TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 230. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
230- Eğer erkek bu iki boşamadan sonra kadını bir daha boşarsa, kadın başka bir erkekle evlenmedikçe kendisine helal olmaz. Eğer ikinci koca kadını boşarsa ve onlar da (birinci kocası ve kadın) Allanın koyduğu sınırları koruyacaklarına kanaat getirirlerse tekrar nikahla birbirlerine dönmelerinde her ikisine de bir günah yoktur. İşte bu, Allanın hudutlarıdır. Onu, bilen bir kavim için açıklıyor.
Eğer erkek, kadını üçüncü defa boşarsa kadın başka bir erkekle evlenip onunla gerdeğe girmedikçe ilk kocası onunla tekrar evlenemez. Kadının evlendiği ikinci kocası da onu boşar yahut ölürse, kadınla eski kocası. Allanın emirlerini yerine getireceklerine ve güzel bir şekilde yaşayacaklarına inanırlarsa, kadının, eski kocasıyla yeniden nikahlanarak evlenmesinde bir günah yoktur. İşte bunlar, Allanın hükümleri ve emirleridir. Allah bunları, kendisinin adaletini bilen ve âyetlerini tasdik eden bir kavim için açıklıyor.
Müfessirler, âyet-i kerimenin “Eğer erkek bu iki boşamadan sonra kadını bir daha boşarsa kadın başka bir erkekle evlenmedikçe kendisine helal olmaz.” bölümünü iki şekilde izah etmişlerdir:
a- Katade, Abdullah b. Abbas, Dehlıak ve Süddiye göre âyet-i kerimenin bu bolümü kişinin, kansını üçüncü talakla boşamasını ve böyle bir boşamayı yaptığı takdirde artık o karasının başka bir erkekle evlenip ayrılmadıkça onunla evlenemeyeceğini ifade ettiğini söylemişlerdir. Bu hususta Katadenin şunları söylediği rivayet edilmiştir. “Allah, talakı üç adet kılmıştır. Eğer bir koca karısını tek bir talakla boşayacak oıursa kadının İddeti bitmedikçe ona dönmeye kocası daha layıktır. Kadının iddeti üç kere âdet görmesidir. Şayet kadın, kocası kendisine dönmeden önce iddetini bitirecek olursa, kocasından bir talak-ı bâin ile boş olur ve kendisi hakkında karar venneye kendisi daha layık olur. Kocası ise onunla evlenmek i steyen taliplerden biri durumuna düşer. Bir erkek hanımını boşamak istediğinde Onun âdet gömıesini bekler. Kadın, âdetinden temizlenince erkek onu, âdil olUn iki şahit huzurunda bir talak ile boşar. Şayet tekrar ona dönmek isterse iddeti içinde ona döner. İddeti bitinceye kadar ona dönmeyecek olursa kadın ondan bir talak-ı bâin ile boş olur. Erkek bundan sonra kan-sına döner ve bir kere daha boşamak isterse âdetinden temizlenmesini bekler ve onu bir talak ile daha boşar. Bu durumda kadın ona sadece bir talak ile bağh kalmış olur. Erkek karcına döndükten sonra onu bir kere daha boşamak isterse yine adetinden temizlenmiş olarak ^şar. Böylece kadın ondan üç talakla boşanmış olur. işte Allah teala böyle bir erkek için “Kadın başka bir erkekle evlenmedikçe kendisine helal olmaz;- buyurmuştur.
b- Mücahide göre }se âyetin bu bölümünden maksat, iki talaktan sonra kansını serbest bırakan erkeğin ve serbest bırakılan kadınlar hakkındaki hükümleri beyan etmektir. Ayetin bu bölümü, üçüncü bir talak halini beyan etmek için zıkredilmemıştir. Zira daha önce Resulullahtan rivayet edildiği gibi, erkeğin iki talaktan sonra kansına dönmeyip onu serbest bıraktığını bildirmesi üçüncü bir talaktır. Bu itibarla bu âyetteki” boşamayı üçüncü talaka yorumlamaya gerek yoktur. Fakat bu ayet, üç talakla boşanmış olan kadının, eski kocasına tekrar nasıl dönebileceğini beyan etmek için zikredilmiştir.
Taben, Resulmıanm hadisini delil göstererek Mücahidden nakledilen bu son görüşü tercih etmiş vebu âyetin, üçüncü talakı değil üç talakla boşanan kadının hükmünü beyan ettiğini zikretmiştir.
