sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FURKAN SURESİ 59. ve 60. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FURKAN SURESİ 59. ve 60. AYETLER
12.07.2022
413
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

59- O gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındaki tüm varlıkları altı günde yarattı, sonra Arşa kuruldu. O’nun rahmeti boldur. Onu bir bilene sor.

Yüce Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günler kesinlikle bizim dünyamızın günlerinden farklıdır. Çünkü bizim günlerimiz güneş sisteminin bir yansımasıdır, göklerin ve yerin yaratılışından sonra meydana gelmiş uzaydaki dolaşımın ölçüleridir. ölçüleridir. Bu günler, dünyanın güneş karşısında kendi etrafında dönüşünün süresine ayarlıdırlar. Yaratılış “ol” kelimesinde sembolleşen ilahi iradenin yönelişinden başka birşey gerektirmez. Bu irade gerçekleşir gerçekleşmez, varoluş tamamlanır “Hemen oluverir” Belki de, sözü edilen altı gün, süresini Allah’tan başka kimsenin bilmediği onun günleridir. Bu sure içinde bugünkü şeklini alana kadar göklerde ve yerde ardarda çeşitli evreler gerçekleşmiştir. Arşa kurulma ise, üstünlük ve egemenlik anlamındadır. “Sonra” sözcüğü zamana ilişkin bir sıralama ifade etmez. Bu sadece dereceye, üstünlük ve egemenlik derecesine işaret etmektedir.

Üstünlük ve egemenlikle beraber büyük ve sonsuz bir rahmet vardır: “O’nun rahmeti boldur” Rahmetin yanında da herşeyden haberdar olma yeralır. “O’nù bir bilene sor” Bu, hiçbir şeyin saklı kalmadığı mutlak haberdarlıktır. Allah’tan sorduğun zaman, bilen birine sormuş olursun. Çünkü yerde ve gökte hiçbir şey O’ndan gizlenemez.

Buna rağmen şu küstahlar, peygambere dil uzatan şu suçlular, Rahmana kul

60- Onlara “Rahman’a secde edin” denildiğinde “Rahman da ne oluyor?” senin secde etmemizi’ emrettiğin ilah’a secde eder miyiz hiç? derler. Bu çağrın nefretlerini daha da arttırır.

Bu ukalalığın, küstahlığın iğrenç bir tablosudur. Bu tablo, burada peygamber efendimize -salat ve selam üzerine olsun- yönelik küstahlıklarına, dil uzatmalarına bayalığını vurgulamak için gözler önüne seriliyor. Bir kere onlar Rabb’lerine karşı gereken saygıyı göstermiyorlar, O’nun yüce zatı hakkında böylesine yakışıksız sözler sarf edebiliyorlar. Şu halde bu insanların peygamber hakkında yakışıksız sözler sarfetmeleri mi tuhaftır? Onlar yüce Allah’ın adından nefret ediyorlar ve “Rahman” ismini bilmediklerini iddia ediyorlar. Küstahlıkta, edepsizlikte bir adım daha atarak “Rahman da ne oluyor?” diye soruyorlar. Allah’a dil uzatmayı, onun adını küçümsemeyi, yalancı müseyleme’yi (müseylemetu’l kezzab’l) kastederek Yemame’dekinden başka Rahman tanımıyoruz diyecek kadar ileri götürüyorlar.

Bu küstahlıklarına, ukalalıklarına yüce Allah’ın ululuğunun, büyüklüğünün vurgulanması ile karşılık veriliyor. Bu iddiaları ve edepsizlikleri Allah’ın noksan sıfatlardan uzak oluşundan, yüceliğinden, yarattığı evrenin görkeminden ve bu görkemli evrende O’nu hatırlatan olağanüstü ayetlerinden söz edilerek cevaplandırılıyor.

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.