TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 47 VE 48. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
47- Meryem “Rabbim, bana hiçbir insan dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?” dedi. Allah da şöyle dedi: “Bu böyledir. Allah, dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasına hükmedince ona sadece “Ol” der. O da hemen olur verir.
Meryem şöyle dedi: “Ey rabbim, benim nasıl çocuğum olur ki? Ben, evli değilim. Bana hiçbir insan hiçbir zaman dokunmamıştır.” Allah da ona şöyle dedi: “Bu böyledir. Allah, senden çocuk meydana gelmesini dileyecek, onu insanlara bir alamet ve bir ibret kılacaktır. Çünkü Allah dilediğini yapar ve dilediğini dilediği şekilde yaratır. O, babasız olarak çocuk yaratmaya da kadirdir. O, bir şeyin olmasını dileyince ona sadece “Ol” der. O da hemen oluverir. [1][116]
48- Allah ona kitabı hikmeti Tevrat’ı ve İncili öğretecektir.
Allah ona okuyup yazmayı, kendisine vahyedeceği hikmetli sünnetleri, Musa’ya indirdiği Tevrat’ı ve kendisine indireceği İncili öğretecektir.
* Ayette zikredilen “Hikmet”ten maksat, Katade ve İbn-i Cüreyce göre “Sünnet” demektir. Allah Teâlâ, bu ayet-i kerimede Hz. İsa’ya, Musa’ya vermiş olduğu Tevrat’ı ve kendisine indireceği İncili öğreteceği gibi ona sünneti de öğreteceğini beyan etmiş ve sünnete de “Hikmet” adını vererek onun mertebesinin yüceliğini bildirmiştir.