kabarma bazı yerlerde yaklaşık olarak 18 m’ye kadar çıkar. Hatta ay çekimi sonucu .yer kabuğu bile günde iki kere dışa doğru birkaç santim kayar. Bütün bunlar bir dereceye kadar bize düzenli görülür. Ve biz, bütün okyanusun düzeyini birkaç metre kabartan ve son derece sert görünen yer kabuğunu birkaç santim dışa doğru kaydıran korkunç gücü kavrayamayız.

“Merih gezegeninin de bir ayı vardır. Küçük bir ay. Bu ay sadece gezegene 6000 mil uzaklıktadır. Bunun gibi dünyamızın uydusu olan ay da şu andaki uzaklığı yerine söz gelimi 50.000 mil uzaklıkta olsaydı, ay çekimi sonucu sularda meydana gelen kabarma o kadar güçlü olurdu ki, deniz yüzeyinin altında bulunan bölgeler günde iki defa, dağları aşındıracak güçte tazyikli bir suyun altında kalacaktı. Bu durumda belki de gerekli çabuklukta derinliklerden yükselen dağlar olmayacaktı. Bu basınç sonucu yer kabuğu çatlayacak, havadaki kabarma hergün kasırgaların kopmasına neden olacaktı.

“Dağların tamamen silindiğini varsayarsak, o zaman bütün yerküresinin üstündeki suyun derinliği bir buçuk mil dolaylarında olacaktır. O zaman da hayat, muhtemelen uçsuz bucaksız bir okyanusun derinliklerinde bulunacaktı.

Ne var ki, bu evreni yönlendiren el, iki denizi salıvermiş, ama bu iki denizin arasına hem onların hem de evrenin yapısından kaynaklanan aşılmaz bir engel koymuştur. Her yönüyle uyum içinde hareket eden evrenin planları, her işini yerinde ve bir hikmete göre yapan, herşeyi hikmetle yönlendiren yüce yaratıcının eliyle önceden belirlenmiş, özenle düzenlenmiş olarak uygulanmaktadır.

Gökten yağan suyun, deniz ve nehir sularının yer aldığı sahneden insan hayatının kaynağı olan meni (nufte) suyunun sunulduğu sahneye geçiliyor.

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.