sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 13. VE 15. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 13. VE 15. AYETLER
30.10.2024
9
A+
A-

13- İşte bunlar, Allahin koyduğu sınırlardır. Kim Allaha ve Resulüne itaat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada ebedi kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur.

Allanın size gönderdiği bu hükümler, ona itaatla isyan arasına koyduğu sınırlardır. Bunları aşmayın. Kim, Allanın emirlerini tutup yasaklarından kaçı­narak Allaha ve Peygamberine itaat ederse, Allah onları altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. Onlar orada ebedi olarak kalırlar. Orada ne ölüm vardır ne de oradan çıkmak. İşte en büyük kurtuluş budur.

Âyette geçen ve “Allanın koyduğu sınırlar” diye tercüme edilen ifadesi Süddi tarafından “Allanın zikrettiği şartlardır.” şeklinde Ab­dullah b. Abbas tarafından, “Allaha itaat yollandır.” şeklinde izah edilmiştir. Bazılarına göre ise bu ifadeden maksat, Allanın sünneti emirleridir. Bazılarına göre ise “Allanın beyan ettiği farzlardır.” şeklinde izah edilmiştir. Taberi ise kelimesinin mânâsının, “iki şeyin arasını ayıran sınır.” demek olduğunu, bu nedenle buradaki dan maksadın “Allaha itaatle itaatsizliğin ara­sını ayıran sınırlar.” demek olduğunu söylemiştir. Yani, Allanın, mirasa dair zikrettiği hükümler, Allaha itaatle isyanın arasını ayınp belirleyen sınırlardır. Nitekim, âyetin sonunda, Allaha itaat edenlerin mükâfaatlandınlacaklannm zik­redilmesi ve bundan sonra gelen âyette de isyan edenlerin cezaiandırılmalannın zikredilmesi, bu izahın doğru olduğunu göstermektedir. [1][31]

 

14- Kim, Allaha ve Resulüne isyan eder ve Allanın koyduğu sınarları aşarsa Allah onu, ebedi kalacağı cehennem ateşine koyar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır.

Kim, Allahm emirlerine karşı gelip, haram kıldıklarını işleyerek miras hükümlerine aykın davranarak Allaha ve Peygamberine isyan eder ve Allanın koymuş olduğu hudutları aşıp yasakladığı şeyleri işlerse, Allah onu, ebedi ola­rak içinde kalacağı, azap görmekle ölmeyeceği cehenneme koyacaktır. Onun için, hor ve hakir düşüren bir azap vardır.

Taberi diyor ki: “Eğer denilecek olursa ki: “Mirasın taksiminde Allanın emirlerine uymayan kimse ebedi olarak cehennemde kalacak mıdır ki miras hü­kümlerini belirten âyetlerden sonra zikredilen bu âyette, Allaha isyan edenin, ebedi olarak cehennemde kalacağı beyan diliyor?” Cevaben denilir ki: “Şayet miras taksiminde, Allahın emirlerine uymayan kimse bu haliyle birlikte Allanın farz kıldığı miras hükümlerinde şüphe edecek olursa veya Allaha karşı meydan okuyacak olursa, elbette ki böyle bir kimse, ebediyen cehennemde kalır. “Nite­kim, Abdullah b. Abbasın da zikrettiği gibi, miras hükümlerini belirten âyet-i kerimeler inince bir kısım münafık insanlar bu âyetlerin hükmünde şüphe etmiş­ler diğer bazıları ise bu âyetin hükümlerine karşı çıkmışlardır. [2][32]

 

15- Zina yapan kadınlarınıza karşı içinizden dört şahit getirin. Şahit­lik yaparlarsa ölüm onların alıncaya veya Allah, onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.

Evli olsun veya olmasın, kadınlarınızdan zina yapanlar aleyhine dört müslüman erkeği şahit tutun. Eğer bu erkekler, kadının zina ettiğine dair şahit­lik yaparlarsa, ölüm onları alıncaya veya Allah bir yol açıncaya kadar onları ev­lere hapsedin.

