B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/h3>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/h4>\n

223- Bunlar (\u015feytanlara) kulak verirler ve \u00e7o\u011fu yalan s\u00f6ylemektedirler.(141)<\/strong>
\n224- \u015eairler ise; ger\u00e7ekten onlara da azg\u0131n-sap\u0131klar uyar.(142)<\/strong>
\n225- G\u00f6rmedin mi; onlar, her bir vadide vehmedip durmaktad\u0131rlar;(143)<\/strong>
\n226- Ve ger\u00e7ekten onlar, yapmayacaklar\u0131 \u015feyleri s\u00f6ylemektedirler.(144)<\/strong>
\n227- Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah’\u0131 \u00e7ok\u00e7a zikredenler ile zulme u\u011frat\u0131ld\u0131ktan sonra zafer kazananlar (veya \u00f6\u00e7lerini alanlar) ba\u015fka.(145) Zulmetmekte olanlar, nas\u0131l bir ink\u0131laba u\u011fray\u0131p-devrileceklerini pek yak\u0131nda bileceklerdir.(146)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

141. Burada iki anlam olabilir: 1) \u015eeytanlar \u015fu veya bu \u015fekilde ger\u00e7ekten k\u00fc\u00e7\u00fck bir par\u00e7a al\u0131rlar ve bunu her t\u00fcrl\u00fc b\u00e2t\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rarak ajanlar\u0131na ilham ederler. 2) Aldat\u0131c\u0131 ve yalanc\u0131 kahinler, m\u00fcneccimler, b\u00fcy\u00fcc\u00fcler, falc\u0131lar \u015feytanlardan bir \u015feyler duyarlar ve sonra bunu b\u00e2t\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rarak halk\u0131n kulaklar\u0131na f\u0131s\u0131ldarlar.<\/p>\n

Bu durum, Buhari’nin rivayet etti\u011fi bir hadiste ifade edilmi\u015ftir: Hz. Ai\u015fe’den (r.a) nakletti\u011fine g\u00f6re, Hz. Peygamber (s.a) , kendisine b\u00fcy\u00fcc\u00fcler-kahinler hakk\u0131nda sorulan bir soruya, “Onlar hi\u00e7bir \u015fey de\u011fildir” cevab\u0131n\u0131 verir. “Ya Ras\u00fblallah, onlar bazan do\u011fru \u015feyler s\u00f6yl\u00fcyorlar” denmesi \u00fczerine, Ras\u00fblullah (s.a) \u015f\u00f6yle buyurmu\u015flar: “Bu do\u011fru \u015feyi cinler kapar ve dostlar\u0131n\u0131n kula\u011f\u0131na f\u0131s\u0131ldarlar; onlar da buna pek \u00e7ok b\u00e2t\u0131l kar\u0131\u015ft\u0131rarak bir hikaye d\u00fczerler.”<\/p>\n

