sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA HAC SURESİ 58. VE 60. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA HAC SURESİ 58. VE 60. AYETLER
19.04.2022
780
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

58- Allah yolunda yurtlarından göçettikten sonra öldürülenlere ya da ölenlere gelince Allah onlara rızıkların en güzelini sunacaktır. Hiç kuşkusuz Allah rızık sunanların en hayırlısıdır.

59- O, onları kesinlikle hoşnut olacakları bir yere yerleştirecektir. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir ve yumuşak tutumludur.

Allah yolunda hicret etmek; aile, memleket, vatan, geçmişte yaşanan anılar, mal ve diğer hayat nimetleri gibi kişinin arzuladığı, değer verdiği, üzerine düştüğü her şeyden soyutlanmakdır. Allah’ın hoşnutluğunu elde etmek ve yeryüzünde bulunan her şeyden daha iyi olan O’nun katındaki iyiliklere kavuşmak amacı ile inancı tüm bunlara tercih etmektir.

Hicret, Mekke fethedilmeden, bir İslâm devleti kurulmadan önce geçerliydi. Fetihten sonra artık hicrete gerek kalmamıştır. Peygamber Efendimizin de -salât ve selâm üzerine olsun- belirttiği gibi cihad etmek ve İslâmı uygulamak için hareket etmek vardır. Kim Allah yolunda cihad eder, Allah’ın dinini insanların hayatına egemen kılmak için salih amel işlerse bu yaptığı da hicret hükmündedir, hicretin sevabı ona da vardır.

“Allah yolunda yurtlarından göçettikten sonra öldürülenlere ya da ölenlere gelince Allah onlara rızıkların en güzelini sunacaktır.”

İster şehit olarak Allah’a kavuşsunlar, ister yataklarında can vererek O’na kavuşsunlar, farketmez, mutlaka hicretlerinin sevabını alacaklardır. Çünkü Allah yolunda yurtlarını ve mallarını bırakıp çıkmışlardı, her türlü sonuca hazırlanmışlardı. Herhangi bir yolla hicretleri esnasında şehadetin kokusunu almışlardır Hayatın bütün nimetlerini feda etmiş, Allah için bütün bunlardan soyutlanmışlardı. Bu kayıplarına karşılık olarak da yüce Allah onlar için büyük bir ödül garantiliyor:

“Allah onlara rızıkların en güzelini sunacaktır. Hiç kuşkusuz Allah rızık sunanların en hayırlısıdır.”

Bu, geride bıraktıkları her şeyden daha üstün, daha değerli bir rızıktır.

“O, onları kesinlikle hoşnut olacakları bir yere yerleştirecektir.”

Çünkü Allah’ı hoşnut ederek yurtlarından çıkmışlardı. Allah da onları hoşnut olacakları bir yere yerleştireceğini vadediyor. Hiç kuşkusuz yüce Allah’ın onların hoşnutluğunu gözetmesi, onlara yönelik büyük bir lütfun belirtisidir. Çünkü onlar kuldurlar, O ise onların yüce yaratıcıdır.

“Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir ve yumuşak tutumludur.”

ALLAH’IN EZİLENLERE YARDIMI

Onların uğradığı zulmü ve işkenceyi bilir. Bir de hoşlarına giden şeyleri de bilir, yaptıklarının karşılığı olarak onlara bahşeder. Halimdir, insanlara süre tanır. Sonra zalimlere hakettikleri cezayı verir.

İnsanlardan haksızlığa uğrayanlar ise, sabredemezler, yumuşaklık gösteremezler. Hemen haksızlığı bertaraf ederler. Uğradıkları eziyetin karşılığını verirler. Ama eğer saldırganlar bu tepkiye rağmen haksızlıktan vazgeçmez, mazlumlara yönelik zulüm ve saldırılarına yeniden başlarlarsa, bu durumda yüce Allah zalimlere karşı mazlumlara yardım etmeyi, onlara zafer vermeyi garanti ediyor.

60- Bu böyledir. Kim kendine haksızlık yapanlara gördüğü haksızlık kadar karşılık verdikten sonra saldırıya uğrarsa, Allah kendisine kesinlikle yardım eder. Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, affedicidir.

Ama bu yardımın şartı; yapılan harekete mukabil uğranılan saldırıya karşılık olmasıdır, düşmanlık ve zulüm için olmamasıdır. Uğranılan zarara karşılık vermek ve bundan fazlasını yapmamaktır bunun şartı.

Yapılan saldırıya benzer bir saldırı ile karşılık verme ilkesi üzerine yüce Allah’ın affedici ve bağışlayıcı olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Çünkü O affetme ve bağışlama gücüne sahiptir. Oysa insanlar affetmek ve bağışlamaktansa kısas uygulamayı, saldırıya karşılık vermeyi tercih ederler. Bu durum onların insan oluşlarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca yüce Allah onlara yardım da eder.

Bunun ardından surenin akışı, uğradığı zarara benzer bir zararla karşılık veren buna rağmen ikinci kez saldırıya uğrayan kimselere yönelik yüce Allah’ın verdiği yardım sözü ile yüce Allah’ın evrene egemen kıldığı büyük yasalar sistemini birbirine bağlıyor. Çünkü bu evrensel yasalar sistemi, yüce Allah’ın verdiği sözü tuttuğuna tanıklık etmektedir. Ayrıca her zaman yürürlükte olan bu yasaların şaşmadan işlediklerini de göstermektedir. Bu da gösteriyor ki, yüce Allah’ın mazlumlara verdiği zafer, değişmez ilahi yasalardan biridir.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.