sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

UNUTANIN UNUTULMASI

24.09.2020
698
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Âlemlerin Rabbi Rahman ve Rahim olan Allah azze ve celleye mahsustur. Salat ve selam insanlığın önderi, lideri ve rehberi olan kendisine uyulmadığı takdirde kurtuluşun mümkün olmayacağı Hz. Muhammed (s.a.v) e O’nun aline ve ashabına, nefislerinde Allah’ı unutmamış hakkıyla kulluk yapanların ve bütün inananların üzerine olsun inşAllah.

‘’Allah’ı unutup, Allah’ın kendilerine nefislerine unutturduğu kimseler gibi olmayın. Asıl fasıklar işte onlardır.’’ (Haşr 19)

Bir insanın Allah azze ve celleyi unutması nefsani heva ve heveslerinin tesiri altında kalıp kendi şahsına değer vermesi Allah’ın yardımından kendini müstağni saymasıyla olur. Onlar Rabb’lerini unutunca Allah’ta onları unutmuş, kendilerine nefislerinin unutturmuştur. Nitekim Allah azze ve celle Allah’ı unuttular, O’da onları unuttu buyurmuştur. Allah (c.c) kendini unutanı iki şekilde cezalandırmıştır:

  1. Allah onu unutmuştur.
  2. Ona kendini unutturmuştur.

Allah’ın kulunu unutması onu terk etmesi, bitirmesidir. Allah’ın insanla olmazsa olmaz ilişkisi dediğimizde insanın yaratılışını, var oluşunu, hayatını idame ettirmesini, nefes alışını, yemek yiyişini, yediği yemeği yani rızkı, üreyip çoğalışını, sevmeyi, sevilmeyi, hayatının sona erişini ve bu arada insanın hayatına giren binlerce, milyonlarca, milyarlarca oluşu ancak Allah’ın dilemesi ile gerçekleştirdiğini unutması anlaşılıyor. İnsan Allah’ı unutunca dünyada Allah’ın ölçüleri dışında bir yapılanmaya gidiyor. Elmalılı Hamdi Yazır Haşr Suresi 19. Ayetin tefsirini yaparken Allah’tan korkmaz, hukukunu tanımaz, O’nun sonsuz korumasından yardım dilemez olmuşlardır notunu düşüyor. Bir başka ifadeyle insanın kendi hevasını ilahlaştırma durumudur. Elmalılı Hamdi Yazır ‘Allah’ın kendi kendilerine unutturduğu’ insanları da şöyle tasvir ediyor: ‘Sarhoş gibi ne yaptıklarını bilmezler. İnsan nefsinin beşer hukukunun kıymetini anlamaz adi şeylere tapar, insanlığını zelil ederler. Ayrıca kendilerini kurtaracak hayır ve hasenatı düşünmez, azaptan koruyacak işler yapmaz, yarın için bir şeyler hazırlamazlar… İnsanın kendisini hissetmesi fıtri olduğu için şuurdan, şuurun hukukundan ve onun Allah’a bakan yönünden gaflet edenlerin, fıtratı bozulmuş kimselere olduklarına tembih için unutmak ile ifade edilmiştir.’

Özetle Elmalılı Allah’ın kendilerini kendilerine unutturduğu insanları, varlık şuuru silinmiş insanlar olarak değerlendiriyor. Belki de unutma fiilinde insana yönelik en büyük tehdidi ihtiva eden boyut, Allah’ın insana aynı ile mukabele etmesidir. ‘Yani madem unutuyorsun…’ diye başlayarak insanın ilahi alakanın en uzağına düşürülmesidir. Aslında bu bir anlamda insanın şah damarının kesilmesinden farksızdır. İnsanın Allah tarafından yok farz edilmesi her halde nasipsizliğin, mahrumiyet ve mahkûmiyetin en büyüğü olsa gerektir.

Denilebilir ki onlar kıyamet günü öyle dehşetli anlara maruz kalırlar ki kendilerinden geçerler. Zira herkes bu dünyada ahireti için bir ticaret yapar. Kendilerinin kazançlı, karlı olduğunu sanan hüsrandakiler dünya hayatının zevkini ve hazzını ahiret ve ahiretteki haz karşılığında satın almışlar; dünya hayatı zevklerini sonuna kadar kullanmışlardır. Onlarla hazlanmışlar, onlara razı olup, onlarla tatmin olmuşlardır. Allah (c.c) bunlar için şöyle buyurur: ‘’İşte onlar dünya hayatını ahiret karşılığında satın almış kimselerdir. Artık onlardan azap hafifletilmez onlar yardımda olunmazlar.’ (Bakara 86)

Allah’ın kulu olmamız, belli bir gaye için yaratılmış olmamız, her zaman O’na muhtaç olmamız dolayısı ile Allah ile aramızdaki ilişkiyi düzenleyen bir hukuk olması gerektiğini unutmamalıyız. Kul ve Allah ilişkisinin çerçevesini şöyle çizebiliriz:

  1. Kul, Allah’ın Ulûhiyetini, Rububiyyetini bilecek.
  2. Yaratılış gayesinin farkında olarak hareket edecek.
  3. Emir ve nehiyler konusunda titiz olacak.

Allah’ı unutma derken ne anlamalıyız? Allah’ı unutan Allah yok demiyor ama sanki Allah yokmuş gibi hareket ediyor. Onun zihninin geri planlarına itiyor. Günlük yaşamında Allah’ı ve emirlerini dikkate almadan O’na muhtaç değilmiş gibi hareket ediyor. Sahip olduğu imkân ve nimetleri bütünüyle kendi elde etmiş gibi davranıyor. Bir fani olduğunu, mal ve mülkünde emanetçisi olduğunu unutuyor.

Allah’ı unutarak yaşamak kendisine nankörlük edenleri Allah o büyük günde merhametinden mahrum bırakacaktır. Dünyanın esiri olanlara Allah’ın merhametinden başka hiçbir sığınağın olmadığı maşher gününde şöyle seslenilecektir: ‘’Siz bugünü yaşayacağınızı nasıl unuttuysanız bizde bugün sizi unutuyoruz. Şüphesiz varacağınız yer ateştir. Size yardım edecek kimsede yoktur.’’ (Casiye 34)

Allah’ı unutmak O’nun emir ve yasaklarını unutmak demektir. Allah’ın rızasını kazanmaya yönelik çabaları unutmak demektir. Hayatında Allah’a yer vermemek, hareketlerinde O’nun hoşnutluğunu gözetmemek kısacası Allah’tan gafil olarak yaşamak, yarın vereceği hesabı göz ardı etmek gaflet deryasında boğulmak demektir.

Yaptığımız her iş kaydediliyor, biz unutsak da Allah unutmuyor, melekler söz ve amellerimizi bir bir kaydediyor. Bize düşenin Allah’ın rızasına uygun yaşamak olduğunu unutmayalım. Varlık gayemizin, o büyük güne hazırlanmak olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım. Ebedi huzurun Allah’ın rızası doğrultusunda geçirilen bir ömre bağlı olduğunu unutmayalım.

‘’Unuttuğun zaman Allah’ı zikret.’’ (Kef 24)

‘’Unutmamalı ki onlar O’nu unutsa bile Allah hiçbir şeyi unutmuyor, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bir kitaba topluyor. Allah her şeye tanıktır.’’ (Mücadele 6)

Kulluk bilinci Allah’ı anmayı ve O’nu daha yakinen bilmeyi gerektiriyor. Allah bizi her daim Rabbini zikreden, hatırlayan ve yaşayan kullarından eylesin…

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.