60- Onlara: “Rahman (olan Allah) a secde edin” denildi\u011fi zaman, “Rahman da neymi\u015f? Biz senin bize emretti\u011fine mi secde edecek mi\u015fiz?” derler(73) ve (bu,) onlar\u0131n nefretini artt\u0131r\u0131verir.(74)<\/strong><\/p>\n 61- G\u00f6kte bur\u00e7lar(75) k\u0131lan, onlar\u0131n i\u00e7inde bir ayd\u0131nl\u0131k(76) ve nurlu bir ay vareden (Allah) ne y\u00fccedir.<\/strong><\/p>\n 62- O, gece ile g\u00fcnd\u00fcz\u00fc birbiri ard\u0131nca k\u0131land\u0131r;(77) \u00f6\u011f\u00fct al\u0131p-d\u00fc\u015f\u00fcnmek isteyenler ya da \u015f\u00fckretmek isteyenler i\u00e7in.<\/strong><\/p>\n 63- O Rahman (olan Allah) \u0131n kullar\u0131,(78) yery\u00fcz\u00fc \u00fczerinde al\u00e7ak g\u00f6n\u00fcll\u00fc olarak y\u00fcr\u00fcrler(79) ve cahiller kendilerine muhatap olduklar\u0131 zaman da “Selam” derler.(80)<\/strong><\/p>\n 64- Onlar, Rablerine secde ederek ve k\u0131yama durarak gecelerler.(81)<\/strong><\/p>\n 65- Onlar: “Rabbimiz, cehennem azab\u0131n\u0131 bizden geri \u00e7evir; ger\u00e7ek \u015fu ki, onun azab\u0131 \u00f6denmesi ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz bir bor\u00e7 (veya s\u00fcrekli bir ac\u0131d\u0131r) derler.<\/strong><\/p>\n 66- “\u015e\u00fcphesiz o, ne k\u00f6t\u00fc bir kararg\u00e2h ve ne k\u00f6t\u00fc bir konaklama yeridir.”(82)<\/strong><\/p>\n A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 73. Firavun’un Musa Peygamber’e (s.a) “Nedir kainat\u0131n Rabbi?” dedi\u011fi gibi, bunlar da gururlar\u0131 ve inan\u00e7lar\u0131 y\u00fcz\u00fcnden bunu s\u00f6yl\u00fcyorlard\u0131. Firavun’un “Kainat\u0131n rabbinden habersiz olmayaca\u011f\u0131 gibi, Mekke kafirleri de Rahman’dan habersiz de\u011fillerdi. Ayetin ifadesinden ve Rahman hakk\u0131ndaki sorunlar\u0131n\u0131n, ondan habersiz olduklar\u0131ndan de\u011fil, isyanlar\u0131ndan kaynakland\u0131\u011f\u0131 anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Yoksa, bundan dolay\u0131 Allah kendilerini cezaland\u0131rmaz ve kendisinin Rahman oldu\u011funu yumu\u015fak bir dille anlat\u0131rd\u0131. Ayr\u0131ca Allah i\u00e7in Rahman kelimesinin eski zamanlardan beri Arabistan’da kullan\u0131lmakta oldu\u011fu tarihi bir ger\u00e7ektir. Bkz. Secde an: 5 ve Sebe an: 35.<\/p>\n 74. Burada, ayeti her okuyan\u0131n ve her i\u015fitenin “Tilavet Secdesi” yapmas\u0131 gerekti\u011finde b\u00fct\u00fcn alimler ittifak etmi\u015flerdir. Hadis-i \u015feriflerde, bu ayeti i\u015fitenin “Z\u00e2denallah\u00fc hu\u015fuan, emma zade lil-a’dai n\u00fcf\u00fbra”: “D\u00fc\u015fmanlar\u0131n nefreti artt\u0131\u011f\u0131 gibi, Allah da bizim hu\u015fumuzu art\u0131rs\u0131n” denmesi buyurulmu\u015ftur.<\/p>\n 75. Bkz. Hicr an: 8-12.<\/p>\n 76. Yani, Nuh Suresi ayet 16’da “… ve g\u00fcne\u015fi bir lamba yapt\u0131” ifadesinde a\u00e7\u0131k\u00e7a belirtildi\u011fi \u00fczere, g\u00fcne\u015f.<\/p>\n 77. Gece ile g\u00fcnd\u00fcz\u00fcn harika bir \u015fekilde ard arda geli\u015fi olgusunun derinden g\u00f6zlenip \u00fczerinde tefekk\u00fcr edilmesi tevhide; ve insan\u0131n \u015f\u00fckretmesi ve tam bir hu\u015fu ile \u00f6n\u00fcnde secdeye kapanmas\u0131 i\u00e7in O’nun Rezzak (R\u0131z\u0131kland\u0131r\u0131c\u0131) olu\u015funa bir delildir.