142. Yani, \u015fairlerin pe\u015finden gidenler, Hz. Muhammed’in (s.a) pe\u015finden gidenlerden karakter, davran\u0131\u015f ve ahl\u00e2k bak\u0131m\u0131ndan b\u00fct\u00fcn\u00fcyle farkl\u0131d\u0131rlar. Bunlar aras\u0131ndaki fark \u00f6ylesine a\u00e7\u0131kt\u0131r ki, biri di\u011ferinden kolayl\u0131kla farkedilir. Bir tarafta ciddi, meden\u00ee ve kibar davran\u0131\u015fl\u0131, do\u011fru, dindar, muttaki, sorumluluk duygusu sahibi, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n haklar\u0131na sayg\u0131l\u0131, ili\u015fkilerinde adaletli ve haks\u0131zl\u0131k yapmaktan uzak, iyilik ve \u0131slah d\u0131\u015f\u0131nda s\u00f6z sarfetmeyen, sad\u0131k ve inan\u00e7lar\u0131 ve ama\u00e7lar\u0131 u\u011fruna t\u00fcm enerji ve yeteneklerini kullanan insanlar; kar\u015f\u0131 tarafta ise, i\u015fleri g\u00fc\u00e7leri \u015fehvet g\u0131c\u0131klay\u0131c\u0131 a\u015fk ve i\u00e7ki sahneleri tasvir etmek, e\u011flenmek, alay etmek, g\u00fcl\u00fcn\u00e7le\u015ftirmek ve \u00f6vmek, ya da ba\u015fkalar\u0131 aleyhinde kin, nefret ve d\u00fc\u015fmanl\u0131k duygular\u0131 uyand\u0131rmak, ya da halk\u0131 memnun etmek, alk\u0131\u015f ve be\u011fenilerini kazanmak i\u00e7in genelevlerdeki fahi\u015felerle, evlerinde oturan iffetli kad\u0131nlar\u0131n \u00e7ekiciliklerini tan\u0131mlamak olan insanlar… \u015eiir toplant\u0131lar\u0131na kat\u0131lan ve “\u00fcnl\u00fc” \u015fairlerin pe\u015finden giden kalabal\u0131klar\u0131n, hi\u00e7 bir ahl\u00e2k\u00ee s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan, hayatta hayvanlar gibi \u015fehvet ve tutkular\u0131n\u0131 doyurmaktan ba\u015fka ama\u00e7 ta\u015f\u0131mayan ve hayatta y\u00fcce ve soylu idealler nedir bilmeyen ki\u015filer oldu\u011fu sonucuna varmaktan insan kendini alamaz. Bu iki insan t\u00fcr\u00fc aras\u0131ndaki a\u00e7\u0131k fark\u0131 g\u00f6rmeyen ancak k\u00f6r birisidir. G\u00f6r\u00fcp bilmedi\u011finden de\u011fil, ancak Hakk’a engel olmak amac\u0131yla Hz. Muhammed’in (s.a) ve ashab\u0131n\u0131n \u015fairlerden ve izleyicilerden fark\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler; b\u00f6ylesi yaln\u0131zca yalanc\u0131 de\u011fil, ayn\u0131 zamanda b\u00fct\u00fcn namus ve edeb s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u015fan birisidir.<\/p>\n

143. Yani, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve s\u00f6zlerinde hi\u00e7 bir model tan\u0131mazlar, her vadide ba\u015f\u0131bo\u015f gezinir dururlar. Her yeni d\u00fcrt\u00fc, bunda ger\u00e7ek pay\u0131 var m\u0131, yok mu diye d\u00fc\u015f\u00fcnmeden kendilerini yeni bir konuda s\u00f6z s\u00f6ylemeye iter. Bir anl\u0131k bir d\u00fcrt\u00fcyle ak\u0131ll\u0131 ve bilgece s\u00f6zler s\u00f6ylerken, bir ba\u015fka d\u00fcrt\u00fcyle bu defa kirli ve adi duygular\u0131 terenn\u00fcme ba\u015flarlar. Birinden ho\u015fnut olduklar\u0131 zaman hemen onun hakk\u0131nda abartmal\u0131 \u00f6vg\u00fclerde bulunurlar; bir de birine g\u00fccendikleri zaman, onu da yerin dibine bat\u0131r\u0131rlar. Birinden \u00e7\u0131karlar\u0131 varsa, cimri birini, c\u00f6mert birine ve korka\u011f\u0131 yi\u011fite tercih etmekte bir teredd\u00fct g\u00f6stermezler. Buna kar\u015f\u0131l\u0131k, memnun olmad\u0131klar\u0131 ki\u015finin karakterini lekelemede, kendisini ve atalar\u0131n\u0131 alaya almada utan\u00e7 duymazlar. Bu y\u00fczden, ayn\u0131 \u015fairin \u015fiirlerinde hem Allah’a ibadeti, hem ateizmi, hem materyalizmi, hem ruh\u00e7ulu\u011fu, hem ahl\u00e2k\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131, hem ahlaks\u0131zl\u0131\u011f\u0131, hem f\u0131sk ve f\u00fccuru, hem takvay\u0131, hem ciddiyeti, hem \u015fakay\u0131, hem \u00f6vg\u00fcy\u00fc, hem hicvi yanyana, birarada g\u00f6rmek m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. \u015eairlerin bu herkes taraf\u0131ndan bilinen karakterlerinden haberdar olan bir ki\u015fi, her s\u00f6z\u00fc ve hitab\u0131 a\u00e7\u0131k ve net, amac\u0131 kesin ve belirli ve bizzat kendisi ger\u00e7ek, takva ve fazilet yolundan ayr\u0131 tek s\u00f6z s\u00f6ylememi\u015f olan Kur’an’\u0131n al\u0131c\u0131s\u0131n\u0131n \u015fairlikle su\u00e7lanmas\u0131na evet diyemez.<\/p>\n

