sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 79. VE 80. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 79. VE 80. AYETLER
13.04.2025
8
A+
A-

79- İçlerinden gelerek sadaka veren müminleri ve güçlerinin yettiğin­den fazla verecek birşey bulamayanları ayıplayanları ve onlarla alay eden­leri, Allah, maskaraya çevirir. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.

Münafıkların kütü huylarından birisi de, onların dillerinden hiçbir kim­senin kurtulamamasidır. Hattâ hiçbir dünyevî karşılık beklemeden, mallarını Al­lah yolunda harcayanlar bile bu adamların dilinden kurtulamamışlardır.

Bu hususta, Ebu Mes’ud’un şöyle söylediği nakledilmektedir:

“Zekât âyeti geldikten sonra sırtımızla yük taşıyarak kazanç elde edip ta-sadduk ediyorduk. Birgün bir adam çok miktarda mal getirip tasadduk etti .Bu­nun üzerine münafıklar “Bu adam bir riyakârdır, gösteriş yapıyor.” dediler .Son­ra başka bir adam, bir sa1 ölçüsü kadar bir şey getirip tasadduk etti. Ona da” “Al-iahın, bunun sadakasına ihtiyacı yoktur.” dediler[1][114] İşte bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu.

Bu hususta Abdullah b.Abbas diyor ki: “Birgün Resulullah çıkıp insanla­rın yanına geldi ve şöyle seslendi: “Sadakalarınızı buraya toplayın.” Bunun üze­rine insanlar, sadakalarını getirip bir araya topladılar. İçlerinden muhtaç olan biri bir ölçek hurma getirdi ve dedi ki: “Ey Allanın Resulü, bu, bir sa’ ölüsü hur-ma.Gece boyu testi ile su çektim. İki sa” hurma kazandım. Birini geride bırak­tım, diğerini sana getirdim.” Resulullah, ona bu getirdiğini diğer sadakaların içine katmasını emretti. Bunun üzerine bir kısım insanlar onunla alay ettiler ve de-dilerki: “Allaha yemin olsun ki, Allahve Resulünün buna ihtiyacı yoktur. Onlar senin bu bir sa1 Ölüsü hurmanı ne yapacaklar?” Sonra Kureyş kabilesinin Zühre oğullarından Abdurrahman b. Avf, Resulullaha dedi ki: “Bu sadakaları getiren­lerden sadaka vermeyen kimse kaldımı?” Resulullah da buyurdu ki: “Hayır” Abdurrahman b.Avf dedi ki: “Bende yüz Ukye sadaka altın var” Ömer b. el-Hattab ona dedi ki: “Sen delimisin?” O da dedik: Hayır, ben deli değilim.” Ömer: “Sen ne söylediğinin farkında mısın?” dedi. Abdurrahman da dedi ki: “Evet farkındayım. Benim, sekiz bin dirhemim var. Bunlardan dört binini rabbi-me Ödünç veriyorum.” Diğer dört binini ise kendime bırakıyorum.” Bunun üze­rine Resulullah dedi ki: “Allah verdiğini de, kendine bıraktığını da mübarek kıl­sın.” Bu durum, münafıkların hoşuna gitmedi ve onlar şöyle dediler “Allaha ye­min olsun ki, Abdurrahman bu bağışını gösteriş için yaptı,” Halbuki münafıklar yalan söylüyorlardı. Abdurrahman bunu gerçekten bağış olarak vermişti. İşte bunun üzerine Allah teala bu âyeti kerimeyi indirdi. Abdurrahmam ve arkadaşı ihtiyaçtı kişiyi akladı.

Tableri bu hususta, benzer rivayetler ve kıssalar zikretmiştir. [2][115]

 

80- Ey Muhammcd, ister bağışlanmalarını dile ister dileme. Onlar için yetmiş defa af dilesen de Allah onları asla affetmeyecektir. Bu onların, Allah ve Peygamberini inkâr etmelerindendir. Allah, fasiklar güruhunu as­la doğru yola geriştimez.

Rivayet edildiğine gÖre,.bundan önceki âyet nazil olunca münafıkların bazıları Resulullaha gelip tutumlarının yanlışlığını itiraf ederek “Ey Allahın Re­sulü bizim için Allah’tan af dile” demişler Resulullah da “Sizin için af dilerim” buyurmuştu. Bunun üzerine bu âyet-i Kerime nazil olmuş ve Resulullahm, onlar için af talep etmesiyle neticenin değişmeyeceğini, zira onların yine münafıklık­tan vaz geçmeyerek nifak üzere ölçeklerini beyan edereke şöyle buyurmuştur:

Ey Muhammed, bu münafıklar için ister af dile istersen dileme. Bunların affedilmelerini yetmiş kere dilesen de Allah bunları affetmeyecek, kıyamet gü­nünde onları diğer yaratıkların huzurunda rezi edecektir. Bunların affedilmemelerinin sebebi ise Aliahın birliğini ve Peygamberini inkâr etmeleridir. Zira Al­lah, fâsiklar güruhunu iman etmeye muvaffak kılmaz.

Bu hususta, Abdullah b. Ömer diyor ki:

Abdullah b. Übey ölünce oğlu Abdullah b. Abdullah, Resulullah’a geldi. Ondan, babasını kefenlemesi için gömleğini vermesini istedi. Resulullah, göm­leğini ona verdi Abdullah’ı onunla kefenlemesini istedi. Sonra cenazesini kıl­mak istedi. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab, Resulullahın elbisesinden tuttu ve dedi ki: “Sen bunun, namazını kılıyorsun, halbuki bu münafık. Allah sana, bun­lara af dilemeni yasakladı.” Bunun üzerine Resulullah buyurdu ki: “Allah beni, bunlar içi af dileyip dilememekte serbest bıraktı ve buyurdu ki: “İster bağışlan­malarını dile ister dileme. Onlar için yetmiş defa af dilesen de Allah onları af­fetmeyecektir.” Ben, bunlar için yetmişten daha fazla af dileyeceğim.” dedi ve onun cenaze namazını kıldırdı. Biz de onunla birlikte kıldık. Bunun üzerine Al­lah teala, “Münafıklardan bîri ölürse sakın cenaze namazım kilma… [3][116] âyetini indirdi[4][117]

Abdullah b. Übey’in oğlunun adının, Habbab olduğu, Resulullah’ın bunu değiştirerek adını Abdullah koyduğu, bu âyetin izahında zikredilmiştir. [5][118]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.