sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 239. AYET-İ KERİME

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 239. AYET-İ KERİME
30.05.2024
164
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

239- Eğer korku içinde bulunursanız, yaya olarak yahut binekli iken namazınızı kılın. Emniyet İçinde olduğunuzda da, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı zikredin.

Eğer savaş sırasında düşman korkusundan dolayı, durup ta namazı ayakta kılamıyorsanız, yürürken yahut bineklerin üzerinde kılın. Düşmanlarınızın saldı­rısından emin olur da korku kalmazsa, namazınızı, Allanın size öğrettiği şekilde ona şükür ve övgüde bulunarak kilin. Yani namazı, rükuu ile, secdesi ile ve di­ğer erkânı ile tam olarak kılın.

İbrahim en-Nehai, Zühri ve Rebi’ b. Enesten nakledilen bir görüşe göre, düşmanla çarpışmakta olan kişi kıbleye tam olarak yönelme şartı olmaksızın, dilediği yöne doğru, yürüyerek veya bineğinin üzerinde namazını kılabilir. Bu durumda namaz iki rekattır ve ima ile kılınır. Yani secdeyi rükudan biraz daha fazla eğilerek yapar.

Said b. Cübeyr, Hasan-i Basri, Mücahid, Süddi ve Ata da, korku içinde olan kimsenin, bineğinin üzerinde veya yürüyerek ve ima ile namazını kılacağı­nı söylemişlerdir.

Dehhak ise dilediği yöne doğru, bineğinin üzerinde veya yürüyerek na­maz kılabileceğini söylediği gibi, ima ile namaz kılma imkânı bulamaması ha­linde de iki kere tekbir alarak namaz kılmış olabileceğini söylemiştir.

Katade, Hasan-ı Basri ve Cabir b. Abdullah ise, korku anında iki rekat kılamayanın tek rekat kılması halinde bunun yeterli olacağını söylemişlerdir.

Taberi ise, âyette zikredilen korkunun insanı helake sürüklemesi ihtimali kuvvetli olan hertürlü korku olduğunu, düşman korkusu, yırtıcı hayvan saldırısı, evcil hayvanların saldırması ve sel baskını gibi bütün korkuların bu âyette zik­redilen korkuya dahil olduğunu, zira âyetin genel olarak korkuyu zikrettiğini söylemiştir. Ayrıca korku namazı hakkında Abdullah b. Ömerin şöyle dediği ri­vayet edilmiştir:

Resulullah (s.a.v.) korku namazını şöyle kıldırdı. (Müslümanlar iki guru­ba ayrıldı). Resulullah bir guruba bir rekat namaz kıldırdı. Diğer gurup düşma­nın karşısında duruyordu. Resulullah birinci guruba bir rekat namaz kıldırınca onlar ayrılıp arkadaşlarının yerine düşman karşısına gittiler. Düşmanın karşısın­da bulunan gurup geldi. Resulullah bir rekat da onlara kıldırdı. Somu selam ver­di. Bundan sonra ise her gurup, eksik kalan birer rekatlarını kendi kendilerine tamamladılar

Ayet-i kerimede zikri geçen namaza “Korku namazı” denmektedir. Ebu Hanifeye göre, muharebe sırasında namazı normal şekilde durup kılma imkanı olmazsa, yaya olanlar namazı tehir edip sonra kaza ederler. Eğer binekli iseler binekleri üzerinde kılarlar. Çünkü Resulullah (s.a.v.) Hendek muharebesinde öğle, ikindi ve akşam namazlarını, güneş battıktan sonra hep birlikte kılmıştır.

Bu hususta Cabir b. Abdullah diyor ki:

“Hendek savaşında Ömer b. Hattab gelip Kureyş kâfirlerine fena sözler söyledi ve “Ey Allanın Resulü, ben daha ikindiyi kılmadım, güneş neredeyse batmak üzere.” dedi. Resulullah da: “Vallahi ben de kılmadım.” dedi. Sonra bir düzlüğü indi, abdest aldı, güneş battıktan sonra, önce ikindiyi, daha sonra da ak­şam namazmı kıldı.

İmam Şafıiye göre ise, savaşın kızıştığı zamanlarda, binekli olsun yürü­yerek olsun, kıbleye karşı olsun veya başka tarafa doğru olsun, namaz işaretle kılınır.

İmam Şafii, Ebu Hanifenin delil gösterdiği hadîsi şerife mukabil şöyle demektedir: “Hendek savaşı zamanında henüz bu âyet nazil olmamıştı ve korku namazı da yoktu. Âyet-i kerime daha sonra nazil oldu. Korku namazı hakkında daha geniş bilgi için Nisa suresinin yüz bir ve yüz üçüncü âyetlerinin izahına bakınız.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.