Kur’an’\u0131n bir ba\u015fka yerinde, \u015fiirin Rasulullah’a (s.a) yak\u0131\u015fmad\u0131\u011f\u0131 ifade edilmektedir: “Biz ona \u015fiir \u00f6\u011fretmedik, bu ona yak\u0131\u015fmaz da.” (Ya-Sin: 69) . Ve, Hz. Peygamber (s.a) ile ki\u015fisel tan\u0131\u015f\u0131kl\u0131\u011f\u0131 olan herkes bu ger\u00e7e\u011fi b\u00fct\u00fcn\u00fcyle biliyordu. Sahih rivayetler, onun ezberinden b\u00fct\u00fcn tek bir \u015fiir bile okumad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6stermektedir. Sohbet an\u0131nda bir \u015fairin g\u00fczel bir \u015fiirini hat\u0131rlad\u0131\u011f\u0131nda s\u00f6z dizimine, \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fcne dikkat edip \u00f6nem vermeden okurdu.<\/p>\n

Bir defas\u0131nda Hz. Peygamber’in (s.a) konu\u015fmalar\u0131nda hi\u00e7 \u015fiir kullan\u0131p kullanmad\u0131\u011f\u0131 Hz. Ai\u015fe’ye (r.a) sorulmu\u015f, o da, “Rasulullah en \u00e7ok \u015fiir m\u0131sralar\u0131ndan nefret eder, bazan Ben\u00ee Kays’\u0131n bir \u015fairinin bir \u015fiirini okusa bile, fark\u0131nda olmadan s\u00f6z dizimini de\u011fi\u015ftirirdi. Hz. Ebu Bekir d\u00fczeltmede bulununca, “Karde\u015f ben \u015fair de\u011filim, amac\u0131m \u015fiir d\u00fczmek de de\u011fil” derdi.” cevab\u0131n\u0131 vermi\u015ftir.
\nArap \u015fiiri cinsellik, a\u015fk hikayeleri, i\u00e7ki, kabilesel nefretler ve kan davalar\u0131, atalarla \u00f6v\u00fcnme gibi konularla dolu olur ve pek seyrek olarak p\u00e2k ve soylu temalar\u0131 i\u015flerdi. B\u00e2t\u0131l, yalan, abartma, yersiz su\u00e7lama, gereksiz \u00f6vg\u00fcler, bo\u015f s\u00f6zler, \u00f6v\u00fcnme, hiciv, \u00e7ok tanr\u0131c\u0131l\u0131k ve m\u00fcstehcenliklerle \u00f6ylesine doluydu ki, bir defas\u0131nda Hz. Peygamber (s.a) \u015f\u00f6yle buyurmu\u015ftu: “Birinizin i\u00e7inin irinle dolmas\u0131 \u015fiir m\u0131sralar\u0131yla dolmas\u0131ndan daha iyidir.” Bununla birlikte, bir \u015fiir de g\u00fczel bir\u015fey g\u00f6r\u00fcrse, bunu takdir eder ve “Baz\u0131 \u015fiirlerde hikmet vard\u0131r” buyururdu. \u00dcmeyye bin Ebi’s-Salt’\u0131n m\u0131sralar\u0131n\u0131 i\u015fitti\u011finde \u015f\u00f6yle demi\u015fti: “\u015eiiri m\u00fcmin, fakat kalbi kafir.” Bir defas\u0131nda bir sahabi, huzurunda y\u00fcz kadar g\u00fczel m\u0131sra okumu\u015f, Rasulullah da (s.a) kendisini daha fazla okumas\u0131 i\u00e7in te\u015fvik etmi\u015fti.<\/p>\n

