BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
İmam Gazali (Rh.A.) şöyle bir hadis nakletmektedir; “Tefekkürden üstün ibadet yoktur.”
Çünkü tefekkür etmemek, Allah (cc) yarattıkları üzerinde düşünmemek küfür ehlinin vasıfları içerisinde sayılmaktadır.
Nitekim Bakara 6. – 7. Ayeti kerimeler de kendileri ayrılsa da ayrılmasa da sonucun fark etmediği kimselerden bahsetmektedir.
Bunun sebebi Allah(cc) hakkı ile tanımanın vasıtası olarak insana verilen kalp, kulak ve göz gibi duyu organlarını heva, nefis ve şehvetlerinin istikametinde değiştirmedikçe uyarılmaları ile uyarılmamaları arasında fark olmadığı kainatın sahibi bizlere bildirmektedir.
İbadet etmek ibadete yönelmek bütün dinlerde mevcuttur. Özellikle İslam dininde tefekkür ibadetinin yapılmasını Allah(cc) kullarına emretmektedir.
Tefekkür; Herhangi bir mesele hakkında düşünme, zihni yorma derin düşünme ve işin şuuruna varma.
Baktığımızda Kur’an’ı Kerimin her bir ayetinde ayrı ayrı ikazlar uyarılar vardır. Ayetlerin sonlarında da şöyle geçmektedir.
Hala akletmez misiniz?
Hala duymayacak mısınız?
Hala görmeyecek misiniz?
Hala anlamayacak mısınız?
Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? (Fatır 37)
İnsana verilen (ömür) dahi Kendi yaratılışı ve diğer yaratılanlar üzerinde düşünmek tefekkür etmek ve netice Allah(cc) birlemesidir. O’nun Tevhid dini uğrunda mücadele etmesi için verilmiştir.
Rasulullah (sav)’in en çok etkileyen ayetlerden birisi de Al-i İmran 190. Ayettir.
Al-i İmran 190. Ayeti Kerime hakkında Kurtubi (Rh.A.) Ahkma tefsirinde Hz. Aişe (R.A.)’dan şöyle dediği rivayet edilmektedir;
“Bu ayeti kerime Peygamber Efendimiz (sav)’e nazil olunca kalkıp namaz kıldı. Bilal gelip O’na namaz vaktini haber verdi. Ağlamakta olduğunu gördü, şöyle dedi; Ey Allah’ın Rasulu(sav), Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamışken yine ağlıyor musun? Bu gece bana yüce Allah Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini takip edişinde akıl sahipleri için elbette deliller vardır. Ayetin indirdi. Daha sonra şöyle buyurdu. Bu ayeti okuyup da bunun üzerinde düşünmeyene (Yazıklar olsun)”
İbn-i Kesirin tefsirinde bu ayetle alakalı nakil gerçekten dikkat çekicidir. Tefsirinde de şöyle geçmektedir;
Hasan b. Saib haber vererek şöyle dedi. İmam Evzai(Rh.A.)’e bu ayetlerin üzerinde en iyi düşünmem nedir? Diye sordular; O “Anlayarak okumaktır.” dedi.
İbni Ebu Dünya der ki; Bana Kasım b. Hişam… Abdurrahman ibni Süleyman’dan rivayet etti ki; o şöyle demiştir. Bu ayetler üzerinde düşünmenin kişiyi ‘Yazıklar olsun’ hükmünden kurtaracak en alt derecesini Evzai (R.A.) sordum. Kısa bir süre başını önüne eğdi sonra şöyle dedi. Kişinin bunları anlayarak okuması der. Evet Kur’an’ın muhatabı insan aklıdır. Rabbim bizleri aklını vahye tabi kılanlardan eylesin.