sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 165. AYET-İ KERİME

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 165. AYET-İ KERİME
06.03.2024
228
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

165- İnsanlardan bazıları, Allah’tan başka varlıkları ona eş koşarlar. Onları, Allah’ı sevdikleri gibi severler . Müminler ise en çok Allah’ı severler. O zalimler azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve onun azabının çok şiddetli okluğunu bir bilselerdi.

İnsanlardan bazıları, Allah’tan başka varlıkları ona eş ve benzerler koşar­lar. Onlar putlarını, müminlerin Allah’ı sevdiği gibi severler. Müminler ise onla­rın, putlarını sevmelerinden çok daha kuvvetli bir sevgi ile Allah’ı severler. O zalimler, Allah’ın, cehennemde kendileri için hazırlamış olduğu azabı görselerdi, bütün kuvvetin, kendilerine hiçbir fayda sağlamayan, o Allaha eş koştukları şeylere değil Allah’a alt olduğunu ve kendisini inkâr edenlere, Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu kesin olarak bilirlerdi.

Âyette zikredilen ve “Eşler” diye tercüme edilen ( bijtf ) kelimesin­den maksat, Katade, Mücahid, rebi’ b. enes ve ibn-i Zeyd’e göre müşriklerin, Al­lah’ın dışında taptıkları çeşitli tanrılarıdır. Onlar bu putlarını Allah kadar sever­ler ve o putlarla övünüp iftihar ederlerdi.

Süddiye göre ise buradaki “Eşler”den maksat, Allah’a ortak koşanların ileri gelenleri ve efendileridir. Zira bunlar, Allah’a isyan ederek ileri gelenlerine itaat ederler. Onları Allah’ın derecesine yükselterek onun kadar severler.

Âyet-i kerimenin son kısmında: “O zalimler, azabı gördükleri zaman bütün kuvvetin Allaha ait olduğunu ve onun azabının çok şiddetli olduğu­nu bîr bilselerdi.” buyurulmaktadır.

Âyet-i kerimenin bu bölümündeki “Görme” fiili, iki şekilde okunmuştur. Biri (uf) şeklidir. Mânâsı, “Bir görsen” demektir. Bu kıraat şekline göre âyet-i kerimeye şu çeşitli mânâlar verilmiştir.

a- Ey Muhammed, zalimlerin, Allah’ın azabını gördükleri zamanı bir gö­recek olsan. Onlar azabı gördükleri zaman, kuvvetin yalnızca Allaha ait olduğu­nu ve Allanın, azabı şiddetli olan rab olduğunu ikrar etmiş olacaklardır.

b- Ey Muhammed, bütün kuvvet Allaha ait olduğundan ve Allah, azabı şiddetli olan rab olduğundan, zalimlerin, Allanın azabım gördüklerini görecek olsan. İşte o zaman Allanın azabının derecesini bilmiş olursun.

c- Ey Muhammed, zalimlerin, Allanın azabını gözleriyle gördüklerini bir görecek olsan, onların hallerinin ne olduğunu bilmiş olursun. Şüphesiz ki dünyada da âhirette de bütün kuvvet yalnızca Allah’a aittir. Yine şüphesiz ki Allah, kendisine ortak koşanlara karşı azabı şiddetli olandır.

d- Ey Muhammed, zalimlerin, azabı gördüklerini bir görecek olsan, onlar o zaman şöyle diyeceklerdir: Şüphesiz ki bütün kuvvet Allah’a aittir. Yine şüphesiz ki Allah, azabı çok şiddetli olandır.

“Görmek” fiilinin ikinci kıraati ise ( ısj’ı ) şeklindedir. Buna göre ise âyete şu şekilde mânâ verilmiştir: “Zalimler, Allah’ın, kendileri için cehennem­de hazırladığı azabı bir görecek olsalar. O zaman gözleriyle görmüş olacaklar ki, bütün kuvvet yalnızca Alfana aittir ve Allah, azabı şiddtli olandır.

Taberi, birinci kıraat şeklini tercih etmiş ve kitabın Resulullaha olduğunu söylemiş bu âyetin mânâsının şöyle olduğunu zikretmiştir: “Ey Muhammed, sen zalimlerin, azabı gördüklerini bir görmüş olsaydın. O zaman bütün kuvvetin yalnız Allah’a ait olduğunu ve Allanın, azabı şiddetli olan rab olduğunu görmüş olurdun. Taberi sözlerine devamla diyorki: “Burada hitap her ne kadar Resulullah’a ise asıl kastedilen, onun dışındaki insanlardır. Zira Resulullah’ın, bütün kuvvetin Allaha ait olduğunu ve Allanın, azabı şiddetli olan rab olduğunu bildi­ğinde şüphe yoktur. Bu âyete, şu âyete benzemektedir? “Bilmez misin ki, gökle­rin ve yerin mülkü Allah’a aittir?

Taberi diyor ki: “Bu kıraati tercih etmemizin sebebi, zalimler azabı gördüklerinde, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allanın, azabı şiddetli olan rab olduğunu yakinen bilmiş olacaklardır. Bilinen bir şeyi söylemenin anlamı yoktur. Bu itibarla hitabın Resulullah’a olduğunu gösteren kıraat daha tercihe şa­yandır.

Allaha ortak koşmaktan daha büyük bir günah olmadığı muhakkaktır. Bu hususta Abdullah b. Mes’uddan şu hadis rivayet edilmektedir: Abdullah b. Mes’ud diyor ki:

“Resulullahtan, “Allah katında en büyük günah nedir?” diye sordum. Resulullah: “Kendini yaratan Allaha ortak koşmandır.” buyurdu. Dedim ki: “Şüp­hesiz ki bu, büyük bir günahtır. Peki ondan sonra hangisidir? dedim. Buyurdu ki: “Seninle birlikte yemek yiyeceğinden korkarak çocuğunu öldürmendir.” “Sonra hangisidir?” diye sordum. Resulullah: “Komşunun karısıyla zina etmen­dir.” diye cevap verdi

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.