VE İNSAN ALDANDI…

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd övme ve övülmeye layık olan Allah’a (cc) mahsustur. Salat ve selam Hz. Muhammed’e Ali’ne ashabına ve onları takip eden tüm müminlerin üzerine olsun.

Kişideki imanı sekteye uğratan en önemli tehlikelerden birisi, hiç şüphesiz dünya hayatının yaşam tarzı haline getirilmesidir. Müslümanlar arasında görülen yer duyguları; ölümden korkup kaçma arzusu, eğlence, zevke sefaya dalma, yalan, dolandırıcılık, sorumsuzluk, vurdumduymazlık, isyankârlık ve zalimlik gibi durumlar hep dünya hayatını yaşam tarzı haline getirmenin neticeleridir. Dünya hayatı Kur ’ani bir kavramdır. Dünya hayatının mahiyetini en güzel şekilde tarif eden de Kur’an’dır. Allah cc. şöyle buyuruyor

“Bu dünya hayatı yalnızca bir oyun ve eğlencedir. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.  (Ankebut-64) 

Dünya aslında çocukların eğlenmek için bir süre çıkıp vakit geçirecekleri ve tekrar eve geri döndükleri bir oyun gibidir. Orada kral olan aslında kral değildir, sadece o rolü oynamaktadır. Bir zaman gelir oyun sona erer ve dünyaya ilk geldiğinde olduğu gibi krallığını eli boş terk eder. Aynı şekilde burada hayatın hiçbir günü sürekli değildir. Herkes belirli bir süre için rolünü oynamaktadır. Bu kısa süren hayatın zaferinin cazibesine kapılan, vicdan ve imanlarını kaybederek dünyada eğlence, zevk, başarı ve şeref elde edenler sadece kısa bir süre için oyun oynamaktadırlar. Bu insanlar dünyada iken yıllarca kendilerini bu oyuncaklarla aldatıp; ölüm kapısından elleri boş bir şekilde, ahiretteki ebedi hayatı gözettiklerinde ve cazip oyuncakların kendileri için ebedi bir azaba sebep olduğunu gördüklerinde acaba oyuncaklarının kendilerine ne faydası olacaktır? Eğer bu insanlar bu dünya hayatının bir süre olduğunu ve insan için gerçek hayatın ebedi ahiret hayatı olduğunu bilselerdi, bu hazırlık ve imtihan dönemini oyun ve eğlence ile geçirmezlerdi. Bilakis her dakikasını ahiretteki ebedi hayatları için hazırlık yaparak geçirirlerdi. Demek oluyor ki insanoğlu dünya hayatının mahiyeti konusunda bir gafletin içerisindedir. Bir hadisi şerifinde Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Kim dünyayı sever, onunla hoşnut olursa, ahiret korkusu kalbinden çıkar gider.

İnsanoğlunun yaratılış gayesini unutması, dünyaya dalmasına yol açmaktadır.  Şunu bilmekte fayda vardır: İnsan boş yere yaratılmamıştır. Dünyada sorumsuzca davranmak, sömürmek ve sömürülmek için yaratılmamıştır. Yani o ölüm gelip çatmadan önce hayatlarımıza sahip çıkalım. Kendimizi dünyaya değil Allah cc. kul olmaya adayalım. Kendilerini dünyaya adayanlar, batılı din haline getirenler;  imanlarını muhafaza edemedikleri gibi bu şekilde can vermeye mahkûm olacaklardır. Rabbim hakkı hak bilip hakka sarılan, batılı batıl bilip ondan uzaklaşan kullarından eylesin. Amin VELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ALEMİN…