B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n 28- Kendileri i\u00e7in bir tak\u0131m yararlara \u015fahid olsunlar(48) ve kendilerine r\u0131z\u0131k olarak verdi\u011fi (kurbanl\u0131k) hayvanlar \u00fczerine belli g\u00fcnlerde (kurban adarken) Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131 ans\u0131nlar.(49) Art\u0131k bunlardan yiyin ve zorluk \u00e7eken yoksulu da doyurun.(50)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 48. “Faydalar” hem dini hem de d\u00fcnyevi faydalard\u0131r. Hz. \u0130brahim (a.s) ile Hz. Muhammed (s.a) aras\u0131nda ge\u00e7en 2500 y\u0131l boyunca, kabile hayat\u0131 s\u00fcrmelerine ra\u011fmen Araplar\u0131n bir tek merkezi yere ba\u011fl\u0131 kalmalar\u0131n\u0131n as\u0131l nedeni Kabe’ydi ve Araplar her y\u0131l Arabistan’\u0131n \u00e7e\u015fitli b\u00f6lgelerinden hacc i\u00e7in Kabe’ye gelmeye 2500 y\u0131l boyunca devam etmi\u015flerdi. Bu da onlar\u0131n dillerini, k\u00fclt\u00fcrlerini ve Arap kimliklerini korumalar\u0131n\u0131 sa\u011flam\u0131\u015ft\u0131. Bundan ba\u015fka yolculuk edebilece\u011fi d\u00f6rt ay gibi bir bar\u0131\u015f zamanlar\u0131 da vard\u0131. Bu nedenle hacc menasiki, \u00fclkenin ekonomik hayat\u0131n\u0131 olumlu y\u00f6nde do\u011frudan etkiliyordu. Ayr\u0131nt\u0131lar i\u00e7in bkz. Al-i \u0130mran: 97 ve an: 80-81; Maide: 97 ve bununla ilgili an: 113. B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 28- Kendileri i\u00e7in bir tak\u0131m yararlara \u015fahid olsunlar(48) ve kendilerine r\u0131z\u0131k olarak verdi\u011fi (kurbanl\u0131k) hayvanlar \u00fczerine belli g\u00fcnlerde (kurban adarken) Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131 ans\u0131nlar.(49) Art\u0131k bunlardan yiyin ve […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":14957,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-14956","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n29- Sonra kirlerini(51) gidersinler, adaklar\u0131n\u0131 yerine getirsinler,(52) Beyt-i Atik’i tavaf etsinler.(53)<\/strong><\/p>\n
\n49. Burada “hayvan”la; En’am: 142-144’de a\u00e7\u0131k\u00e7a de\u011finildi\u011fi gibi, deve, inek, koyun ve ke\u00e7i kasdedilmektedir. “… \u00fczerinde Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131 ans\u0131nlar” s\u00f6z\u00fc ile hayvan\u0131 Allah i\u00e7in ve Allah ad\u0131na kesmeleri gerekti\u011fi ifade edilmektedir. Hayvanlar kesilirken m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n hayvanlar\u0131 sadece Allah i\u00e7in O’nun ad\u0131na bo\u011fazlad\u0131klar\u0131n\u0131 ve kurban ettiklerini g\u00f6stermek \u00fczere Allah’\u0131n ad\u0131 an\u0131lmal\u0131d\u0131r. B\u00f6ylece m\u00fcsl\u00fcmanlar, hayvanlar\u0131n\u0131 Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131 anmaks\u0131z\u0131n veya Allah’tan ba\u015fka adlar anarak bo\u011fazlayan kafirlerden ayr\u0131lm\u0131\u015f olacaklard\u0131r.
\n“Bilinen g\u00fcnler” ifadesinin ger\u00e7ek anlam\u0131 hakk\u0131nda farkl\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015fler vard\u0131r. “Bilinen g\u00fcnler”in ne oldu\u011fu konusundaki baz\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015fler \u015funlard\u0131r:
\n1) Zil-Hicce’nin ilk on g\u00fcn\u00fc. Bu g\u00f6r\u00fc\u015f \u0130bn Abbas, Hasan Basri, \u0130brahim Nah\u00e2i, Katade ve daha bir \u00e7ok sahabe ve tabiun taraf\u0131ndan desteklenmektedir. \u0130mam Ebu Hanife, \u0130mam \u015eafii ve \u0130mam Ahmed b. Hanbel de bu g\u00f6r\u00fc\u015ftedir.