<\/p>\n 78. Yani, “Her ne kadar t\u00fcm insanlar do\u011fu\u015ftan, \u00f6n\u00fcnde nefretinizi \u00e7eken secdeye \u00e7a\u011fr\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131z Rahman’\u0131n kullar\u0131ysa da, O’nun ger\u00e7ek kullar\u0131 \u015fuurla O’na itaat yoluna girenler ve bu g\u00fczel niteliklere sahip olanlard\u0131r. Sonra, secdenin tabii sonu\u00e7lar\u0131 m\u00fcminlerin hayat\u0131nda g\u00f6r\u00fcl\u00fcrken, \u00e7a\u011fr\u0131y\u0131 reddedi\u015fin k\u00f6t\u00fc sonu\u00e7lar\u0131 da sizin hayat\u0131n\u0131zda g\u00f6r\u00fclmektedir.” Burada dikkatler iki ayr\u0131 ki\u015filik ve hayat modeline \u00e7ekilmektedir: Hz. Peygamber’in (s.a) mesaj\u0131n\u0131 kabul edip yolunca gidenlerin ya\u015fant\u0131 ve ki\u015filikleriyle, cahiliyede \u0131srar edenlerin ya\u015fant\u0131 ve ki\u015filikleri. Burada, yaln\u0131zca onlar\u0131 toplumda g\u00f6ren ve haklar\u0131nda bir karara varabilecek g\u00f6ren g\u00f6z ve d\u00fc\u015f\u00fcnen kafalara b\u0131rak\u0131lmaktad\u0131r.<\/p>\n 79. Yani, “Tiranlar ve zalimler gibi b\u00fcy\u00fcklene b\u00fcy\u00fcklene y\u00fcr\u00fcmezler; onlar\u0131n “gidi\u015f”i, yumu\u015fak huylu, do\u011fru d\u00fc\u015f\u00fcnceli ve g\u00fczel ahl\u00e2k-l\u0131 insanlar\u0131n gidi\u015fidir.” Allah’\u0131n ger\u00e7ek kullar\u0131n\u0131n dikkati \u00e7eken ilk niteli\u011fi “y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f”leridir. \u00c7\u00fcnk\u00fc, y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f ki\u015finin karakterini g\u00f6sterir. Kibir ve gurur g\u00f6sterisi i\u00e7inde de\u011fil, m\u00fctevazi ve vekarl\u0131 bir y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f, y\u00fcr\u00fcyenin soylu ve a\u011f\u0131r ba\u015fl\u0131 bir ki\u015fi oldu\u011funu g\u00f6sterir. O halde, \u00e7e\u015fitli tipte ki\u015filerin farkl\u0131 y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015fleri, onlar\u0131n ne t\u00fcr bir karaktere sahip olduklar\u0131n\u0131n g\u00f6stergesidir. Ayet, Rahman’\u0131n ger\u00e7ek kullar\u0131n\u0131n halk i\u00e7inde “Y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f”leriyle tan\u0131nabileceklerini ima etmektedir. Onlar\u0131n Allah’a ibadet ve itaatlar\u0131 kendilerini \u00f6ylesine de\u011fi\u015ftirmi\u015ftir ki, ilk bak\u0131\u015fta “y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f”lerinden hi\u00e7 bir k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe bula\u015fmalar\u0131 umulmayan soylu, m\u00fctevazi, vakur ve iyi huylu ki\u015filer olduklar\u0131 anla\u015f\u0131l\u0131r. Daha fazla a\u00e7\u0131klama i\u00e7in bkz. \u0130sra, an: 43 ve Lokman, an: 33.<\/p>\n 80. “Cahiller”: Okuma-yazma bilmeyen ve \u00f6\u011fretim g\u00f6rmemi\u015fler de\u011fil, kaba ve k\u00fcstah ki\u015filerdir. Rahman’\u0131n ger\u00e7ek kullar\u0131, kendilerine kaba ve k\u00fcstah\u00e7a davranan cahillerle ili\u015fkilerinde bile “kin” nedir bilmezler. B\u00f6ylelerine rastlad\u0131klar\u0131nda onlara esenlik dileyip yollar\u0131na devam ederler. Ayn\u0131 durum Kasas Suresi ayet 55’te de ifade olunmaktad\u0131r. “Bo\u015f s\u00f6z i\u015fittikleri zaman, ondan y\u00fcz \u00e7evirirler ve “bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size; size selam olsun, bizim cahillerle bir i\u015fimiz yoktur” derler.” Ayr\u0131nt\u0131 i\u00e7in bkz. Kasas, an: 72-78.