144. \u015eairlerin bu \u00f6zelli\u011fi, Hz. Peygamber’in (s.a) davran\u0131\u015f ve uygulamalar\u0131n\u0131n tam kar\u015f\u0131t\u0131yd\u0131. Hz. Peygamber’in (s.a) yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yledi\u011fini, s\u00f6yledi\u011fini yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 herkes biliyordu. Yapt\u0131klar\u0131 ile s\u00f6yledikleri aras\u0131nda tam bir uygunluk oldu\u011funu kimse inkar edemezdi. Buna kar\u015f\u0131l\u0131k, \u015fairlerin bir \u015fey s\u00f6yleyip fakat bunun aksini yapt\u0131klar\u0131 herkes\u00e7e bilinen bir \u015feydi. S\u00f6zgelimi, \u015fiirlerinde c\u00f6mertlik, d\u00fcnyal\u0131\u011fa ilgi g\u00f6stermeme, kanaat ve sayg\u0131 temalar\u0131n\u0131 i\u015flerlerken, kendileri g\u00fcnl\u00fck hayatlar\u0131nda b\u00fct\u00fcn\u00fcyle cimri, korkak, servet d\u00fc\u015fk\u00fcn\u00fc ve bencil bir tutum sergilerlerdi. Ba\u015fkalar\u0131n\u0131n g\u00f6z\u00fcndeki \u00e7\u00f6p\u00fc b\u00fcy\u00fct\u00fcrler, fakat kendi g\u00f6zlerindeki merte\u011fi g\u00f6rmezlerdi.
\n145. Burada, \u015fu d\u00f6rt niteli\u011fe sahip \u015fairler, yukar\u0131daki azar ve ele\u015ftiriden istisna edilmektedir:<\/p>\n

1) Allah’a, Peygamberler’ine, Kitaplar’\u0131na ve Ahiret’e inananlar;<\/p>\n

2) G\u00fcnl\u00fck hayatlar\u0131nda muttaki, g\u00fcnahtan uzak ve her istediklerini s\u00f6ylemeyecek kadar ahl\u00e2k\u00ee s\u0131n\u0131rlara ba\u011fl\u0131 olanlar;<\/p>\n

3) Edebi eserlerinde ve ya\u015fant\u0131lar\u0131nda Allah’\u0131 \u00e7ok ananlar. Hayatlar\u0131nda takva ve \u0130sl\u00e2m\u00ee \u015fuuru yans\u0131t\u0131rken, \u015fiirlerinde \u015fehvet ve ahl\u00e2ks\u0131zl\u0131k temalar\u0131n\u0131 i\u015flemeleri, ya da \u015fiirleri ciddi hikmet ve \u0130sl\u00e2m\u00ee \u015fuur temalar\u0131yla y\u00fckl\u00fc iken, ki\u015fisel hayatlar\u0131n\u0131n Allah’\u0131 zikirden yoksun bulunmas\u0131 olmaz. Ger\u00e7ekte, bu her iki durum da arzu edilir de\u011fildir. \u0130yi bir \u015fair, ki\u015fisel hayat\u0131nda Allah’\u0131n kendisini g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcn fark\u0131nda olan ve buna g\u00f6re ya\u015fayan, \u015fairlik h\u00fcner ve yetene\u011fini ise, Allah’tan korkan, Allah’a ibadet eden ve Allah’\u0131 hi\u00e7 hat\u0131r\u0131ndan \u00e7\u0131karmayan insanlar\u0131n ya\u015fant\u0131lar\u0131n\u0131 yaymak i\u00e7in kullanan ki\u015fidir.<\/p>\n

