TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUNUS SURESİ 6. VE 10. AYETLER

6- Şüphesiz ki gece ve gündüzün, birbiri ardınca gelmesinde, Allahın, göklerde ve yerde yarattıklarında, Alahtan korkan bir topluluk için deliller vardır.
Şüphesiz ki gece ile gündüzün, biri gidip diğeri gelerek, birbirlerini taki-betmelerinde ve Allanın, göklerde ve yerde yarattığı çeşitli varlıklarda, Allahın tehdit ve cezalandırmasından korkan bir topluluk için, Allahın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır.
Allah teala bu âyet-i kerimede, varlığını ve kudretini gösteren delileri zikretmiştir ki böylece kullan, Allah’tan başka rableri olmadığını, her şeyin yaratıcısının kendisi olduğunu bilsinler ve Allaha ortak koşanlara karşı bu delilleri de ileri sürsünler. Çünkü insan gafildir, uyarılmaya muhtaçtır. Bu sebeple diğer bir âyet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır.
“Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, insanlar bunların yanından yüz eçirip geçerler de irbret almazlar. [1][10]
7-8- Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olup onunla rahat edenler ve âyetlerimizden gafil olanlar, işte onların yaptıklarından dolayı, varacakları yer ateştir.
Ahirette rnükâfaat ve ceza görmeyi yalanlayıp huzurumuza çıkmaktan korkmayanlar, kahireti bırakıp sadece bu dünya hayatına razı olanlar ve dünyanın, aldatıcısı süs ve güzelliklerine gönül bağlayanlar.bizim birliğimizi gösteren delil ve alametlerden gafil olup, bunlardan öğüt almaktan yüz çevirenler, işte bunların ahirette varıp kalacakları yer, dünyada işlemiş oldukları günahlar yüzünden cehennem ateşidir.
Bu âyet-i kerime, kıyamet gününde Al I ahırı huzuruna çıkmayı inkâr eden, dünya hayatıyla yetinip ona kalbden bağlı olanların, hahirette hayatlarının perişan olacağını bildirmekte, bizlerin de böyle olmamamız için ikaz etmektedir.
Bu hususta başka âyetlerde de şöyle buyurulmuştur: “Kim, dünya hayatını ve onun zinetlerini isterse bizonlara, dünyada yaptıklarının tam karşılığını veririz. Onların orada bir şeyleri de eksiltilmez. Bunlara ahirette de cehennem ateşinden başka birşey yoktur. Yaptıkları orada boşa çıkmıştır. Zaten işledikleri
bâtıldır. [2][11]
9- Şüphesiz ki iman edip salih ameller işleyenleri, rablcri,ımanları sebebiyle doğru yola iletir. “Naîm” cennetlerinde onların altlarından ırmaklar akar.
Şüphesiz ki Allaha ve âhiret gününe iman edip salih amel işleyenleri, rab-leri, imanları sebebiyle cennete sevkeder. Bu müminlerin, Allanın, kendilerine nimet verdiği cennetlerde Önlerinden ırmaklar akar.
Bu âyet-i kerime’de, ahirette mes’ud olacak müminlerin halleri bildirilmektedir. Bunlar, imanları sayesinde kendilerini kurtarmış olacaklardır. Allanın bir lütfü olarak ta çeşitli nimetlerle doldurulmuş cennetlere yerleştirileceklerdir. [3][12]
10- Onların orada duaları: “Ey Allahımız, seni noksan sıfatlarından tenzih ederiz.” dir. Oradaki selamlaşmaları da “Selam” sözdür. Dualarının sonu ise “Alemlerin rabbi olan Allaha hamdolsun.”dur.
Cennet ehlinin, oradaki duaları: “Ey rabbimiz seni, sana yakışmayan şeylerden tenzih ederiz.”dir. Birbirleriyle selamlaşmaları ise: “Selam olsun sana, yani, sen, cehennemliklerin uğradıkları kötü akıbetten selamette o.” demeleridir.
İbn-i Cüreyc diyor ki: “Bize anlatıldığına göre, cennetliklerin üzerinden, arzuladıktan bir kuş uçunca onlar: “Sübhaneke Allahümme” derler, işte onların duaları budur. Onların bu duaları üzerine bir Melek’, arzuladıklarım onlara getirir ve onlara selam verir. Onlar da Meleğin selâmını alırlar. “Onların oradaki selamlaşmaları “SelanTdir. Cümlesi bunu ifade etmektedir. Onu yedikten sonra da “Âlemlerin rabbi olan Allaha hamd ederler. Dualarının sonu ise “Âlimlerin rabbi olan Allaha hamd olsun” olsun” şeklindedir.” Cümlesi de bunu ifade etmektedir. [4][13]