VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 67. VE 73. AYETLER
İneği Boğazlama Kıssası
67- Hani Musa kavmine: “Allah size bir inek boğazlamanızı emrediyor.” deyince: “Bizi alaya mı alıyorsun?” dediler. O “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım.” dedi.
68- “Bizim için Rabbine dua et de onun mahiyetini bize açıklasın.” dediler. Dedi ki: “Muhakkak ki o: ‘O (inek) çok yaşlı da değildir, çok genç de değildir, ikisi arasında dinçtir.” diyor. Artık em-rolunduğunuzu yapın.”
69- “Rabbine bizim için dua et de onun renginin nasıl olduğunu bize iyice açıklasın” dediler. “Buyuruyor ki: “Gerçekten o bakanlara ferahlık verecek sapsarı bir inektir demişti.”
70- Dediler ki: “Bizim için Rabbine dua et de nasıl olduğunu bize iyice açıklasın. Çünkü bize göre bir çok inekler birbirine benziyor. Allah dilerse gerçekten biz hidayete ereriz.”
71- Dedi ki: “O şöyle buyuruyor: Muhakkak ki o işe koşulmamış, tarla sürmemiş ve ekin sulamamıştır. Salimdir, hiç bir alacası yoktur” Dediler ki: “İşte şimdi hak ile geldin.” Hemen onu boğazladılar; fakat az kalsın yapamayacaklardı.
72- Hani siz bir canı öldürmüştünüz de hakkında birbirinizle anlaşmazlığa düşmüştünüz. Halbuki Allah sizin gizlediğiniz şeyi açığa çıkarandır.
73- Biz: “Onun bir parçasıyla ona vurun.” dedik. İşte Allah ölüleri böyle diriltir ve size ayetlerini gösterir. Akıl erdiresiniz diye.
Kıssanın Sebebi
İbni Ebî Hatim, Abîde es-Selmânî’den şöyle dediğini rivayet etmektedir: İsrailoğulları arasında çocuğu olmayan bir adam vardı. Bu adamın çokça malı vardı. Onun mirasçısı ise kardeşinin oğluydu. Bu yeğeni onu öldürdü, sonra da onu geceleyin taşıyıp kendilerinden olan bir başka adamın kapısı önünde bıraktı. Sabah olunca o kişilerden amcasının kanını talep etmeye koyuldu. Nihayet taraflar silahlandı ve birbirlerine girdiler.
Aralarında bulunan akıl ve görüş sahibi olan kimseler: “Ne diye birbirinizi öldüreceksiniz, işte aranızda Allah’ın Peygamberi (a.s.) var.” dedi. Bunun üzerine Hz. Musa’ya gittiler ve bu hususu ona anlattılar. O da kendilerine: “Allah size bir inek boğazlamanızı emrediyor.” dedi. Eğer itiraz etmemiş olsalardı, herhangi bir ineği boğazlamaları onlar için yeterli olurdu. Fakat işi zora koştular, onlar işi sıkı tuttukça işleri zorlaştınldı. Nihayet kesmekle emrolundukları ineğin nitelikleri onlara açıklandı. Bu nitelikteki bir ineği de başka ineği bulunmayan bir adamın yanında buldular.
Bu adam da onlara şöyle dedi: Allah’a yemin ederim ben onun derisi kadar altın verilmedikçe vermem. Daha aşağısını kabul etmem. Derisi dolusu altın ile onu aldılar, kestiler. Maktule (ölüye) ineğin bir parçası ile vurdular, ölü ayağa kalktı. Seni kim öldürdü? diye sordular. O da kardeşinin oğlunu göstererek, “Bu”, dedi. Sonra da eskisi gibi ölü olarak yere yığıldı. Kardeşinin oğluna malından hiç bir şey verilmedi. O zamandan itibaren, katile miras verilmez” oldu.[1][54] Bir rivayette de “delikanlıyı alıp öldürdüler.” denilmektedir. [2][55]
Açıklaması
Ey Yahudiler! Musa’nın sizin geçmişteki atalarınız olan kavmine: “Allah size herhangi bir inek boğazlamanızı emrediyor.” dediği zamanı hatırlayınız. Onlar bu emre uymadılar, işi sıkı tuttular. Allah da durumu onlara zorlaştırdı. Hz. Musa’ya: “Bizimle alay mı ediyorsun ey Musa?” dediler. “Biz senden öldürme ile ilgili hususu soruyoruz, sen bize bir inek kesmeyi emrediyorsun?” Hz. Musa şöyle dedi: “Ben ciddi olunması gereken bir yerde insanlarla alay etmekten Allah’a sığınırım. Çünkü Allah’ın hükümlerini tebliğ konusunda şaka ve alaya gitmek akılsızlığın, cahilliğin delilidir.”
