TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 223. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
223- Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın. Kendinize ilerisi için hazırlık yapın ve Allahtan korkun. Kilin kî ona mutlaka kavuşacaksınız. Ey Muhammcd, sen müminleri müjde-
Kadınlarınız sizin, çocuklarınızı yetiştirdiğiniz tarlanızdır. O halde kadınlarınıza normal cins-i temas yolundan olmak şartıyla, istediğiniz gibi ve istediğiniz taraftan cinsi münasebette bulunun. Kendinize âhiret için salih ameller hazırlayın. Ve Allanın koymuş olduğu hudutları aşmak ve isyana yaklaşmaktan korkun. Bilin ki âhirette ona kavuşacaksınız. O size, amellerinizin karşılığım verecektir. Ey Muhammed, kıyamette kurtulacakları ve cennette ebedi kalacakları hususunda müminleri müjdele.
* Yahudiler diyorlardı ki:
“Kişi, hanımı yi n normal yoldan da olsa arka taraftan cinsi münasebette bulunursa doğacak çocuk şaşı olur.” İşte bunun üzerine: “Kadınlarınız sizin tarlanı/dır. O halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın.” âyeti nazil oldu.
“Kadınlarınıza istediğiniz şekilde yaklasın.” ifadesindeki “İstediğiniz şekilde” kelimesinden maksat, çocuğun dölleneceği ve doğacağı yerden olmak şartıyla istediğiniz yerden ve istediğiniz şekilde yaklaşın.” demektir. O yol da ön taraftır, arka taraf değildir.
Taberi diyor ki: “Yani nasıl isterseniz. Ayakta iken, otururken veya yan yatarken, fakat sadece ön yoldan yaklaşın. Çünkü neslin ürediği ve doğduğu yol sadece orasıdır, başka yer değildir. Bazı cahiller ise “İstediğiniz şekilde” ifadesini, “İstediğiniz yerden” diye anlamaktadırlar. Bu, çok yanlış bir anlayıştır.
Ali b. Talk diyor ki:
“Bir Bedevi Resulullaha geldi ve şöyle dedi: “Ey AH ahin Resulü, bizden bazıları çöllerde bulunduğunda yelleniyor yanımızda su da az bulunuyor (Bu durumda abdest almamız gerekir mi?) Resulullah; “Sizden biriniz yellendiğinde abdeset alsın. Kadınlara makatlarından yaklaşmayın. Allah, hakkı söylemekten çekinmez” buyurdu.
Diğer bir hadis-i şerifte de Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
^Hanımına makattan yaklaşan melundur
Bu âyet-i kerime, kadınlara makattan yaklaşmanın haram olduğuna delildir. Çünkü arka yol, neslin doğum yoluyla meydana geldiği tabii yol değildir.
Taberi, âyet-i kerimeyi, diğer âyetlerde olduğu gibi çeşitli görüşleri zikrederek açıklamıştır. Bu açıklamalar da özetle şöyledir: Âyet-i kerimede geçen ve “İstediğiniz şekilde yaklaşın” diye tercüme edilen ifadesi, müfessirler tarafından çeşitli şekillerde izah edilmiştir:
1- Abdullah b. Abbas, Mücahid, İkrime, Übey b. Kâ’b, Mürre el-Heme-dani ve Süddiden nakledilen bir görüşe göre ifadesinden
