TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 45. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
45- Sabırla ve namazla yardım isteyin. Şüphesiz ki namaz, Allah’a boyun eğenlerden başkasına ağır gelir.
Sabırla ve namazla yardım isteyin. Bana verdiğiniz sözü tutabilmek ve bana itaat edebilmek için, hayasızlık ve kötülüklerden alıkoyan ve benim rızama yaklaştıran, namazı kılarak yardım dileyin. Şüphesiz ki namaz, bana boyun eğip azabımdan korkan, yaad ve cezamı tasdik edenlerden başkasına ağır ve zor gelir.
Ayet-i kerimede, insanlara, sabırla ve namazla, yardımlaşmaları emredilmektedir. Taberi, bu iki şeyle, neye karşı yardımlaşılacağı hususumla şunları zikretmiştir: “Allah Teâlâ’nın gönderdiği kitaplarda, emirlerine uyulup yasaklarından kaçınılmasına dair, kullarından aklığı ahdi yerine getirme hususunda, bu iki şeyle yardımlaşmasının emredildiği beyan edilmektedir.”
“Sabır”ın asıl mânâsı, nefsi, sevdiği şeylerden alıkoymak ve heva ve hevesinden el çektirmektir. Bu bakımdan, felaketler karşısında kendisini frenleyene “Sabreden” denilmiş. Ramazan ayına da, yeme ve içmeye karşı sabredildiğinden dolayı “Sabır” ayı” denilmiştir. Bir kısım âlimler, buradaki “sabır” kelimesinden maksadın, oruç tutmak olduğunu ve bu âyet-i kerimenin “Oruç tutarak namaz kılarak sabredin” demek istediğini söylemişlerdir. Taberi ise, Allah Teâlâ’nın, bu âyet-i kerimede insanları Allah’ın emir ve yasaklarından, nefislerine ağır gelenlere karşı sabretmelerini istediğini söylemiştir.
Burada, Allah’tan yardım dilerken yapılacak şeylerden özellikle namaz zikredilmektedir. Çünkü onda. Allah’ın kitabını okuma, dünya zevklerini terk etme, âhireti ve orada Allah’ın insanlar için hazırlamış olduğu şeyleri hatırlatma vardır.
Resulullah (s.a.v) herhangi bir sıkıntı ile karşılaştığında hemen namaz kılmaya başlardı. Abdurrahman diyor ki: “Abdullah b. Abbas, bir yolculuk yaparken kendisine kardeşi Kussem’in ölüm haberi ulaştı. Abdullah b. Abbas, “Şüphesiz biz, Allah içiniz ve mutlaka ona döneceğiz. “(dedikten sonra yolun kenarına çekildi, devesini çöktürdü, iki rekât namaz kıldı ve namazı uzattı. Bitirdikten sonra kalkıp bineğine doğru yürüdü ve “Sabırla ve namazla yardım isteyin. Şüphesiz ki namaz, Allaha boyun eğenlerden başkasına ağır gelir.” âyetini okudu.
Ebul Âliye diyor ki: “Allah’ın razı olacağı şeyleri başarmak için sabır ve namazla yardımlasın ve bilin ki bu ikisi de Allaha itaattendir.”
İbn-i Cüreyc diyor ki: “Sabırla ve namazla yardımlasın. Çünkü bunlar Allah’ın rahmetine kavuşturan iki yardımdır.”
Âyette zikredilen “Allah’a boyun eğenler” ifadesinden maksat. Abdullah b. Abbas’a göre, Allah’ın indirdiklerini tasdik edenler, Ebul Âliye ye göre” Allah’tan korkanlar” Mücahide göre “Hakkıyla iman edenlerdir.”