sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 37. ve 40. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 37. ve 40. AYETLER
26.08.2021
879
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun

37- Ey Muhammed, sen onların doğru yola gelmelerini ne kadar ısrarla istesen de Allah, saptırdığı kimseleri kesinlikle doğru yola iletmez. Onlar hiçbir yardımcı bulamazlar.

Buna göre doğru yol veya sapık yol, peygamberin toplum hakkındaki istek ve tercihine bağlı değildir. Onun görevi açıklamaktır. Sapıklık veya doğru yol ise Allah’ın yasasına uygun olarak gerçekleşir. Bu yasa ise gecikmez ve sonuçları değişmez. Sünnetullah’a (Allah’ın yasasına) göre sapıklığı hakettikten sonra Allah’ın saptırdığı kişiyi artık Allah doğru yola iletmez. Çünkü yüce Allah’ın her zaman aynı sonuçları veren yasaları vardır. Çünkü o böyle dilemiştir. Ve o dilediğini yapandır:

“Onlar hiçbir yardımcı bulamazlar.”

Ki kendilerine Allah’dan başkası yardım etsin.

DİRİLİŞ KONUSU

38- Onlar en pekiştirici ifadeleri kullanarak “Allah, ölüleri yeniden diriltmez” diye yemin ettiler. Hayır, öyle değil. Ölüleri diriltmek, Allah’ın üstlendiği kesin bir vaaddir. Fakat çoğu insanlar bunu bilmezler.

39- İnsanlar arasındaki tartışmalı konular Allah tarafından açıklığa kavuşturulsun ve kâfirler, yalan söylediklerini öğrensinler diye ölüler tekrar diriltilecektir.

40- Biz bir şeyin olmasını isteyince söyleyeceğimiz tek söz ona “ol ” dememizdir, o da hemen oluverir.

Yüce Allah’ın insanlara peygamberlerini gönderip onlara iyiliği emretmeleri, kötülükten sakındırmaları, diriliş ve hesap gününde Allah’a verecekleri hesaptan korkmaları gerektiğini söyledikleri günden beri, diriliş meselesi pek çok toplum tarafından inanç problemi yapılmıştır.

İşte bu Kureyş müşrikleri de var güçleriyle Allah’a yemin ederek Allah’ın ölenleri diriltmeyeceğini iddia ediyorlardı! Onlar Allah’ın varlığını kabul ediyorlardı. Fakat Allah’ın ölüleri kabirlerden kaldırıp diriltmesini reddediyorlardı. Öldükten, toprak olup kemikleri ve kemiklerinin yapısında yeralan hücreler dağıldıktan sonra dirilmeyi çok güç bir iş olarak görüyorlardı!

Bunlar, ilk hayat mucizesinden habersiz… İlahi kudretin yapısından habersiz… Bu kudretin insanın düşünceleri ve güçleri ile karşılaştırılamayacağını, bir şeyi yaratmanın bu kudrete zor gelmeyeceğini, ilahi iradenin o nesneye yönelmesinin, olması için yeterli olduğunu bilmiyorlar.

Aynı şekilde Allah’ın diriliş konusundaki hikmetinden de habersizdirler. Bu dünyada her şeyin tamamlanmadığını anlamıyorlar. İnsanlar hak-batıl, doğruluk-sapıklık, iyilik-kötülük konusunda değişik tutumlar benimsemektedirler. Yeryüzünde ayrılığa düştükleri bu konularda kesin bir sonuç alamadıkları da olmaktadır. Çünkü Allah’ın iradesi bazı insanlara uzun süre tanımış ve kesin azabının bu dünyada verilmemesini dilemiştir. Cezasının ahirette verilmesini ve orada her şeyin tamamlanmasını istemiştir.

Surenin akışı içinde bu inkârcı düşünce reddediliyor. Onların kalplerinde bu düşünceyi kuşatan şüpheleri de ortaya koyup, önce şu gerçeği yerleştiriyor:

“Hayır öyle değil. Ölüleri diriltmek, Allah’ın üstlendiği kesin bir vaaddir.”

Allah ne zaman vadetmişse, vadettiği şey, hiçbir şekilde geri kalmamıştır:

“Fakat çoğu insanlar bunu bilmezler.”

Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu bilmezler. Bunun da bir hikmeti vardır:

“İnsanlar arasındaki tartışmalı konular Allah tarafından açıklığa kavuşturulsun ve kâfirler, yalan söylediklerini öğrensinler diye ölüler tekrar diriltilecektir.”

Doğru yolda olduklarını iddia edişlerinde, peygamberlerin yalan söylediklerini ileri sürmelerinde ve ahireti inkâr edişlerinde kısaca bütünüyle içinde bulundukları inançlarında yalancı idiler. Bozguncu idiler.

Bundan sonra iş kolaydır:

“Biz bir şeyin olmasını isteyince söyleyeceğimiz tek söz ona “ol”dememizdir, o da hemen oluverir.”

Diriliş de işte bu basit işlerden biridir. Allah’ın iradesi ona yönelir yönelmez gecikmeksizin hemen meydana gelir.

Burada inkarcı kâfirlerin karşısında yeralan, ilahi mesajı doğrulayan mü’minlerden bir nebze söz ediliyor. Bunlar Allah’a ve ahirete ilişkin kesin inançlarından dolayı yurtlarını ve mallarını Allah için ve Allah’ın yolu İslâm için feda edenlerdir:

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.