TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENAM SURESİ 41. VE 45. AYETLER
41- Hayır, (sıkıntı zamanınızda) sadece Allaha yalvarırsınız. O dilerse yalvardığınız şeyi giderir. Siz de koştuğunuz ortakları unutursunuz.
Hayır, Allahtan başkalarına değil, bu sıkıntılı anlarda bilakis Allaha yalvarırsınız. O da sizden sıkıntıyı gidermeyi dilerse duanızı kabul edip onu sizden kaldırır. Çünkü o her şeye kadir olandır. Ve herşeyin sahibidir. Bu durumda sizler artık, Allaha ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz. [1][48]
42- Şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de Peygamberler gönderdik. Yalvarmaları için onları sıkıntı ve zararlara uğrattık.
Ey Muhammed, şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de Peygamberler gönderdik. Onlara da emir ve yasaklar koyduk. Onlar, Peygamberlerimizi yalanlayıp emir ve yasaklarımıza karşı geldiler. Biz de onları, sıkıntı, fakirlik, hastalık ve zararlara uğratarak imtihan ettik. Belki yaptıklarından vaz geçip bana yalvarırlar ve sadece bana kulluk ederler diye. [2][49]
43- Onlara azabımız geldiği zaman yalvarmalı değillermiydi? Fakat kalbleri katılaştı ve Şytan, yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi.
Onlara azabımız geldiği zaman, onu kendilerinden kaldırmamız için rab-lerine yalvarmalı ve ona boyun eğerek itaat etmeli değil miydiler? Fakat tam aksine onların kalbleri katılaştı. Allahın cezalandırmasını küçümseyerek ve azabını hafife alarak Peygamberleri yalanlamaya devam ettiler. Şeytan, Allahın sevmediği, onların yaptıkları bu işleri kendilerine süslü gösterdi. [3][50]
44- Kendilerine hatırlatılanları unuttuklarında onlara herşeyin kapısını açtık. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onları azabımızla ansızın yakalayıvcrdik. Hemen ümitsizliğe kapılıp şaşkına döndüler.
Peygamberlerimiz vasıtasıyla kendilerine hatırlatılan emirlerimizle amel etmeyi unutunca biz önce herşeyin kapısını onlara açtık, fakirlik yerine bol geçim, hastalıklar yerine sağlam beden ve sıkıntılar yerine rahatlık verdik. Nihayet, kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onlan azabımızla ansızın yakalayıverdik. Onlar da ümitsizliğe kapılıp şaşkına döndüler. Yaptıklarına pişman oldular.
Ukbe b. Âmir diyor ki:
“Resûlullah (s.a.v.) “Kulun günah işlemesine rağmen Allanın, dünya nimetlerinden o kulun sevdiği şeyleri ona verdiğini gördüğün zaman, bil ki bu, Allah tarafından onun için bir oyalamadır” buyurdu ve sonra bu âyeti okudu[4][51]
45- Böylece zulmeden kavmin kökü kesildi. Âlemlerin rabbi olan Al-laha hamdolsun.
Rablerinin emrine karşı gelen, kendilerine gönderilen Peygamberlere karşı gelen ve yalanlayan ve böylece zalim olan topluluklara, AH ahin azabı gelince kökleri kesildi. Ve yok olup gittiler. Sımanın kâfirleri yok eden ve kendisine itaat edenleri onların şerrinden kurtaran Allaha hamdolsun. [5][52]