Ayet-i kerimede: “Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.” buyurulmaktadır.Bu âyet, evli veya bekâr olarak zina eden erkek ve kadının ce­zalarının, Allah teala tarafından beyan edilmesinden önce nazil oimuştur. Bu âyete göre zina eden evli veya bekâr kadınlar evlere hapsedilip tutuluyordu. Kendileri için çıkar bir yol bekleniyordu. Daha sonra inen âyetler, evli olarakzina eden erkek ve kadının cezalarını veya bekâr olarak zina eden erkek ve ka­dınların cezalarını beyan etti. Böylece bu âyette zikredilen yol açılmış oldu. Bu âyette açılmasının beklenmesi istenen ve daha sonra açılan yolun, yani cezanın ne olduğu hususunda çeşitli görüşler zikredilmiştir.

a- Abdullah b. Abbas, Ata b. Ebi Rebah, Abdullah b. Kesir, Süddi, İbn-i Zeyd ve Dehhaka göre, zina edenler için daha sonra açılan yol ve kesinleşen ce­za şudur: Zina eden erkek olsun kadın olsun bekâr ise kendisine yüz sopa vuru­lur. Bu husus şu âyet-i kerimede zikredilmektedir. “Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. [3][33]

Zina edenler erkek olsun kadın olsun evli iseler taşlanarak öldürülürler. Nitekim Resululahin tatbikatı böyle olmuştur.

b- Katade ve Ubade b. Samite göre zina edenler için açılan yol ve kesin­leşen ceza şudur: Zina eden erkek veya kadın bekâr ise her birine yüzer sopa vurulur. Ve bir yıl sürgün edilir. Evli iseler herbirine yüzer sopa vurulur. Daha sonra taşlanarak öldürülürler. Bu hususta Ubade b. Samit şunları söylemiştir:

“Resulullah âyet indiğinde sıkıntı içine girerdi. Yüzünün rengi değişirdi. Yine bir gün ona âyet indirildi. Kendisinin o hale girdiği görüldü. Daha sonra bu sıkıntıdan açılınca şöyle buyurdu: (Şu hükmü) benden alırı; Allah; zina eden kadınlar için yol belirledi. Evlinin evli ile zina etmesi cezasını da, bekânn bekâr ile zina etmesinin cezasını da belirtti. Evli olarak zina edene önce yüz sopa vu­rulur daha sonra taşlanarak öldürülür. Bekâr olarak zina edene ise yüz sopra vu­rulur sonra bir yıl sürgün edilir. [4][34]

Taberi diyor ki: Tercihe şayan olan görüş “Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.” ifadesindeki, açılması beklenen ve daha-sonra açılan yoldan maksat, evli olarak zina edenlerin taşlanarak öldürülmeleri, bekâr olarak zi­na edenlere de yüz sopa vurulması ve bir yıl sürgün edilmeleridir.” diyen görüş­tür. Zira Resulullahın, evli olarak zina edenlere yüz sopa vurmadığına sadece recmettiğine dair nakledilen haberler sahihtir. Keza Resulullahın, bekâr olarak zina edenler yüzer sopa vurulmasına ve bir yıl sürgün edilmelerine dair hüküm verdiği sahih olarak nakledilen haberlerdendir. Bu haberler Ubade b. Samitten nakledilen, evli olarak zina edenlere, recmedilmelerinden önce yüz sopa vurul­masını beyan eden haberin zayıf olduğunu göstermektedirler.

Abdullah b. Abbas diyor ki: “îslamın ilk zamanlarında kadın zina edince ölünceye kadar eve hapsedilirdi. Sonra Allah teala “Zina eden erkekle zina eden kadından herbirine yüzer sopa vurun.” âyetini gönderince Resulullah, evli oldu­ğu halde zina edenleri recmederek öldürttü. Böylece Allah teala, zina edenlere verilecek cezayı göstermiş oldu. [5][35

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.