maksat, kadınlara arkalanndan ve adetli iken yaklaşmamak şartıyla nasıl dilerseniz öyle yaklaşın” demektir. Yani onlara normal cinsi temas yolundan olmak şartıyla istediğiniz şekilde ve istediğiniz taraftan yaklaşın.” demektir. Bu görüşte olanlar delil olarak şunu zikretmişlerdir. Bu âyet-i kerime, Yahudilerin, kadınlara tabii yoldan olmak üzere arkadan yaklaşmaya karşı çıkmaları üzerine nazil olmuş ve onlara, tabii yoldan olmak üzere önden de arkadan da yaklaşılabileceğini beyan etmiştir. Bu da âyet-i kerimenin bu izah şeklinin doğru olduğ-nu göstermektedir. Bu hususta Mücahidin şunları söylediği rivayet edilmektedir: “Ben, Kuran-ı kerimi fatihadan sonuna kadar Abdullah b. Abbas’ın öünde üç kere okudum. Ben onu, her âyetin sonunda durdurup ona âyetin mânâsını soruyordum. Nihayet bu âyet-i kerimeye geldik. Abdullah b. Abbas dedi ki: “Kureyş kabilesinin şu kolu Mekke’de kadınları her şekilde yatılıyorlardı ve onların tabii cinsel organlarından olmak üzere önden üe arkadan da ilişki kuruyorlardı. Kureyşliler Medineye gelince Ensardan olan kadınlarla evlendiler? Onlara da Mekke’deki kadınlara yaptıkları gibi davranmak istediler. Fakat Ensardan olan kadınlar buna karşı çıktılar ve dediler ki: “Bu bize daha önce yapılmayan bir şeydir.” Bu davranış, insanlar tarafından duyuldu. Olay Resulullah’a kadar ulaştı. Bunun üzerine Allah teala: “Kadınlar sizin tarlanızdır. Siz, tarlanı/, a nasıl isterseniz öyle yaklaşın.” âyetini indirdi. Yani, ön yoldan olmak üzere isterseniz arkadan yaklaşın. İsterseniz önden yaklaşın. İsterseniz diz çökerek yakalşın.” demektir.
Cabir b. Abdullah diyor ik:
“Yahudiler “Kişi, hanımıyla ön yoldan olmak üzere fakat arka tarafından ilişki kurarsa doğacak çocuk şaşı olur.” diyorlardı. İşte bunun üzerine “Kadınlar sizin tarlanızdır o halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın.” âyeti nazil oldu.
Abdurrahman b. Sabit diyor ki:
“Ben, Abdurrahmanin kızı H af sanın yanına vardım ve dedim ki: “Ben senden bir şey soracağım amma onu sormaktan utanıyorum.” Hafsa dedi ki; “Ey kardeşimin oğlu utanma.” Ben de: “Sorum, kadınlara tabii yoldan olmak üzere arkadan yaklaşmaktfr.” dedim. Hafsa dedi ki: “Ümmü Seleme bana anlattı ki Ensar, kadınları yüzükoyun yatırarak onlara yaklaşmazlardı. Zira Yahudiler: “Kim karısını yüzükoyun yatırarak ona yaklaşırsa çocuğu şaşı olur.” diyorlardı. Muhacirler Medineye gelince Ensardan kadınlarla, evlendiler, Oniar, hanımlarını yüzükoyun yatırarak yaklaşmak istediler. Bir kadın bu hususta kocasının isteğini reddetti ve ona dedi ki: “Ben, Resulufİaha varıp bunu sormadıkça bunu yapamazsın,” Kadın, Ümmü Selemenin yanına varıp meseleyi ona anlattı. Ümmü Seleme ona: “Resulullah gelinceye kadar otur bekle.” dedi. Resulullah gelince de o kadın sorusunu sormaktan utandı ve dışarı çıktı. Meseleyi Resulullaha Ümmü Seleme anlattı. Resulullah “Ensarlı kadını çağır.” dedi. Ümmü Seleme kadını içeri çağırdı. Resulullah da ona: “Kadınlar sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın.” âyetini okudu ve “Tek yoldan.” dedi.
Abdullah b. Abbas diyor ki;
“Bir gün Ömer Resulullaha geldi ve “Ey Allanın Resulü, ben helak oldum.” dedi. Resulullah: “Seni helak eden şey nedir?” diye sordu. Ömer de: “Ben bu gece palanımı ters çevirdim (Yani hanımıma tabii yoldan olmak üzere arka taraftan yaklaştım) dedi.” Resulullah ona herhangi bir cevap vermedi ve şu âyet nazil oldu. “Kadınlar sizin tarlanındır. O halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın.” Yani, ister önden yak)aş,istcr arkadan yaklaş, fakat makattan (anüsten) yaklaşmaktan ve adetli iken yaklaşmaktan kaçın.
