TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 68-71. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
68- Doğrusu insanlardan İbrahim’e en yakın olanlar, ona tabi olanlar, bu Peygamber ve iman edenlerdir. Allah, müminlerin dostudur.
Doğrusu insanlardan İbrahim’e en yakın olanlar, onun yolunda gidip Allanın bir olduğuna inananlar, batılı bırakıp hakka eğilenler ile bu Peygamber Muhammed ve ona iman edenlerdir. Allah, düşmanlara k arşı müminlerin dostudur.
* Abdullah b. Mes’ud diyor ki:
“Resulullah buyurdu ki: “Her bir Peygamberin, Peygamberlerden dostları vardır. Benim, onlardan dostum, atam olan ve rabbimin dostu olan İbrahim’dir. Sonra Resulullah: “Doğrusu insanlardan İbrahim’e en yakın olanlar, ona tabi olanlar, bu Peygamber ve iman edenlerdir. Allah, müminlerin dostudur.” âyetini okudu.
69- Kitap ehlinden bir cemaat sizi doğru yoldan saptırmak isterler. Halbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar.
Ey müminler, ehl-i kitap olan Yahudi ve Hristiyanlardan bir zümre, sizi hak dinden saptırıp inkâra düşürmek ve helak etmek arzusundadırlar. Halbuki onlar, bu davranışlarıyla ancak kendilerini saptırır ve helak ederler. Çünkü onlar, yaptıklarıyla Allah’ın gazabını ve lanetini hak ederler. Böylece helak olurlar. Ve onlar bunun farkında değildirler..
70- Ey kitap ehli, gözünüz gördüğü halde, Allah’ın âyetlerini niçin inkâr ediyorsunuz?
Ey kitap ehli, âyetlerin, rabbiniz tarafından size bildirilen gerçekler olduğuna şahitlik ettiğiniz halde, Allah’ın size gönderilen kitabının âyetlerini niçin inkâr edersiniz?
* Bu âyet-i kerime, Hz. Peygamber (s.a.v.) in Peygamber olarak geleceğini, kendi kitaplarından okudukları halde onu inkâr eden ehli-i kitabı kınamaktadır. Çünkü onlara inen Tevrat ve İncil’de, Hz. Muhammedin sıfatlan açık bir şekilde zikredilmiştir. Onlar, sıfatları görmelerine rağmen Resulullah’ı yalanlamaya ve inkâra kalkışmışlardır.
71- Ey kitap ehli, niçin hakkı batıl ile karıştırıyor ve bile bile hakkı gizliyorsunuz?
Ey ehl-i kitap, niçin dilinizle Muhammed’e iman ettiğinizi söyleyip, kalblerinizle onu inkâr ederek hakki batıla karıştırıyor, Muhammedin Peygamberliği ve sıfatları, sizin kitabınızda mevcut olduğu halde bu gerçeği gizliyorsunuz? Halbuki sizler bunun farkındasınız.
Âyette zikredilen “Hak”tan maksat, Abdullah b. Abbas, Katade, Rebi’ b. Enes ve İbn-i Cüreyce göre îslamdır. “Batıl”dan maksat ise, Yahudilik ve Hristiyanlıktır. Yahudi ve Hristi yani arın batıl olan kendi dinlerini, hak olan İslam dinine karıştırmak istemeleri, Abdullah b. Abbasın neklettiği gibi şu şekilde olmuştur. Abdullah b. Abbas diyor ki: “Yahudilerden Abdullah b. Sayf, Adiy b. Zeyd, Haris b. Avf, birbirlerine şöyle dediler: “Gelin muhammede ve arkadaşlarına indirilene sabahleyin iman edelim. Akşamleyin de onu inkâr edelim. Böylece onların dinlerini karıştırır ve onları, dinleri hakkında şüpheye düşürürüz. Umulur ki bu sayede onlar da bizim yaptığımız şeyi yaparlar ve dinlerinden dönerler.” İşte bunun üzerine Allah Teâlâ bu âyeti indirdi.
İbn-i Zeyde göre ise âyette zikredilen “Hak’tan maksat, Allah Teâlâ’nın Hz. Musaya indirdiği Tevrattır. “Batıl”dan maksat ise, Yahudilerin bizzat kendi elleriyle yazıp ona sokuşturdukları şeylerdir.