\n2) Zil-Hicce’nin onuncu g\u00fcn\u00fc ve bunu takip eden \u00fc\u00e7 g\u00fcn. Bu g\u00f6r\u00fc\u015f \u0130bn Abbas, \u0130bn \u00d6mer, \u0130brahim Nahai, Hasan Basri ve A’ta taraf\u0131ndan desteklenmektedir. \u0130mam \u015eafii ve \u0130mam Ahmed’de bu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc desteklediklerine i\u015faret eden birer s\u00f6zleri rivayet edilmi\u015ftir.
\n3) Zil-Hicce’nin onuncu g\u00fcn\u00fc ve bunu takip eden iki g\u00fcn. Bu g\u00f6r\u00fc\u015f Hz. \u00d6mer, Hz. Ali, \u0130bn \u00d6mer, \u0130bn Abbas, Enes b. Malik, Ebu Hureyre, Said b. M\u00fcseyyeb ve Said b. C\u00fcbeyr taraf\u0131ndan desteklenmektedir. S\u00fcfyan-\u0131 Sevri, \u0130mam Malik ve fakihlerden \u0130mam Ebu Yusuf ve \u0130mam Muhammed de bu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc benimsemi\u015flerdir. Hanefiler ve Malikiler de genellikle bu g\u00f6r\u00fc\u015ftedirler.
\n50. Fiilin emir kipinde kullan\u0131lmas\u0131 onlar\u0131n etinden yemenin ve fakirlere vermenin zorunlu oldu\u011fu gibi bir yanl\u0131\u015f anlamaya neden olmu\u015ftur. \u0130mam \u015eafii ve \u0130mam Malik, onun etinden yemenin iyi, fakirlere vermeninse vacip oldu\u011fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcndedirler. \u0130mam Ebu Hanife’ye g\u00f6re ikisine de izin verilmi\u015ftir, fakat bunlar vacip de\u011fildir. Onlar\u0131n etinden yemek hay\u0131rl\u0131d\u0131r, \u00e7\u00fcnk\u00fc cahiliye d\u00f6neminde insanlar kendi kestikleri kurban\u0131n etinden yemeyi yasak sayarlard\u0131. Yine bu etlerden yard\u0131m amac\u0131yla fakirlere vermekte de fayda vard\u0131r. \u0130bn Cer\u00eer, Hasan Basri, A’ta, M\u00fccahid ve \u0130brahim Nah\u00e2i ‘den emir kipinin her zaman emir ve zorunluluk ifade etmeyece\u011fini g\u00f6steren \u00f6rnekler rivayet eder. Mesela Maide: 2 ve Cuma: 10. O halde “… onun etinden yoksulu, fakiri de doyurun.” ifadesi bu etten zenginlere verilemeyece\u011fi anlam\u0131na gelmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc Peygamber’in (s.a) ashab\u0131, kurban etinden zengin olsun, fakir olsun dostlar\u0131na, kom\u015fular\u0131na, akrabalar\u0131na verirlerdi. \u0130bn \u00d6mer’e g\u00f6re kurban etinin \u00fc\u00e7te biri evde kalmal\u0131, \u00fc\u00e7te biri kom\u015fulara da\u011f\u0131t\u0131lmal\u0131, \u00fc\u00e7te biri de fakirlere verilmelidir.
\n51. Bu, zorunlu hacc vazifelerini yapt\u0131ktan sonra ihram\u0131n \u00e7\u0131kart\u0131lmas\u0131, art\u0131k hacc\u0131n k\u0131s\u0131tlamalar\u0131 sona erdi\u011fi i\u00e7in y\u0131kan\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fi anlam\u0131na gelir. Fakat hac\u0131, ziyaret veya ifade tavaf\u0131n\u0131 yapmadan \u00f6nce yine de cinsel ili\u015fkide bulunamaz.
\n52. Yani, ki\u015finin bu ziyaretinde yapmay\u0131 nezretti\u011fi adak.
\n53. Kabe i\u00e7in kullan\u0131lan “Atik” kelimesi \u00e7ok geni\u015f bir anlama sahiptir.
\n1) Eski
\n2) Bir kimsenin sahibiyetinden ve egemenli\u011finden uzak.
\n3) \u015eerefli ve h\u00fcrmet edilen.
\nBence buradaki tavafla, Zilhicce’nin onuncu g\u00fcn\u00fc, hacc\u0131n son menasiki olan ihramdan \u00e7\u0131kma i\u015fleminden sonra yap\u0131lan bir tavaf-\u0131 ziyaret veya tavaf-\u0131 ifade ad\u0131 verilen tavaf kasdedilmektedir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"