sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 103 VE 104. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 103 VE 104. AYETLER
10.01.2024
490
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

103- Eğer onlar iman edip Allah’tan korksalardı Allah katındaki se­vapları daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı.

Şayet o sihiri öğrenen insanlar Allah’ı ve Resulünü tasdik etseler ve Al­lah’ın farzlarını yerine getirip yasaklarından kaçınarak azabından korksalardı, imanları ve Allah’tan korkmaları karşılığında Allah’ın onlara vereceği mükâfaat ve sevap, sihirden ve onun kazandırdıklarından daha hayırlı olurdu. Keşke bu hali bilmiş olsalardı.

104- Ey iman edenler,. “Raina” demeyin. “Bize bak” deyin. Ve sözü iyi dinleyin. Kâfirler için can yakıcı bir azap vardır.

Ey, Allah’ı ve Peygamberi tasdik edenler, “Ne konuştuğumuzu anlaman için bize kulak ver.” mânâsına gelen “Râina” sözünü söylemeyin. “Bize söyledi­ğini anlamamız ve ayırt edebilmemiz için bize bak, bizi gözetle” deyin. Ve Resulullah’ın size söylediğini dinleyin, anlayın ve ezberleyin. Allah’ın âyetlerini inkâr eden ve Peygamberini yalanlayanlar için acı veren bir azap vardır.

Müfessirler “Râina” ifadesini iki şekilde izah etmişlerdir. Atâ ve Müca­hide göre “Râina demeyin” cümlesinden maksat, “Muhalif bir söz söylemeyin.” demektir. Abdullah b. Abbas ve Dehhak’a ve Mücahidden nakledilen diğer bir görüşe göre “Raina demeyin” ifadesinden maksat, “Sen bizi dinle biz de seni dinleyelim.” demektir. Buna göre bu cümlenin mânâsı “Ey iman edenler “Sen bizi dinle biz de seni dinleyelim” demeyin” şeklindedir.

Müfessirler, Allah Teâlâ’nın, müminlere böyle birşey söylemelerini yasak­laması hakkında şu görüşleri zikretmişlerdir:

Katade, Atıyye, Abdullah b. Abbas ve İbn-i Zeyd’e göre müminlere “Rai­na” demelerinin yasaklanmasının sebebi, Yahudilerin bu sözü Resulullah ile alay etmek ve ona hakaret etmek maksadıyla söylemeleridir. Allah Teâlâ, Yahu­dilerin bu maksadını bilmeyen müminleri uyarmış ve böyle söylememelerini emretmiştir.

“Raina” kelimesi, Yahudilerin dilinde hem sövmek hem de “Gözet ve ko­ru” mânâsına geliyordu. Yahudiler bu kelimeyi kullanmakla Hz. Muhammed (s.a.v.) e hakaret etmek gayesini güdüyorlardı.

Atâ, Ebul Aliye ve İbn-i Cüreyc’e göre ise Allah Teâlâ’nın müminlere “Râinâ” demeyi yasaklamasının sebebi bu kelimeyi cahiliyye döneminde Medineli Ensarın birbirlerine karşı kullanmaları, küçük düşürücü argo bir kelime olmasındandır.

Süddiye göre ise Allah Teâlâ’nın, müminlere bunu yasaklamasının sebe­bi, Rifâ’a b. Zeyd isimli bir Yahudinin bu ifadeyi bir sövme aracı olarak kullan­masıdır. Bu kişi Peygambere geliyor, “Kulağını bana ver işitmeyesice beni din­le” diyordu. Müslümanlar da Peygambere karşı böyle konuşmanın saygılı olaca­ğını zannediyor ve onu tasdik ediyorlardı. Bu sebeple Allah Teâlâ onlara bu ifa­deyi kullanmalarını yasakladı. Nitekim Yahudilerin, Rasulullah’a karşı böyle konuştukları şu âyette zikredilmektedir. “Yahudilerden bir kısmı, sözü esas mânâsından kaydırıp “İşittik karşı geldik. Dinle işitmez olası” derler. Yine dillerini eğerek ve dini kötüleyerek “Râinâ” derler. Eğer onlar “İşittik itaat ettik. Dinle ve bizi gözet” deselerdi kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah onlara, inkârlarından dolayı lanet etmiştir. Onlardan iman eden çok azdır.

Taberi diyor ki: “Doğru olan görüş şudur ki, Allah teala müminlere “Râinâ” kelimesini kullanmalarını yasaklamıştır. Nitekim Resulullâh da kölele­re “kulum” demeyi yasaklamış, onlara “Gencim” denmesini emretmiştir. “Râinâ” kelimesi, hem “bizi koru biz de seni koruyalım. Bizi denetle biz de seni denetleyelim.” mânâsına gelmekte hem de “Kulağını sadece bize ver. Başka şeyler dinleme” mânâsına gelmektedir. Bu sebeple, Allah Teâlâ, müminlere. Peygamberlerine tam saygı göstermeleri için onlara bu tür çeşitli mânâlara gele­bilecek kelimeleri kullanmayı yasaklamış ve saygı ifadelerini öğretmiştir. Nite­kim başka bir âyette de müminlerin Peygamberle konuşurken alçak sesle konuş­malarını, aksi halde amellerinin boşa çıkarılmasına sebep olacaklarını beyan et­miş ve şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler, seslerinizi, Peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin. Birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gi­bi Peygamberle de yüksek sesle konuşmayın. Yoksa amelleriniz boşa gider de farkında bile olmazsınız.

Taberi, müminlerin, böyle bir ifadeyi Yahudilerden alarak kullandıklarını söylemenin doğru olmadığını zira müminlere böyle bir sıfatın yakıştırılamayacağını, ayrıca “Râinâ” kelimesinden maksadın “Muhalif söz” olduğunu söyle­menin de doğru olmadığını zira Arapçada “Râinâ” kelimesinin bu mânâya gel­mediğini, sadece “Denetleme” ve “Tam kulak verme” anlamına geldiğini söyle­miştir. Ancak, Katadenin izah ettiği şekilde “Râinâ” kelimesinin Arapçada ha­karet anlamı taşımadığı, İbranicede hakaret anlamı taşıdığı, Yahudilerin onu-kendi dillerindeki anlamda kullandıkları, müminlerin de Arapçadaki anlamında kullandıkları bu yüzden karışmaya vesile olduğundan müminlere bu gibi ifadeyi kullanmanın yasaklandığı söylenebilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.