sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEML SURESİ 45. VE 46. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEML SURESİ 45. VE 46. AYETLER
23.09.2022
373
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

45- Semudoğullarına da “Allah’a kulluk ediniz” çağrısını seslendirsin diye kardeşleri Salih’i peygamber olarak gönderdik. Fakat Semudoğulları, birbirleri ile çatışan iki karşı gruba ayrıldılar.

Bir grup onun çağrısına kulak verip kabul etmiş, diğer grup da ona karşı çıkmıştır. Kur’an-ı Kerim’in başka yerlerinde bu kıssaya ilişkin açıklamalarından anladığımıza göre O’na karşı çıkanlar çoğunluktaydı. Surenin bu bölümünde, Kur’an-ın, hikâye anlatımında izlediği metoda bağlı olarak bir boşluk yer alıyor. Burada bırakılan boşluktan anlıyoruz ki, ilahi mesajdan yüz çevirip onu yalan sayan Mekkeli müşriklerin Peygamberimize -salat ve selam üzerine olsun- karşı tutumları gibi, Allah’ın hidayetini isteyecekleri yerde Hz. Salih’in kendilerini uyardığı Allah’ın azabının hemen gelmesini istediler. Hz. Salih ise hidayeti istemeyip azabın hemen gelmesini istemelerini yadırgamış ve onları tevbe edip Allah’a yönelmeye çağırmıştır. Belki bu yolla Allah’ın rahmeti kendilerine ulaşabilirdi.

46- Salih onlara “Ey soydaşlarım, niye iyilikten önce kötülüğü istiyorsunuz, neden çarpılacağınız cezanın biran önce başınıza gelmesini diliyorsunuz? Allah’tan af dilesenize, ; ola ki O’nun merhametinden pay alırsınız. “

İlahi mesajı yalanlayanların kalbleri bozuk olduğu için şöyle diyorlardı: “Allah’ım hu senin katındaki gerçeğin kendisi ise, bize gökten bir taş yağdır veya bize acıklı bir azap gönder” Halbuki onların “Allah’ım! Eğer bu senin katındaki gerçek ise bizi O’na iman etmeye, O’nu tasdik etmeye ilet” demeleri gerekiyordu.

Hz. Salih’in kavmi de böyle diyordu. Peygamberlerinin rahmet, tevbe ve bağışlanma istemeye ilişkin yol göstermesini, yönlendirmesini kabul etmiyorlardı. O’nun ve onunla birlikte iman edenlerin, başlarına bela olduklarını ileri sürüyor ve onları uğursuz sayıyorlardı. Bunların ardından başlarına bir kötülük geleceğinden endişe ediyorlardı.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.