Hz. Musa’nın ciddi olduğunu görünce, bu sefer ineğin ayırd edici niteliğini ona sordular, sorularını alabildiğine çoğalttılar, yaşını sordular. Hz. Musa onlara: “Küçük de değildir, büyük de değildir, ikisi arası orta yaştadır, haydi tmrolunduğunuzu yapınız, işi zorlaştırmayınız, Allah da işinizi zorlaştırır.” dedi.
Fakat onlar işi daha da zorlaştırdılar. Bu sefer rengini sordular. Hz. Musa :iıiara: “Bakanlara ferahlık verecek şekilde sapsarı bir inektir” dedi. Bu kadarıyla da yetinmediler, ayırdedici başka bir takım daha özellikler istediler ve bu konuda da şu sözleriyle özürlerini beyan etmeye kalkıştılar: “İnekler pek çoktur ve bize göre bütün inekler birbirine benzer görülüyor, inşaallah biz isteneni bulup yapacağız.” Rivayete göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Eğer is- yapıp inşaallah dememiş olsalardı, ebediyyen bu inek onlara açıklanmazdi.” Hz. Musa onlara şöyle dedi: “Yüce Allah buyuruyor ki: “Bu inek tarla sürmek ve sulamak suretiyle çalıştırılarak zelil kılınmış değildir. Her türlü kusurdan da uzaktır. Ve onda sapsarı renkten başka bir renk de yoktur.”
Bu sefer “Şimdi apaçık gerçeği ortaya koymuş oldun.” dediler ve o ineği araştırmaya başladılar. Bu nitelikle ineği ancak annesine karşı iyi davranan yaşça küçük bir yetimin yanında buldular. Onunla pazarlık yaptılar, o da alabildiğine pahalı bir fiyat istedi. Nihayet derisi dolusu altına satın aldılar. Onların bu emri yerine getirmeleri pek kolay olmadı. İbni Abbas der ki: “Eğer istedikleri bir ineği kesmiş olsalardı, bu dahi onlara yeterli gelirdi. Fakat kendi aleyhlerine olmak üzere işi sıkı tuttular, Allah da onların işini zorlaştırdı.”
Ve ey Kur’an’ın çağdaşı olan Yahudiler! Şunu da hatırlayın: Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz… Bu ifade lafzan sonraya bırakılıp mana itibariyle önceden söz konusu edilmesi gereken hususlar kabilindendir. Böyle yapılması ise ineğin kesilme sebebini bilmeye teşviktir. Öldürme Resulullah (s.a.)’a çağdaş olanlara isnat edildi. Çünkü onlar da soylarından geldikleri ataları ile gurur duyuyor, yaptıklarım beğeniyorlardı. İşte bu şekilde katil tek kişi olduğu halde, öldürme işi bütün bir millete isnat edilmektedir. Çünkü millet kendi arasında bir dayanışma içindedir ve geneli itibariyle tek bir kişi gibidir. O bakımdan hepsi tek kişinin suçundan dolayı sorumlu tutulur. Ayrıca bunda geçmişlere, halihazırda bulunanlara, topluma ve fertlere bir azarlama da vardır.
Siz geçmişinizdeki bu öldürme olayını, maktul hakkındaki anlaşmazlığınızı hatırlayın. Her biriniz kendisinin katil olmadığını söylüyor, suçsuz olduğunu iddia ediyor, başkasını itham ediyordu. Allah onların bu işlerini ve hakikati gizlemelerini ise red etmektedir. Siz bu gün de yanınızda bulunan Resulullah (s.a.)’ın niteliklerini gizlemektesiniz. Allah ise mutlaka sizin öldürme ile ilgili gizleyip sakladığınızı açığa çıkaracaktır. O bakımdan biz onlara şöyle dedik: Bu maktule öldürülmüş olan kimseye kesilen ineğin bir parçası ile vurunuz. Vurdular. Allah maktulü diriltti, o da öldürenleri haber verdi. İşte bu şekilde hayret verici bir canlandırma gibi Allah kıyamet gününde ölmüşleri canlandıracak, her kişiye amelinin karşılığını verecektir. İşte Allah, Kur*an ve peygamberin doğruluğuna delâlet eden apaçık ayetlerini size göstermektedir. Çünkü bu Kur”an gaybî olan hususları haber vermektedir ki, aklınızı kullanasınız. Olur ki şeriatın sırlarını kavrar, şeriata boyun eğmenin faydasını anlarsınız. Nefislerinizi, hevâları peşine takılmaktan alıkoyup Allah’ın size vermiş olduğu emirlerde Allah’a itaat edesiniz. [3][56]