sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 128. AYET-İ KERİME

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 128. AYET-İ KERİME
06.02.2024
226
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

128- Rabbimiz, ikimizi de sana teslim olan kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet meydana getir. Bize, ibadet yerlerimizi göster. Tevbemizi kabul et. Şüphesiz ki sen, tevbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin.

Rabbimiz, ikimizi de emrine teslim olan, itaatine boyun eğen kıl da sana başka şeyleri eş koşmayalım. Aynı şekilde soyumuzdan da, senin emirlerine teslim olan, senin itaatine boyun eğen bir ümmet meydana getir. Ey Rabbimiz, bize, Hacla ilgili ibadet yerlerimizi göster. Nasıl tavaf yapacağız, nasıl sa’y ya­pacağız, Arafat’ta nasıl vakfe yapacağız, şeytanı nasıl taşlayacağız? Bunları bize öğret. Geçmişte yaptıklarımızı affet. Çünkü sen, af ve mağfiretinle lütufla bulu­nan ve çok merhamet edensin.

* Âyet- kerimede geçen ve “Rabbimiz bize ibadet yerlerimizi göster.”

Diye tercüme edilen cümlesi iki şekilde okunmuştur. Bir kıraat şekline göre bu cümlenin mânâsı: “Sen bizim gözümüze göster.” demektir. Âyet-i bu kıraat üzere okuyanlar, Hz. İbrahim ve İsmail’in, kendilerine gösteril­mesini istedikleri “Menasik”ten neyin kastedildiği hakkında farklı gö­rüşler zikretmişlerdir.

a- Katade ve Süddiye göre burada zikredilen “Menasik”ten maksat, Hac­da ibadet yapılan yerlerdir. Bu hususta Süddiden, şunları söylediği rivayet edil­mektedir: “İbrahim’le İsmail, Kâbenin yapımını bitirdikten sonra Allah Teâlâ İbrahim’e: “Sen insanlara Haccın farz olduğunu ilan et.” diye emretti. İbrahim de Mekke’nin iki dağının arasından şöyle seslendi, “Ey insanlar, Allah sizlere, bey­tini Haccetmenizi emretti.” Bu sesleniş her müminin kalbine girdi ve onu işiten herkes ve her şey “Emrine hazırım, emrine hazırım, emrine hazırım, emrine hazırım rabbim.” diye cevap verdi. Ve gidebi­lenler Hacca gittiler. Ondan sonra Allah Teâlâ İbrahim’e Arafata çıkmasını em­retti ve Araf atı ona anlattı. İbrahim Arafata giderken Akabeye vardı. Orada, bi­rinci Cemrede karşısına şeytan çıktı. İbrahim Şeytana yedi taş attı. Attığı her taşla beraber tekbir getirdi. Şeytan oradan kaçıp ikinci Cemreye gitti. İbrahim’e orada da engel olmak istedi. İbrahim orada da tekbir getirerek şeytanı taşladı. Şeytan üçüncü Cemre yerine gitti. İbrahim orada da tekbir getirerek şeytanı taş­ladı. Şeytan İbrahim’e engel olamayacağını anlayınca önünden çekildi. İbrahim ise nereye gideceğini bilmiyordu. Yürümeye devam etti. “Geçiş yeri anlamına gelen Zülmecaz’a vardı. Oraya baktı. Fakat oranın, kendisine vasfedilen Arafat olmadığını gördü. Oradan geçip gitti. Bu sebeple oraya “Zülmecaz” adı verildi. İbrahim, devam edip Arafat’a vardı. Orayı görünce kendisine vasfedilen yer olduğunu anladı. “Burayı tamdım.” dedi. Bu nedenle bu yere “Tanı­mak” anlamına gelen “Arafat” adı verildi. İbrahim Arafat’ta akşama kadar vakfe yaptı. Akşam olunca da namazların birleştirildiği (Akşam ve yatsı namazlarının birlikte kılındığı) Müzdelifeye vardı. Orada da vakfe yaptı. Oranın adına “Birbi­rine yaklaştırma” anlamına gelen “Müzdelife” adı verildi. Sonra İbrahim devam edip, daha önce şeytanla ilk karşılaştığı yere vardı. Oraya yedi taş attı. Sonra Mina’ya geri döndü ve orada geceledi. Böylece Haccı bitirmiş oldu.

b- Ata ve Mücahide göre ise, bu kıraatta kurbanların kesildik­leri yer demektir. Bu görüş, Ubeyd b. Umeyr’den de nakledilmiştir.

