SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA RUM SURESİ 58. VE 60. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
58- Andolsun; biz bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir ayet getirdiğin zaman inkâr edenler; “Siz ancak geleneklerinizi iptal edenlerden başkası değilsiniz ” derler.
59- İşte Allah, bilmeyenlerin kalplerini böyle mühürler.
Zaman ve mekân açısından çok farklı bir konuya geçiliyor, fakat anlatımın akışı içinde yakının yakınıymış gibi geliyor. Zaman, mekân dürülüyor bir de bakıyorlar ki, bir kere daha Kur’an’ın önündeler ve O’nda her örnek, her türlü hitap, kalpleri akılları uyarmak için her vasıta, derinden etkileyen ilham veren dokunuşlar mevcut. Yine O, her ortamda, her yörede, her akla ve her kalbe hitap ediyor. Fakat durumlarını ve hayat evrelerinin her birinde insan psikolojisine hitap ediyor. Fakat onlar -tüm bunlara karşın- her ayeti yalanlıyorlar. Yalanlamakla da yetinmiyor, gerçek bilgi sahiplerine saldırıyor, onlar hakkında: “Sïz ancak geleneklerinizi iptal edenlerden başkası değilsiniz” derler.
“İşte Allah, bilmeyenlerin kalplerini böyle mühürler.”
İşte böyle. Kalplerinin ışığı sönmüş bilmeyenlerin, bu gidiş ve tutulan yoldan ötürü sağduyuları Allah’ın ayetlerini kavramaya açılmadığından bilgi ve hidayet ehline saldırmaktalar. Allah’ın göz ve kalplerinin durumunu bilmesine karşın, işin iç yüzünü kavrama yetkilerini körleştirmesi ve kalplerini damgala-masını hak ediyorlar da! ..
SABIR VE SONUÇ
Müşriklerle, evren, tarih, kendi özleri ve hayat evrelerinde geçen bu gezintilerin ve onların tüm bunlara karşın, küfür ve büyüklenmelerini sürdürmelerinin ardından suredeki son vurgu geliyor… Son vurgu Peygamberimiz ve O’nunla birlikte olan mü’minlerin kalplerine bir yön verme görünümünde geliyor:
60- Sen şimdi sabret. Bil ki, Allah’ın sözü gerçektir. Ïnanmayanlar seni telaşa ve gevşekliğe düşürmesinler.
Kimi durumlarda sonsuz görünen uzun dikenli yolda, mü’minlerin azığı; sabır, Allah’ın hak vaadine güven ve tedirginlik duymadan, sarsılmadan, şaşırmadan ve kuşkuya kapılmadan direnmedir. Diğerlerinin sarsılmaları, hakkı yalanlamaları ve Allah’ın vaadi konusunda kuşkuya kapılmalarına karşın sabır, güven ve direnme… Farklılığın nedeni, onların bilgi ve kesin imana ulaşma sebeplerinden yoksun oluşları… Allah’ın ipi ile bağlantıyı sürdürmeyi başaran ve ona tutunmuş olan mü’minlerin izleyecekleri yol; ne ölçüde uzun, sis ve bulutlardan ötürü ne ölçüde de sonu görünmez olursa olsun doğal olarak sabır, Allah’ın vaadine güvenme ve zorluklara direnme yoludur!
Birkaç yıl içinde Rumlar’ın ve mü’minlerin zafer kazanacaklarına ilişkin Allah’ın vaadi ile başlayan sure, Allah’ın vaadi gelene dek sabredilmesi ve inanmayanların imanı sarsma girişimlerine karşı direnilmesi buyruğuyla sona eriyor.
Görüldüğü gibi başlangıç ve sonuç bir uyum oluşturmaktalar. Sure sona ererken kalpte; Allah’ın vaadinin doğruluğu ve zayıflamaz, sarsılmaz kesin inancı, güçlü biçimde pekiştiren bir vurguyla kalıyor.
RUM SURESİNİN SONU