Ayet-i kerimede geçen ve “Başka bir erkekle evlenmedikçe” diye tercüme edilen ifadesinin fiili Arapçada hem “Nikahlanmak” hem de “Cinsi münasebette bulunmak” mânâlarına gelmektedir. Bu nedenle Taben diyor ki; “Eğer denilecek olursa ki “Âyet-i kerimede zikredilen “Başka bir erkekle evlenmedikçe’1 ifadesinden maksat evlilik akdi yapmak mıdır.11 Yoksa cinsi münasebette bulunmak mıdır? Cevaben denilir ki: “Her ikisidir,” Yanı kocasından üç talak ile boşanmış olan kadın başka bİT erkekle sadece nikah akdi yapıp zifafa girmeden boşanacak olursa birinci kocasına helal olmaz. Aişe, Ebu Hureyre, Enes b. Mâlik, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Ömerin rivayet ettiklerine göre Rifae el-Kurezi, bir kadınla evlenip sonra onu boşamiş kadın da gidip başka biriyle evlenmiştir. Daha sonra kadın, Resulullaha gelerek yeni evlendiği kocasının yanındakinin, elbise saçağı gibi (yumuşak) olduğunu söylemiştir. Resulullah da ona:
“Hayır, o senin balcağizından sen de onun balcağizından (atmadıkça birinci kocana dönemezsin.” Buyurmuştur.
Görülüyor ki erkek, karısını üç talak ile boşadıktan sonra kadın, başka bir erkekle sahih bir nikah yaparak onunla gerdeğe girip ve tekrar ondan boşanma-dıkça ilk kocasıyla evlenmesi caiz değildir. Hz. Aişe (r.anh) diğer bir rivayette de diyor ki:
“Rifae el-Kurezi’nin karısı, Resuluîlaha geldi ve: “Ey Allanın Resulü, ben, Abdurrahman b. Zübeyr el-Kurezi ile evlendim. Onun yanındakini elbise saçağı gibi (yumuşak) buldum.” dedi. Bunun üzerine Resulullah: “Belki de sen, tekrar Rifacye dönmek istiyorsun? Hayır o, (Abdurrahman) senin balcağızından sen de onun baicağızından tatmadıkça Rifae’yc dönemezsin” buyurdu.
Hz. Aişe diyor ki: “Resulullah (s.a.v.) “Baicağızından maksat, cinsi münasebette bulunmaktır.” buyurdu
Diğer yandan üç talak ile boşanmış olan kadın, zina ederek başka bir erkekte cinsi münasebette bulunmuş olsa bu onun, birinci kocasına dönmesini helal yapmaz. Bu hususta görüş birliği vardır. Ancak üç talak ile boşanmış olan bir kadını, tekrar onu boşayan kocaya döndürmek için ikinci bir erkekle evlendirirken onu boşamasını şart koşmanın, yani “Hülle”nin caiz olup olmadığı hususu âlimler arasında tartışmalıdır:
İmam Şafii, İmam Mâlik ve İmam Ahmed b. Hanbele göre böyle bir evlilik bâtıldır. Bunlar bu görüşlerine delil olarak şu hadisleri zikretmişlerdir.
Hz. Ali (r.a.) diyor ki:
“Rcsi’.luilah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah, hülleyi yapan erkeğe de yaptıran erkeğe de lanet eder. ‘Tirmizi bu hadisi aynı zamanda. Abdullah b. Mes’ud, Ebu Hureyre, Ukbe b. Âmir ve Abdullah b. Abbasın da rivayet ettiklerini kaydetmektedir.
Ukbe b. Âmir diyor ki:
“Resıılullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben sizlere, emanet alınan tekenin kim olduğunu haber vereyim mi?” Sahabiler: “Evet ey Allanın Resulü.” dediler. Resıılullah: “O, hülle yapandır. (Yani boşamak şartıyla evlenen ikinci kocadır) Allah, hülleyi yapan erkeğe de yaptıran erkeğe de İane! eder.” buyurdu.
Ebu Hanifeye göre ise böyle bir nikahı yapmak hem hülleyi yaptıran birinci koca için hem de onu yapan ikinci koca iyin mekruhtur. Bu konuda rivayet edilen yukarıdaki hadis-i şerif bu hususu açıklamaktadır. Ebu Hanifeye göremekruh olmakla birlikte böyle bir nikahın sahih oluşunun sebebi, âyette geçen: “Kadın başka bir koca ile cvlenmcdikçc” ifadesinin genel bir mânâ taşıyarak nikahın hülle yoluyla yapılıp yapılmamasının ayırımına gitmemesidir.