TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 60. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
60- Bir zaman Musa kavmi için su aramıştı. Biz de ona: “Âsânı taşa vur.” dedik. Bunun üzerine taştan on iki göze fışkırdı. Her cemaat su içeceği yeri bildi. (Ve dedik ki): Allah’ın rızkından yeyin, için, yeryüzünde bozgunculuk yaparak fitne çıkarmayın.
Musa Tih çölünde iken, kavmi olan İsrailoğulları için su istedi. Biz de ona: “Âsânı taşa vur.” dedik. O da vurdu. Bunun üzerine on ikiye ayrılan her bir torun cemaatına, taştan fışkıran bir göze meydana geldi. Herbiri kendine mahsus olan gözeden içiyordu. Başkaları oradan içmiyordu.
* Allah Teâlâ diğer yaratıklar için suyu dağlardan ve benzeri yerlerden çıkardığı halde çöldeki İsrailoğullan için taşı yararak çıkarmış ve onlara şöyle buyurmuştu: “Allah’ın rızkı olan kudret helvası ve bıldırcın etinden yeyin, azamet ve ikram sahibi olan Allah’ın kudretiyle sizin için taştan fışkırtmış olduğu soğuk ve tatlı sudan için. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak fitne çıkarmayın.” dedik.”
Abdullah b. Abbas diyor ki: “Hz. Musa’nın, kavmi için su istemesi Tih çölünde olmuştur. Allah Teâlâ İsrailoğullarını bu çölde bulutlarla gölgelendirmiş, onlara gökten kudret hevası ve bıldırcın eti göndermiş, elbiselerini eskimez ve kirlenmez elbiseler kılmıştı. Bunlara dört köşeli bir de taş vermişti. Onlar susadıklarında su isteyince Allah Teâlâ Hz. Musa’ya emretti o da asasını taşa vurdu. Taşın her kenarından üç pınar fışkırdı. Bu pınarlardan her biri on iki torundan birine aitti. Onlar nereye varıp konaklarlarsa o taşı orada buluyorlardı.
İbn-i Zeyd ise bu taşın, koyun kellesine benzeyen bir taş olduğunu İsrailoğulları gezerlerken yüklerinde taşıdıklarım söylemiştir.