SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA İBRAHİM SURESİ 18. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
18- Rabblerini inkâr edenlerin iyi davranışları fırtınalı bir günde şiddetli rüzgârda savrulan küle benzer, yaptıkları iyi işler karşılığında ellerine hiçbir şey geçmez. İşte koyu sapıklık budur. “
Fırtınalı bir günde rüzgârda savrulan külün oluşturduğu sahne bilinen ve her zaman gözlemlenebilen bir sahnedir. Ayetlerin akışı boşuna işlenen iyi davranışların kayboluşunu somutlaştırmak için veriyor bu örneği: Bu tür iyi davranışları işleyenler ellerine bir şey geçiremezler, onlardan hiçbir şekilde yararlanamazlar. Ayetlerin akışı bu gerçeği fırtınalı, hareketli bir sahnede somutlaştırıyor. Bunun sonucunda duygularda öyle bir hareketlenme meydana geliyor ki, iyi davranışların kayboluşunu, heder oluşunu anlatma amacı ile başvurulan hiçbir zihinsel soyut ifade yöntemi bunu gerçekleştiremez.
Bu sahne, kâfirlerin işledikleri iyi davranışlara ilişkin somut bir gerçeği anlatmaktadır. Çünkü iman temeline dayanmayan iyi davranışlar, davranışı nedene, nedeni de yüce Allah’a sağlam kulpa bağlı olmayan davranışlar, toz gibi, kül gibi uçuşup giderler. Bu tür davranışlar dayanaksız ve düzensizdirler. Çünkü önemli olan amel değildir, insanı böyle bir ameli işlemeye iten nedendir önemli olan. Çünkü amel mekanik bir harekettir. Bir nedeni, bir amacı ve bir hedefi olmadığı sürece insanın hareketleri ile bir makinenin hareketleri arasında hiçbir fark yoktur.
Böylece tasvir edilen sahne, derin gerçekle aynı noktada buluşuyor. Gözönünde bulundurulan anlamı, teşvikli, anlamlı ve etkileyici bir üslupla dile getiriyor. Bunun arkasında yapılan değerlendirme de bunlarla aynı noktada buluşuyor!
“İşte koyu sapıklık budur.”
Bu değerlendirmenin bıraktığı etki, fırtınalı bir günde rüzgârda uçuşup uzaklara doğru savrulan külün bıraktığı etki ile uyuşmaktadır.
Savrulan küllerin canlandırıldığı sahneye aşağıdaki ayette yeralan bir diğer gölge de katılıyor. Bu ayette dikkatler gelmiş geçmiş yalanlayanların akıbetinden Kureyş’ten yalanlayanların akıbetine çekiliyor. Burada Kureyşliler yokedilip yerlerine yeni bir canlı türünün getirilmesi ile tehdit ediliyorlar.