SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FURKAN SURESİ 77. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
77- De ki; “Eğer yalvarmanız, kulluğunuz olmasa Rabbim size ne değer versin? Sizler Allah’ın ayetlerini yalanladığınız için azap hiç yakanızı bırakmayacaktır. “
Bu, surenin konusuna ve genel akışına uygun bir sonuç, kavminden gördüğü inatçılık, inkarcılık ve dil uzatmalar karşısında peygamberimizi -salat ve selam üzerine olsun- teselli etmeyi, onu güçlendirmeyi hedefleyen surenin atmosferine uygun bu ifadedir. Aslında kavmi peygamberimizin -salat ve selam üzerine olsun- konumunu- çok iyi biliyorlardı. Ama onlar ısrarla ve inatla batıl ve saçma inançlarına bağlı kalmayı sürdürdüler. Hem Hz. Peygamberin kavmi ne değer ifade eder ki? Şayet Allah’a yalvaran, Rahmanın kullarının O’na yalvarıp yakardığı gibi O’na yakaran mü’min azınlık olmasa şu bütün insanlığın ne önemi var ki?
Onlar ve tüm insanlığı kapsayan şu yeryüzü, dehşet verici evren boşluğunda yüzen bir zerreden başka nedirler ki? Bütün insanlık şu yeryüzündeki birçok canlı türünden sadece bir türdür. Yeryüzünde yaşayan milletlerden bir millet, bir milletin içindeki herhangi bir kuşak, sayfalarının sayısını ancak yüce Allah’ın bildiği koca evren kitabının içinde yer alan bir tek sayfa değil midir?
Buna rağmen insan kibirlenir, böbürlenir, kendini birşey sanır. Yüce yaratıcısına dil uzatacak kadar küstahlaşır, büyüklük kompleksine kapılır. Oysa insan basit ve önemsiz bir varlıktır. Zayıf ve güçsüzdür. Her yönüyle yetersiz ve noksandır. Ancak yüce Allah’a bağlanır, O’ndan güç alıp, doğru yolu izlerse, o zaman yüce Allah’ın terazisinde bir ağırlık olur. Terazide Rahman’ın meleklerinden daha büyük değer ifade eder. Hiç kuşkusuz bu, insanı onurlandıran, meleklerin O’na secde etmesini emreden yüce Allah’ın O’na yönelik bir lütfudur. Rabbini tanısın, O’na bağlansın, O’na kulluk etsin, meleklerin kendisine secde etmesini hakkeden bu özelliklerini korusun diye. Aksi taktirde insan bir atık, bir kayıptan başka bir anlam ifade etmez. Bu durumda tüm insan türü teraziye konulacak olsa terazinin kafesinde değer ifade edecek bir ağırlık oluşturmaz.
“De ki; Eğer yalvarmanız, kulluğunuz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?” Bu ifadede peygamber efendimize -salat ve selam üzerine olsun- yönelik bir dayanak, bir destek anlamı var “De ki; Rabbim size ne diye değer versin?” Ama ben O’nun yanında ve O’nun himayesindeyim. O, benim Rabb’imdir, ben O’nun kuluyum. O’na inanmadan, O’nun has kullarına katılmadan, ne değeriniz olabilir ki? Siz cehennem yakıtısınız?
“Sizler Allah’ın ayetlerini yalanladığınız için azap, hiç yakanızı bırakmayacaktır.