SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MÜDDESSİR SURESİ 8. VE 10. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
8- O Sur â üflendiği zaman,
9- O gün çetin bir gündür.
10- Kafirler için hiç de kolay değildir.
Ayetin orjinalinde geçen “Nakr finnakur” ifadesi başka ayetlerde yeralan “Sur’a üfleme” deyiminin verdiği anlamın aynısını taşır. Fakat buradaki ifade daha güçlüdür, meydana gelen yüksek sesin frekans şiddetini daha çarpıcı biçimde somutlaştırır. Bizleri sürekli çınlayân bir ses kaynağı ile yüzyüze getirir. Çünkü “kulağı çınlatan ses” imajı, “kulağın işittiği ses” imajından daha etkilidir. Bundan dolayı “o gün” Kafirler için zorlu bir gündür. Bir sonraki ayette kolaylığın en zayıf gölgesi bile dışlanarak “zorluk” imajı pekiştiriliyor.
“Kafirler için hiç de kolay değildir.”
O gün kafirler için katıksız zorluktan ibarettir. Bu zorluğun arasına kolaylığın kırıntısı bile karışmaz. Sözkonusu zorluğun ayrıntısına girilmiyor. Tersine kavram belirsiz ve bilinmez bırakılıyor. Bu da bunalım, sıkıntı ve ızdırap imajlarını güçlendiriyor. Aslında kafirler Sur’a üflenmeden, o son derece çetin günle yüzyüze gelmeden önce uyarılmaya ne kadar muhtaçtırlar!
NANKÖR KARAKTER
Bu genel tehdidin arkasından belirli bir inkarcı kişi ele Alınıyor. Anlaşılan bu kişi inkarcılıkta ve islam çağrısı aleyhinde komplolar düzenlemekte özel rol üstlenmiş bir elebaşıdır. Bu elebaşıya mahvedici, toz edici tehdit darbeleri indiriliyor. Onun gülünç, alay konusu ve iğrenç tablosu çiziliyor. Jestleri, mimikleri, yüz hatları, ruh portresi kelimelere o kadar somut biçimde yansıtılıyor ki, adam canlı, hareketli, çatık kaşlı ve asık suratlı kimliği ile karşımızda duruyor gibi oluyoruz. Okuyalım: