TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 13 VE 14. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
13-.Onlara “İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin.” denildiği zaman: “Beyinsizlerin iman ettiği gibi mi iman edelim?” derler, iyi bilin ki asıl beyinsizler onlardır. Fakat bilmezler.
Bu münafıklara: “Müminlerin tasdik ettikleri gibi siz de Muhammedi ve onun, Allah tarafından getinniş olduğu Kur’anı tasdik edin.” dendiği zaman: “Beyinsizlerin iman ettiği gibi mi iman edelim?” Aklı ve idraki olmayan şu insanlar gibi mi Muhammedi tasdik edelim?” derler. İyi bilinki, asıl cahil ve idraki olmayan beyinsizler onlardır. Zira onlar kendi kendilerine kötülük etmişlerdir. Aslında dinleri konusunda cahil olan, itikatlan ve görüşleri zayıf olanlar on-lardır,.Yoksa Allahı ve kitabını tasdik eden, cezayı ve mükâfaatı bilen müminler değil. Çünkü müminler rablerinin emirlerini tutup yasaklanndan kaçınarak kendilerini azaba sürüklenmekten kurtarmışlardır. Böylece fayda ve zararlarını bilmişlerdir. Bu nedenle beyinsiz değillerdir. Fakat münafıklar bu durumun farkında değildirler.
Âyette zikredilen “İnsanlardan maksat, Resulullaha ve onun getirdiklerine iman eden “Sahabilerdir” Münafıklara: “Siz de Muhammedin ashabı gibi ona ve onun Allahtan getirdiklerine iman edin.” denildiği zaman onlar müminleri, akılsızlık ve beyinsizlikle itham ediyor ve dış görünüşleriyle inanmış gibi görünseler de kalben iman etmiyorlardı.
Âyette zikredilen ve “Beyinsizler” diye tercüme edilen “Süfe-ha” kelimesi “Sefih” kelimesinin çoğuludur. “Sefıh”in asıl mânası ise
“Cahil” “Kıt görüşlü” ve “Fayda ve zararını düşünemeyen” kimse demektir. Münafıkların burada, beyinsizlikle itham ettikleri kimselerden maksat. Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mes’ud, Rebi’ b. Enes ve Abdurrahman b. Zeyd’in de izah ettikleri gibi, Resulullahın sahabileridir.
Allah teala, münafıkların bu ithamlarına cevaben, aslında beyinsizlerin kendileri olduklarını, zira kalbleriyle iman ederek Allanın emir ve yasaklarına uymadıkları için, kendilerini Allanın azabına sürüklediklerini, böylece fayda ve zararlarını bilmeyen beyinsiz ve cahil kimseler olduklarını ortaya koymuştur. Ne var ki bunlar bunu düşünmezler.
14- İman edenlerle karşılaştıkları zaman “İman ettik” derler. Şeytanlarıyla baş başa kalınca da “Şüphesiz biz sizinle beraberiz, onlarla sadece alay ediyoruz.” derler.
Münafıklar, müminlerle karşılaştıkları zaman “Muhammed’e ve onun, Allah tarafından getirdiklerine iman ettik.” derler. Ve bu sözü, canlarını ve mallarını kurtarmak ve kendilerince kurnazlık etmek için söylerler. Diğer münafık ve müşriklerden, devamlı temasta olduklarının yanına gelip te, inkâr ve şirkte elebaşı olanlarla başbaşa kalınca da “Biz sizinle beraberiz, sizin izinizdeyiz ve aynen sizin gibiyiz. “Allaha ve âhiret gününe iman ettik” diyerek Muhammedin arkadaşlarıyla sadece eğleniyoruz.” derler.
Abdullah b. Abbas bu âyeti şöyle izah etmiştir: “Yahudilerden bazı kimseler, Resulullahın sahabileri ile karşılaştıkları zaman “Şüphesiz ki biz sizin dininiz üzereyiz.” diyorlardı. Kendilerini yoldan çıkaran arkadaşlarıyla başbaşa kaldıkları zaman da “Şüphesiz ki biz sizinle beraberiz, sizin dininiz üzereyiz. Biz, Muhammedin arkadaşlarıyla sadece alay ediyoruz.” diyorlardı.
Ayet-i kerimede zikredilen “Onların şeytanlarından maksat, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Mes’ud’a göre, münafıkların inkârda elebaşılarıdır. Kata-de ve Rebi’ b. Enes’e göre bunlar, müşriklerdir. Mücahide göre bu şeytanlar, münafıkların, kâfirlerden, müşriklerden ve diğer münafıklardan olan arkadaşlarıdır. Katadeden nakledilen diğer bir görüşe göre bu şeytanlardan maksat, münafıkların ele başıları ve şer işlerde önderleridir.