Diğer bir kıraata göre, âyetin mânâsı: “Sen bize, Hacda ibadet edeceği­miz yerleri öğret” demektir.

Taberi diyor ki: “Her iki kıraatin da vardıkları neticeler aynıdır aralarında fark yoktur. “Menasik” kelimesinin lügat mânâsı “Allah için, içinde oturulan ve üzerinde, Allah’ı razı edecek ve Allaha yaklaştıracak salih amel işlenen yerler.” demektir. Bu salih ameller, kurban kesme, namaz kılma, tavaf etme, sa’y yapma ve diğer salih ameller olabilir. İşte bu nedenle Hacda, üzerlerinde ibadet edilen yerlere “Haccın menasiki” denmiştir. kelimesinin müfredi dür. Lügat mânâsı ise “Alışılan ve tekrar tekrar kendisine dönülen yer.” demek­tir. Haccın kutsal yerlerine bu ismin verilmesi, insanların oraya tekrar tekrar gitmelerindendir. Ancak bir kısım âlimlere göre “Menasik” demek “İbadetler” de­mektir. Bunlara göre âyetin mânâsı “Ey rabbimiz, sen bize nasıl ve nerede iba­det yapacağımızı göster, biz de senin razı olacağın şekilde sana ibadet edelim.” demektir.

Âyet-i kerimede “Tevbemizi kabul et” Duyurulmaktadır. Tevbenin asıl mânâsı, “Sevilmeyen bir şeyi bırakıp sevilen bir şeye yönelmek”tir. Buna göre kulun, rabbine tevbe etmesi, Allah’ın sevmediği şeyleri yapmayı bırakıp bir daha ona dönmemeye kesin olarak karar vermesidir. Allah Teâlâ’nın, kulun tevbesini kabul etmesi ise, onu cezalandırmaktan vazgeçip bir lütuf olarak affetmesidir.

Eğer denilecek olursa ki: “Hz. İbrahim ile İsmail, günah mı işlemişlerdi ki Rablerinden tevbelerini kabul etmesini istemeye ihtiyaç duydular?” Cevaben denilir ki: “Allah’ın yarattığı hiçbir yaratık yoktur ki, Allah ile kendisi arasında, vazgeçip tevbe etmeyi gerektiren bir amel yapmış olmasın. Belki de Hz. İbra­him ve İsmail, kendilerinden sadır olan bir kusurdan dolayı, rablerine tevbe et­mişlerdir. Bu tevbelerini de Özellikle Kâbenin duvarlarım yaptıktan sonra beyan etmeleri tevbelerinin kabulü için Kâbenin daha uygun bir yer olmasındandır. Böylece kendilerinden sonra gelen insanlar da günahlarından arınmak için kut­sal yerlerde rablerine tevbe etsinler ve Hz. İbrahim ve İsmail’in sünnetini devam ettirsinler. Belki de Hz. İbrahim ve İsmail’in, rablerine tevbe etmeleri, bizzat kendi kusurlarından kaynaklanmayıp kendi soylarından gelecek olan günahkârların kusurlarının affedilmesi içindir. Çünkü Allah Teâlâ, Hz. İbrahim’e, soyundan zalimlerin geleceğini ve Allah’ın ahdine erişemeyeceklerini beyan etmiştir. Hz. İbrahim ve İsmail de soylarından gelecek insanların bağışlanmalarını rablerinden istemişlerdir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.