sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 20. VE 21. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 20. VE 21. AYETLER
02.11.2024
15
A+
A-

20- Bir eşi bırakıp ta başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine (bıraktığınıza) pek çok mal vermiş olsanız dahi ondan bir şey geri almayın. Onu bir iftira ve açık bir günah olarak mı geri alacaksınız?

Hanımlarınızdan birini boşayıp yerine başka bir hanımla evlenmek istedi­ğinizde, boşamak istediğiniz hanıma, daha önce mehir olarak pek çok mal ver­miş olsanız bile, bu mallardan herhangi bir şeyi geri almanız size helal olmaz.

Siz o malı bir iftira sonucu ve açık bir günah olarak mı geri alacaksınız?

Cahiliye döneminde, karılarını boşamak isteyen bazı erkekler, evlen­dikleri zaman, tamamını vermeyip bir kısmını üzerlerinde bıraktıkları mehirini vermekten kurtulmak için, kadına zina isnad eder böylece ona iftirada bulunur­lardı. İşte bu âyet-i kerime, bu davranışın çirkinliğine işaret etmektedir. [1][45]

 

21- Birbirinizİe kaynaşıp başbaşa kalmışken ve onlar sizden kuvvetli bir ahit almışken verdiğinizi nasıl geri alabilirsiniz?

O kadınlara vermiş olduğunuz melikleri nasıl geri alabilirsiniz? Sizler, birbirinizle kaynaşıp başbaşa kaldınız. O kadınlar, sizden evlenirken kendilerini ya iyilikle nikâhınız altında tutacağınıza veya Özellikle bırakacağınıza dair kuv­vetli bir söz almışlardır.

Abdullah b. Abbas, Mücahid ve Süddiye göre buradaki “Başbaşa kal­ma” ifadesinden maksat, cima etmektir. Bu hususta Abdullah b. Abbas diyor ki: “Ayette geçen “Birbirinizle kaynaşmışken” ifadesinden maksat, cinsi yaklaşım­dır. Fakat Allah teala bunu, yüceliği gereği üstü kapalı bir şekilde ifade buyur­muştur.

Âyet-i kerimede geçen ve “Onlar sizden kuvvetli bir ahit amışken.” ifade-sindeki “Kuvvetli ahit”ten neyin kastedildiği hususunda farklı görüşler zikredil­miştir.

a- Dehhak, Katade, Süddi, Hasan-ı Basri ve Muhammed b. Şirine göre burada, kadınların aldıkları zikredilen kuvvetli ahitten maksat, Allah teaîanın beyan ettiği gibi, nikah akdi yaparken, erkeklere, ya kendilerini iyilikle tutmala­rım veya güzellikle serbest bırakmalarını şart koşmalarıdır. Âyet-i kerime, er­keklere, bu vaadlerinde durmalarım emretmektedir.

b- Mücahid, Muhammed b.Ka’b el-Kurezi ve İbn-i Zeyde göre bu âyet de zikredilen “Kuvvetli ahit”den maksat, kadınları erkeklere helal kılan nikah akdi-dir.

c- Cabir, İkrime ve Rebi’ b. Enese göre ise bu âyette zikredilen “Kuvvetli ahit”ten maksat, Resulullahm şu hadisinde beyan ettiği ifadelerdir.

“Kadınlar hakkında Allahtan korkun. Çünkü siz onları Allarım emanet et­mesiyle aldınız ve Allanın emriyle avret mahallerini kendinize helal edindi­niz. [2][46]Bu izaha göre; “Kadınlar sizden kuvvetli bir ahit almışlardır.” demek, “Siz kadınları Allanın size emanetiyle aldınız ve onların avret mahallerini Alla­nın emriyle kendinize helal edindiniz.” demektir.

Taberi diyor ki: “Bu görüşlerden tercihe şayan olan, burada zikredilen kuvvetli ahitten maksat, kadınların, evlenirken kocalarından, kendilerini iyilikle tutacaklarına veya güzellikle serbest bırakacaklarına dair söz almalarıdır.” diyen görüştür.

Müfessirler, bu âyet-i kerimenin mensuh olup olmadığı hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bazılarına göre bu âyet-i kerime muhkemdir, mensuh değildir. Bu itibarla, koca karısını boşarken, ona verdiği mehirden herhangi bir şeyi geri al­ması caiz değildir. Ancak koca değil de kadın boşanmak isterse bu takdirde bir muhalaa olarak caizdir. Bekir b. Abdullah el-Müzeniye göre ise, boşanmayı ka­dın isterse dahi erkeğin, kadını boşama karşılığında herhangi bir şey alması caiz değildir. İbn-i Zeyde göre ise kadınlara verilen mehiri geri almayı yasaklayan bu âyet-i kerime, Bakara suresinde zikredilen şu âyet-i kerime ile neshedi İm iştir “Kadınlara verdiğiniz mallardan herhangi bir şeyi geri almanız, size helal değil­dir. Ancak eşlerin, Allanın koyduğu hudutları koruyamamaktan korkmaları haîi müstesnadır. Şayet, Allanın koyduğu sınırlan koruyamamalarından korkarsanız, kadının boşanması için bir bedel vermesinde, her iki eşe de bir günah yoktur. [3][47]

Taberi diyor ki: “Bu görüşlerden tercihe şayan olanı, kadınlara verilen mehirin boşanma halinde geri alınmayacağım beyan eden bu âyetin mensuh ol­madığını söyleyen ve kansım boşayan kocanın, karısına verdiği mehirden bir şeyi geri almasının caiz olmayacağını, ancak karının boşanmayı istemesi halde caiz olabileceğini zikreden görüştür.

Taberi sözlerine devamla diyor ki: “Bu âyet-i kerimenin. Bakara suresin­de geçen âyetle neshedi İd iğin i söyleyebilmek için her iki âyetin hükümlerinin birbirlerine muhalif olmada ve bağdaştırmalarının imkânsız olması durumunda söz konusu olabilir. Halbuki bu âyetlerin hükümleri, birbirleriyle çelişmemekte­dir. Zira, bu surede zikredilen âyet, erkeğin, kadını boşamayı istemesi halinde, ona verdiği mehirden bir şey alamayacağı ifade edilmiş, Bakara suresinde zikredilen âyette ise erkek istemediği halde kadının boşanmayı istemesi durumunda, erkeğin, kadından, boşanması karşılığında bir şeyler alabileceğini ifade etmek­tedir. Âyetlerin hükümleri birbirleriyle çelişmediğine göre ve bu âyetin neshe-dildiğine dair de kesin bir delil bulunmadığına göre bu âyetlerden birine nâsih birine mensuh demek doğru değildir.

Taberi devamla diyor ki: “Bekir b. Abdullah el-Müzenin “Boşanma isteği kadın tarafından gelse dahi erkek, karısını boşama karşilğmda ondan herhangi bir şey alamaz.” şeklindeki sözü, isabetli değildir. Zira, Resulullahın, Sabit b. Kays b. Şemmas’a boşanmak isteyen karısından, vermiş olduğu mehiri geri al­masını emrettiği, sahih bir haber olarak sabittir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.