TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA MAİDE SURESİ 1. VE 5. AYETLER
1- Hamel, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allaha mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ rablcrinc başkalarını denk tutuyorlar,
*Bu âyet-i kerime, kafirlerin, yaratıcıları olan AH ahin dışındaki varlıklara tapmalarını kınamakta ve bunların hallerinin şaşılacak bir hal olduğunu bildirmektedir.
Yüce mevla insanlann, düşünüp ibret almaları için veciz ve beliğ bir şe-kilde bu âyet-i kerimeyi göndermiştir. Evet ,bütün kainatı yokken var eden sadece O’dur. Yarattığı bu kâinattaki göklerin ve yerin içine, insanlann, hayattayken ihtiyaçlannı karşılayacak nimetleri koymuş, böylece yağmurları gökten indirmiş, kulların hizmetine âmâde olan güneş ve ay gibi gezegenleri orada yörüngelerine koymuş, yerden, yarattıklarının gıdalarını bitirmiş, sularını var etmiştir. Bütün bunları yapana, herhangi bir âciz yaratık denk tutulabilir mi?
Muhammed b. Kâ’b el-Kurezî demiştir ki: “Tevrâtın girişi, En’am suresinin girişi gibidir.
Âyet-i kerimede kafirlerin bir takım putları, rableri olan Allaha denk tuttukları zikredilmektedir. Burada zikredilen kafirlerden maksat İbn-i Ebza’ya göre, ehl-i kitaptır. Katade Süddi ve İbn-i Zeyde göre ise putlara tapan müşriklerdir. Taberiye göre de âyet-i kerime, kâfirlerin tümünü ifade etmektedir. [1][2]
2- Sîzi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O’dur. Tayin edilen bir ecel de onun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.
Sizin atımız olan Âdemi çamurdun yaratan, sonra ölümünüz için size belli bir vakit tayin eden O’dur. Ayrıca dirilip kabirlerinizden kalkmanız için tayin edilen bir zurnan da onun kalındadır. Sonra yine de öldükten sonra, Allanın sizi dirilteceğine dair kudretinden şüphe ediyorsunuz ha?
*Âyet-i kerimede, Allah tealanın, bir ecel takdir ettiği, tayin edilen bir ecelin de Allahın katında bulunduğu zikredilmiştir.
Müfessirİer, takdir edilen ve tayin edilen bu ecellerden nelerin kastedildiği hususunda farklı izahlarda bulunmuşlardır.
a- Hasan-i Basri, Katade ve Dehhak’a göre takdir edilen ecelden maksat, kulun yaratılmasıyla ölmesi arasındaki eceldir. Tayin edilen ecelden maksat ise kulun Ölümünden sonra dirilmesine kadar devam eden süredir.
b- Abdullah b. Abbas, Mücahid, Katade, Hasan-ı Basri, İkrime ve Süddi-den nakledilen diğer bir görüşe göre Allahın takdir ettiği ecelden maksat, dünya hayatında yaşanan eceldir. Katındaki tayin ettiği ecelden maksat ise kıyamet günündeki zamandır.
c– Abdullah b. Abbastan nakledilen diğer bir görüşe göre takdir edilen ecelden maksat uykudur. Zira, kişi uyurken ondan ruh çıkar, uyanınca tekrar ona döner. Tayin edilen ecelden maksat ise, insanın Ölümüdür.
d- İbn-i Vehb’e göre ise takdir edilen ecelden maksat insanların Adem’in sulbünden çıkarılıp kendilerinden, iman edeceklerine dair ahit alınmasıdır. Tayin edilen ecelden maksat ise, dünya hayatıdır.
Taberi diyor ki, Bana göre doğru olan görüş takdir edilen ecelden maksat dünya hayati, tayin edilen ecelden maksat ise âhiretteki zamandır” diyen görüştür.
Bu âyeî-i Kerime, dünyada yaşayan her canlının belli bir eceli yanında, dünyanın da belli bir eceli bulunduğunu, zamanı gelince onun da sona ereceğini biklinnekte ve sadece Allahm sonsuz okluğuna işaret etmektedir. [2][3]
3- Göklerde ve yerde Allah, sadece O’dur. O, sizin, gizlinizi de açığınızı da bilir. Ve ne kazandığınızı da bilir.
Ey insanlar, göklerde ve yerde Allah, sadece O’dur.
O, sizin, içinizde sakladığınız gizlilikleri de, açığa vurduğunuz söz ve işlerinizi de bilir. Dünya hayatında neler elde ettiğinizi de bilir.
Ayet-i Kerime, Övülmeye ve ihlasla ibadet edilmeye layık olan Allahm, bu sayılan sıfatlara sahip olduğunu, bu itibarla herhangi bir menfaat veya zarar vermekten âciz olan şeylerin ilah olamayacaklarını bildirmektedir. [3][4]
4- Onlara, rablcrinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmesin ki, ondan yüzçevirmiş olmasınlar.
Allah teala, inatçı ve yalancı olan müşriklerin durumunu bizlere bildirerek buyuruyor ki: “Bunlara Allahın birliğini ve Peygamberin doğruluğunu gösteren herhangi bir delil veya mucize geldiğinde ondan yüzçevirirler. Kendilerini ilgilendimuyomıuş gibi hiç aldırış etmezler. Müşriklerin huyu böyledir. [4][5]
5- Hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Alaya aldıkları şeyin haberi yakında kendilerine gelecektir.
Peygamberliği Hak olan Muhammed kendilerine gelince onu yalanladılar. Alay ettikleri ayetlerin ve Peygamberlerimizin, gerçekten tarafımızdan gönderilmiş olduklarını bildiren haberler yakında kendilerine gelecektir.
Bu âyet-i kerime, alay etmelerinden dolayı kâfirleri tehdit etmektedir. Nitekim kafirler Bedir savaşında bu tehditlerin bir kısmının ne okluğunu görmüşlerdir. [5][6]