4) Ki\u015fisel nedenlerle ba\u015fkalar\u0131n\u0131 hicvetmeyen, ki\u015fisel, \u0131rk\u00ee ve ulusal \u00f6nyarg\u0131lar\u0131yla intikam almaya kalkmayan ve ger\u00e7e\u011fin desteklenmesi gerekti\u011finde edeb\u00ee yeteneklerini, zalim ve hainler kar\u015f\u0131s\u0131nda sava\u015f silahlar\u0131 gibi kullananlar. Zul\u00fcm ve haks\u0131zl\u0131k kar\u015f\u0131s\u0131nda ba\u015f e\u011fici ve yalvar\u0131c\u0131 bir tutum tak\u0131nmak m\u00fcminlere yak\u0131\u015fmaz. Kafir ve m\u00fc\u015frik \u015fairlerin \u0130sl\u00e2m ve Hz. Peygamber (s.a) aleyhinde ger\u00e7ek d\u0131\u015f\u0131 su\u00e7lama f\u0131rt\u0131nalar\u0131 estirdikleri ve m\u00fcsl\u00fcmanlar aleyhinde nefret zehirleri yayd\u0131klar\u0131nda, Hz. Peygamber’in (s.a) \u0130sl\u00e2m \u015fairlerini buna kar\u015f\u0131l\u0131k vermeye te\u015fvik etti\u011fi rivayetlerde gelmektedir. Bir defas\u0131nda Ka’b bin Malik’e \u015f\u00f6yle buyurmu\u015flard\u0131: “Onlar\u0131 hicvet, \u00e7\u00fcnk\u00fc, nefsimi elinde tutan Allah’ a yemin ederim ki, senin \u015fiirin onlar i\u00e7in oktan daha etkili ve yaralay\u0131c\u0131 olacakt\u0131r.” Ayn\u0131 \u015fekilde Hassan bin Sabit’e de \u015f\u00f6yle demi\u015flerdi: “Onlarla at\u0131\u015f, Cebrail seninledir.” “S\u00f6yle, Ruhu’l-Kuds seninledir.” Yine, bir defas\u0131nda da \u015f\u00f6yle buyurdular: “M\u00fcmin, k\u0131l\u0131\u00e7la oldu\u011fu kadar dille de sava\u015f\u0131r.”<\/p>\n

146. “Zulmedenler”: S\u0131rf inatlar\u0131 nedeniyle Hz. Peygamber’i (s.a) b\u00fcy\u00fcc\u00fc, \u015fair, deli ve b\u00fcy\u00fclenmi\u015f olmakla su\u00e7layarak \u0130sl\u00e2m’\u0131 yenilgiye u\u011fratmak isteyen ve di\u011fer insanlar\u0131n kafalar\u0131n\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rarak onlar\u0131 Ras\u00fblullah’\u0131n (s.a) mesaj\u0131ndan ve davetinden y\u00fcz \u00e7evirmeye itenler.<\/p>\n

\u015eUARA SURES\u0130N\u0130N SONU<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 223- Bunlar (\u015feytanlara) kulak verirler ve \u00e7o\u011fu yalan s\u00f6ylemektedirler.(141) 224- \u015eairler ise; ger\u00e7ekten onlara da azg\u0131n-sap\u0131klar uyar.(142) 225- G\u00f6rmedin mi; onlar, her bir vadide vehmedip durmaktad\u0131rlar;(143) 226- […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":17766,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-17765","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n