<\/p>\n 81. Yani, gecelerini ne e\u011flence ve ne\u015felenmekle, ne dedikodu ve masal s\u00f6ylemekle, ne de k\u00f6t\u00fc i\u015flerle ge\u00e7irirler. \u00c7\u00fcnk\u00fc bunlar cahillerin i\u015fleridir. Allah’\u0131n ger\u00e7ek kullar\u0131, gecelerini ellerinden geldi\u011fince zikir ve ibadetle ge\u00e7irirler. Onlar\u0131n bu nitelikleri Kur’an’\u0131n \u00e7e\u015fitli yerlerinde a\u00e7\u0131k\u00e7a ifade edilmektedir: “Yanlar\u0131 yataklar\u0131ndan uzakla\u015f\u0131r ve Rablerine korku ve umutla dua ederler.” (Secde: 16) . “Gecenin az bir k\u0131sm\u0131nda uyurlar ve seherlerde isti\u011ffar ederler.” (Zariyat: 17-18) . “Yoksa o, geceleyin secde ederek ve k\u0131yamda durarak boyun b\u00fcken, ahiretten \u00e7ekinen ve Rabbinin nimetini uman gibi midir?” (Z\u00fcmer: 9) .<\/p>\n 82. Yani, onlar\u0131n ibadeti, kendilerini Allah’\u0131n sevgilileri oldu\u011fu ve cehennem ate\u015finin kendilerine dokunmayaca\u011f\u0131 \u015feklinde bir bo\u015f inan\u00e7 ve gurura g\u00f6t\u00fcrmez. B\u00fct\u00fcn ibadet ve salih amellerine ra\u011fmen, cehennem azab\u0131n\u0131n korkusu i\u00e7inde \u00f6ylesine yer etmi\u015ftir ki, ahirette kurtulu\u015fa ermelerinin kendi amellerine de\u011fil, Allah’\u0131n rahmetine ba\u011fl\u0131 oldu\u011funu bilerek, kendilerini cehennem azab\u0131ndan kurtarmas\u0131 i\u00e7in Rabblerine dua ederler.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 60- Onlara: “Rahman (olan Allah) a secde edin” denildi\u011fi zaman, “Rahman da neymi\u015f? Biz senin bize emretti\u011fine mi secde edecek mi\u015fiz?” derler(73) ve (bu,) onlar\u0131n nefretini artt\u0131r\u0131verir.(74) […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":16784,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-16783","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n“Vekar ve tevazu ile y\u00fcr\u00fcmek” ne hasta, ne zay\u0131f bir kimse gibi y\u00fcr\u00fcmek, ne de hu\u015fu veya Allah korkusu g\u00f6steri\u015finde bulunan bir m\u00fcnaf\u0131k gibi y\u00fcr\u00fcmek anlam\u0131na gelir.
\nRivayetlere g\u00f6re Hz. Peygamber (s.a) sa\u011flam ve \u00e7abuk ad\u0131mlarla y\u00fcr\u00fcrd\u00fc. Bir g\u00fcn Halife \u00d6mer (r.a) , bir gencin zay\u0131f, hasta biri gibi y\u00fcr\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc g\u00f6rerek ona, “Hasta m\u0131s\u0131n?” diye sordu. “Hay\u0131r” cevab\u0131n\u0131 al\u0131nca, k\u0131rbac\u0131n\u0131 kald\u0131rarak genci azarlad\u0131 ve s\u0131hhatli biri gibi y\u00fcr\u00fcmesini s\u00f6yledi. Bu da g\u00f6steriyor ki, “m\u00fctevazi y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f,” zay\u0131fl\u0131k ve gereksiz hu\u015fu g\u00f6sterisinde bulunan bir y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f de\u011fil, soylu ve a\u011f\u0131r ba\u015fl\u0131 bir insan\u0131n y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f\u00fcd\u00fcr.<\/p>\n