sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ZÜMER SURESİ 21. AYET

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ZÜMER SURESİ 21. AYET
26.08.2023
317
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

21- Allah’ın, gökten su indirip, onu yerdeki kaynaklara yerleştiren, sonra onunla çeşitli renklerde ekinler yetiştiren olduğunu görmüyor musun? Sonra ekin kurur; onu sararmış görürsün. Sonra Allah onu bir çöpe dönüştürür. Şüphesiz bunlarda akıl sahipleri için öğüt vardır.

Kur’an-ı Kerim’in, üzerinde düşünülmesi ve değerlendirme yapılması için dikkatleri çektiği bu olay, dünyanın her tarafında gözler önünde bulunan bir realitedir. Bunlar öyle çok rastlanan gerçeklerdir ki, bu çoklukları onları ciddiyetle ele almayı, her aşamasındaki hayret verici olgulara dikkat etmeyi engelleyecek bir alışkanlık meydana getirmektedirler. Kur’an-ı Kerim, hayatın her adımında, her aşamasında işleyen Allah’ın elini görmek ve O’nun etkilerini izlemek için sürekli olarak dikkatleri yönlendirmektedir.

İşte gökten inmekte olan su… Peki nedir o? Nasıl iner? Biz bu harika olay karşısında irkilmeden geçer gideriz. Zaman içinde ona alıştığımızdan ve sık sık tekrarlandığından… Suyun yaratılışı dahi başlı başına bir harikadır. Suyun, iki hidrojen ve oksijen atomunun belli şartlarda birleşmesinden oluştuğunu öğrenmemiz de bu harikanın değerini düşürmez. Aksine bu bilginin, kalplerimizi uyarıp bu evrenin içinde hidrojen ve oksijenin bulunmasına ve bunların birleşmesine müsait şartların oluşmasına elverişli biçimde yaratan Allah’ın yüce elini görmemizi sağlaması gerekir. Bu iki elementin birleşmesinden suyun oluşmasına ve bu suyun bulunması nedeniyle yeryüzünde hayatın oluşum şartlarını meydana getiren ilahi eli görmemize yol açması icab eder. Eğer su olmasaydı hayat da olmazdı. Suya ve hayata ulaşana kadar bir dizi planlı-programlı oluşumla karşılaşıyoruz. Bütün bu planların ardında yüce Allah vardır. Bunların hepsi O’nun ellerinin ürünüdür. Ayrıca bu suyun varolduktan sonra yere inişi bambaşka ve yepyeni bir harikadır. Bu harika, yerin ve evrenin, Allah’ın planlamasına uygun biçimde suyun oluşmasına ve yere inmesine elverişli bir düzene dayanmasından kaynaklanmaktadır.

Şimdi suyun indirilmesinin ikinci aşamasına geçiliyor:

“Onu yerdeki kaynaklara akıttı.”

Bu konuda yeryüzünde akan ırmaklar ile üstteki suların sızması sonucu yerin tabakaları arasında meydana gelen yeraltı ırmakları arasında fark yoktur. Yerin altına sızan bu sular daha sonra kaynaklar ve pınarlar halinde kaynamaya başlar veya kuyular halinde ortaya çıkar. Yüce Allah’ın elidir bu suyun bir daha geri dönmemek üzere yerin dibine geçmemesine engel!

“Sonra onunla çeşitli renklerde ekinler yetiştiren olduğunu görmüyor musun?”

Yağmurun yağmasından sonra ortaya çıkan bitkisel hayat ve bu hayatın canlanması ise insanın tüm gücünü aciz bırakacak nitelikte bir harikadır. Küçücük bir bitkinin, üzerindeki toprak tabakalarını yara yara, üzerindeki tortuların ağırlıklarını ata ata havaya, aydınlığa ve özgürlüğe doğru uzanması, yavaş yavaş havaya yükselmesi… Evet, işte bu manzara, mesajlara açık olan kalpleri ibretle doldurmaya yeterlidir. Bu kalpte, her şeyi yaratan ve sonra da yolunu gösteren yaratıcı ve yoktan var edici Allah’ın kudretini hissetme duygusunu harekete geçirmeye kâfidir. Bir tarlada yetişen rengarenk bir ekin, hatta bir tek bitki çeşidi ve daha ötesi tek bir çiçek dahi eşsiz ilahi kudretin bir sergisinden başka bir şey değildir. Bunların bir tanesi dahi insanın bu türden bir şeyi asla yapamayacağını göstererek sınırsız acizliğini kavratmaya yeterlidir!

Ama bir gün, şu gelişen, taze, sere serpe yayılmış, hayat dolu iken olgunlaşıyor, kıvamına geliyor ve günlerini dolduruyor:

“Sonra ekin kurur; onu sararmış görürsün.”

Varlığın yaşamasında, evrenin düzeninde ve hayatın aşamalarında kendisi için belirlenen en son aşamasına ulaşıyor; olgunlaşarak biçime hazır hale geliyor.

“Sonra Allah onu bir çöpe dönüştürür.”

Artık o, günlerini doldurmuş, fonksiyonunu icra etmiş ve hayatı kendisine bağışlayan Allah’ın belirlediği biçimde görevini tamamlamış oluyor.

“Şüphesiz bunlarda akıl sahipleri için öğüt vardır.”

Olaylar üzerinde düşünüp onlardan dersler, ibretler alanlar, yüce Allah’ın kendilerine verdiği akıl ve anlayıştan yararlanmasını bilenler için dersler vardır.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.