sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 76. AYET

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 76. AYET
14.12.2023
275
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

76- İman edenlerle karşılaştıkları zaman “İman ettik” derler. Birbir­leriyle baş başa kaldıkları zaman da “Allanın size açıkladıklarını, rabbinizin katında aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsu­nuz? Hiç düşünmüyor musunuz?” derler.

Yahudiler, müminleri gördükleri zaman, münafıkça hareket ederek “Mu­hammedi ve onun, Allah’tan getirdiği şeyleri tasdik ettik.” derler. Birbirleriyle yalnız başlarına kaldıklarında ise bir kısmı diğer bir kısmına der ki: “Muhammed’in sıfatlarıyla ilgili olarak, Allah’ın size kitabında bildirdiği şeyleri onlara haber veriyor ve onun Peygamberliğini tasdik mi ediyorsunuz? Rabbinizin hu­zurunda bunları size karşı delil göstersinler diye mi konuşuyorsunuz? Ey ka­vim, iyice düşünüp aklınızı neden kullanmıyorsunuz?”

Âyet-i kerimede geçen ve “Allah’ın size açıkladığı” şeklinde tercüme edilen ifadesi, müfessirler tarafından çeşitli şekillerde izah edilmiştir.

Dehhakın Abdullah b. Abbas’tan naklettiğine göre Allah Teâlâ’nın Yahudi­lere açıkladığı şeylerden maksat, Allah’ın Tevrat’ta onlara emrettiği şeylerdir. Bazı Yahudiler, müminleri gördüklerinde “Biz, arkadaşınız Muhammed’e iman ettik.” diyorlardı. Kendi aralarında baş başa kaldıklarında ise “Allah’ın size, Muhammed’e iman etmeniz gerektiğini bildirdiğini niçin Müslümanlara söylüyor da rabbiniz katında onların, aleyhinize şahitlik etmelerini sağlıyorsunuz? Hiç düşünmüyor musunuz?” diyorlardı. “İman ettik” diyen Yahudiler de “Biz onlar­la alay ediyoruz.” diyorlardı.

Ebul Âliye’ye, Kadadeye ve Abdullah b. Abbas’tan nakledilen başka bir görüşe göre Allah Teâlâ’nın, Yahudilere açıkladığı şeylerden maksat, Tevrat’ta zikredilen, Hz. Muhammed’in sıfatlarıdır. Bir kısım Yahudiler, Hz. Muhammed’in hak Peygamber olduğunu ve onun sıfatlarının Tevrat’ta zikredildiğini müminlere söylüyorlardı. Yahudilerle bir araya geldiklerinde diğer Yahudiler onları hesaba çekiyorlar ve “Allah’ın Tevrat’ta size açıkladığı Muhammedin sı­fatlarını niçin Müslümanlara anlatıyorsunuz? Böylece onlar, Allah katında bu sözlerinizi aleyhinize delil olarak kullanacaklardır. Halbuki Allah sizden, sıfat­lan belirtilen böyle bir Peygambere iman etmenize dair söz almıştır.

Mücahide göre ise Allah’ın, Yahudilere açıkladığı şey onların geçmişteki atalarının maymunlara ve domuzlara dönüştürülmeleridir. Rasulullah, Kureyza oğullarının kalelerini kuşatma altına aldığında onlara “Ey, maymunların, domuzların kardeşleri, ey tağuta tapanlar,” diye seslenmiş bunun üzerine Yahudi­ler” Bizim böyle olduğumuzu Muhammed’e kim bildirdi? Bu mutlaka içinizden biri tarafından söylendi. Siz, Allah’ın size açıkladığı şeyleri onlara açıklıyorsu­nuz, sizin aleyhinize onların elinde delil oluyor.” dediler.

Süddiye göre ise Allah’ın Yahudilere açıkladığı şeylerden maksat, onların geçmişte uğratıldıkları azaplardır. Yahudilerden bir kısmı Müslüman olmuş, o esnada, geçmişte uğratıldıkları azapları müminlere anlatmışlardır. Daha sonra ise münafık olmuşlar, bu sebeple diğer Yahudiler onları, müminlere anlattıkları şeylerden dolayı kınamışlardır. “Allah’ın sizi uğrattığı azapları müslümanlara anlatıyorsunuz ki sizin aleyhinize, onların elinde delil olsun ha? Yapmayın bu­nu.” demişlerdir.

İbn-i Zeyd’e göre ise Allah’ın, Yahudilere açıkladığı şeylerden maksat, Tevrat’ta açıkladığı bir kısım hükümlerdir.. Bir kısım Yahudilere “Siz bunun, Tevrat’ta böyle böyle olduğunu bilmiyor musunuz?” diye sorulduğunda onlar “Evet biliyoruz” diyorlardı. Liderlerinin yanlarına vardıklarında liderleri onlara “Allah’ın size indirdiği şeyleri niçin onlara haber veriyorsunuz ki rabbiniz katında onların elinde aleyhinizde bir delil olsun, hiç düşünmüyor musunuz?” diyorlardı. İbn-i Zeyd sözlerine devamla diyor ki” Resulullah mümin olmayanların, Medine’ye girmelerini yasaklamıştı. Yahudilerin kâfir ve münafık olan liderleri onlara “Siz gidin iman ettik” deyin içlerine girin. Döndüğünüz de ise inkâr edin.” diyorlardı. Yahudiler, Rasulullah’ın haber ve emirlerini öğrenmek için Medine’ye geliyor “biz Müslüman olduk” diyerek sabahleyin şehre giriyorlar. İkindiden sonra oradan çıkıyorlar ve kâfir olduklarını belirtiyorlardı. Bu hususu Allah Teâlâ şu âyetinde açıklamaktadır “Kitap ehlinden bir cemaat şöyle dedi” İman edenlere indirilene günün başlangıcında iman edin sonunda inkâr edin. Umulur ki dinlerinden dönerler.Taberi bu görüşlerden, Hz. Muhammed’in hak Peygamber olarak gönderildiğini söylemenin kastedildiğini beyan eden gö­rüşün, tercihe şâyân olduğunu zira âyetin başında Rasulullah’a ve müminlere “Biz iman ettik.” ifadesinin bulunduğunu âyetin devamında da aynı ifadeden dolayı, kâfir liderleri tarafından hesaba çekildiklerim söylemenin âyetin insica­mı ve birliği bakımından daha doğru olacağını söylemiştir. Buna göre Yahudi­ler “İman ettik” diyen ve Hz. Muhammed’in sıfatlarının Tevrat’ta zikredildiğini beyan eden diğer Yahudileri hesaba çekiyorlar. Tevrat’ta yazılı olan bu tür şeyle­ri söyledikleri takdirde Allah katında aleyhlerine delil olacağını bildiriyorlardı.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.