2- Abdullah b. Abbas, İklime. Rebi’ b. Enes ve Mücahiıklen nakledilen diğer bir görüşe göre ifadesinden maksat, “Ne şekilde isterseniz.” demektir. Yani. kadınlara tabii yollarından yaklaşmanız şartıyla onlarla istediğiniz şekilde temasta bulunabilirsiniz.” demektir.
3- Dehhak ve Abdullah b. Abbastan nakledilen başka bir görüşe göre ifadesinden maksat, “Ne zaman dilerseniz.” demektir. Yani, ka-dınlanmz âdetlerinden temizlendikten sonra onlara, dilerseniz gece, dilerseniz gündüz yaklaşabilirsiniz.” demektir. Bu hususta Said b. Cübeyr diyor ki: “Ben ve Mücahid, Abdullah b. Abbasın yanında oturuyorduk. O anda ona bir adam geldi yanına dikildi ve dedi ki: “Ey Ebul Fadl, sen benim, hayız âyeti hakkındaki derdime şifa olmaz mısın?” Abdullah b. Abbas da “Evet olurum.” dedi. Adam: “Ey Muhammed, sana kadınların âdet (hayız) halinden soruyorlar.” ‘ âyetini sonuna kadar okudu. “Allanın size emrettiği yerden yaklaşın.” kısmına gelince Abdullah b. Abbas: “Burası kanın geldiği yerdir. Sen hanımına (âdetinden temizlendikten sonra) buradan yaklaşmakla emrolundun.” dedi. Bunun üzerine adam: “Ey Ebul Fadl, bundan sonra gelen: “Kadınlarınız sizin Uırla-nızdır. O halde tarlanıza istediğiniz şekilde yaklaşın.” âyeti nasıl olacaktır’?” dedi. Abdullah b. Abbas da “Vay haline, hiç makatta (antiste) etcilecek bir tarla var mı?. Şayet senin söylediğin doğru olmuş olsaydı, adetli iken kadınlara yaklaşmayı yasaklayan âyet neshedilnıiş olurdu. Zira kadının şurası meşgul olsa siz ona diğer tarafından yaklaşırdınız. Fakat buradaki “İstediğiniz şekilde” ifadesinden maksat, “Dilediğiniz zaman yaklaşın” demektir.” şeklinde olurdu.” demiştir.
4- Said b. el-Müseyyeb ve Abdullah b. Abbastan nakledilen diğer bir görüşe göre burada zikredilen ifadesinden maksat, “Kadınlarınıza, nasıl isterseniz öyle yaklaşın, ister azil yaparak (meniyi dışarıya boşaltarak) yaklaşın isterseniz azil yapmayarak yaklaşın.” demektir.
5- Abdullah b. Ömer ve Atâ b. Yesardan nakledilen diğer bir görüşe göre burada zikredilen ifadesinden maksat, “Nereden isterseniz” demektir. Yani kadınlarınıza tabii yoldan da yaklaşabilirsiniz makattan da.” demektir. Bu görüşü, Abdullah b. Ömerden, kölesi Nâfi nakletmiş, oğlu Salimden ise, babasının böyle bir şey söylemediği rivayet edilmiştir. Ayrıca Haris b. Ya-kubun Said b. Yesardan rivayet ettiğine göre Hz. Ömer’in oğlu Abdullaha, cariyelere makattan yaklaşmanın hükmü sorulunca onun: “Yazık, yazık, mümin böyle bir şey yapar mı?” dediği rivayet edilmiştir. Rebia’nın Said b. Yesardan rivayet ettiğine göre ise Abdullah b. Ömer’in buna izin verdiği rivayet edilmektedir.
Ebu Macid-i Ziyadiden de, Nâfi’nin, Abdullah b. Ömerden, kadınlara makattan yaklaşılabileceği şeklindeki rivayetlerde yalan söylediği rivayet edilmiştir. Katade, Ebudderdadan böyle bir yaklaşmanın hükmü sorulduğunda onun, “Bunu ancak bir kâfir yapar.” dediğini rivayet etmiş fakat Revh Katadenin bu rivayetini, İbn-i Ebi Müleykeye anlatınca o, Revh’â da Katadeye de lanet okumuştur.
Görüldüğü gibi, Abdullah b. Ömerden nakledilen bu görüş hakkında tabiiler kendi aralarında ihtilaf etmişlerdir.
Taberi diyor ki: “Bu görüşlerden doğru olanı, bu ifadenin mânâsının, “Kadınlarınıza dilediğiniz yönden yaklaşın.” Yani, tabii yoldan olmak şartıyla kadınlarınıza otururken, ayakta iken, yatarken, eğilirken, ön taraftan, arka taraftan yaklaşın.” diyen görüştür. Taberi sözlerine devamla ve özetle şunları zikretmiştir: “Burada geçen kelimesi Arapçada bir şeyin yönü ve yolunu sorma edatıdır. Nitekim Hz. Zekeriyya da bu edatı kullanarak Meryeme gelen yemeklerin hangi yönden ve hangi yolla geldiğini sormuş Meryem de ona: Allah tarafından geldiğini söylemiştir. Olayı anlatan âyette şöyle buyuruiuyor: “Zekeriyya Meryemin bulunduğu mihraba her girdiğinde onun yanında rızık buldu. Bu sana nereden ey Meryem?” dedi. Meryem de ona: “Allah tarafmdandır.” dedi. Her ne kadar, bir şeyin yönünü sorma edatı olan kelimesinin mânâsı ile bir şeyin yerini sorma edatı olan “Nerede” kelimesinin mânâsı ve bir şeyin durumunu sonu a edatı olan “Nasıl” kelimesinin mânâsı birbirine yakın iseler de aslında bunlar farklı şeylerdir. Fakat bunlann-birbirlerine yakın olmaları, inüfessirlerin bunları birbirlerine kandırmalarına sebep olmuş ve bu âyette zikredilen kelimesini bazıları bazılan hatta bazıları da ne zaman” mânâlarında izah etmişlerdir. Halbuki bu kelimelerin farklı oluşları bunlarla sorulan sorulara verilen cevaplarla ortaya çıkmaktadır. Mesela: “Bu mal sana hangi yönden geleli?” denildiğinde cevabı: “Şu ve şu yönlerden geldi.” şeklinde olur. “Malın nerede?” şeklinde sorulduğunda cevabı: “Malını filan yerdedir.” şeklinde ojur. “Halin nasıl?” diye sorulduğunda cevabı “İyiyim” şeklinde olur. İşte bütün bu izahlar gösleriyorki kelimesini “Nereden” “Nasıl” ve “Ne zaman” mânâlarında izah etmek isabetli değil “Ne yönden?” şeklinde izah etmek doğrudur. Bu itibarla bu âyete dayanarak kadınlara makatlarından yaklaşılabileceğini söylemek tutarsızdır. Çünkü âyette “Kadınlara dilediğiniz yerden yaklaşın” Duyurulmuyor, “Dilediğiniz yönden yaklaşın” buyuruiuyor. Yönlerin farklı oluşu, yaklaşılacak yerin farklı oluşunu gerektirmez. Aynı yer de olabilir. Nitekim hadis-i şeritlerde, farklı yönlerden de olsa aynı yere yaklaşılması emredilmiştir. Bu da kadınların tabii olan cinsel organlarıdır. Aynca kadınların makatlarından hangi ekin (döl) beklenir ki, oraya “Tarla” densin ve kadınlara o yönden yaklaşılması emredilmiş olsun?”
Âyet-i kerimede geçen ve “Kendinize ilerisi için hazırlık yapın” şeklinde tercüme edilen ifadesi iki şekilde izah edilmiştir:
Süddiye göre bu ifadenin mânâsı: “Sizler, âhiretiniz için hayırlı ameller işleyin ve oraya gönderin.” demektir.
Ataya göre ise: “Kadınlara yaklaşmadan önce besmele çekin.” demektir.
Taberi, Süddinin görüşünün tercihe şayan olduğunu söylemiştir. Zira Allah teala,bundan önceki ifadesiyle bir takım şeylerden kaçınılmasını emretmiştir. Bu ifadesiyle de salih ameller işlemeyi emretmesi ise daha tabiidir.